Gerçek adı Madeleine Sophie Wickham olan yazara, 2022’de agresif bir beyin tümörü teşhisi konmuştu.
Alışverişkolik serisinin yaratıcısı ve çok satan romanlarıyla geniş bir okur kitlesine ulaşan İngiliz yazar Sophie Kinsella, 55 yaşında yaşamını yitirdi.
Espirili dili ve unutulmaz kadın karakterleriyle tanınan Kinsella’nın ölümünü ailesi duyurdu. Çarşamba günü sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “Bu sabah sevgili Sophie’mizin — Maddy’mizin, anneciğimizin — vefatını derin bir üzüntüyle bildiriyoruz,” denildi.
“Ailesi, müzik, sıcaklık, Noel ve neşe… Son günleri hayatındaki en büyük sevgilerle doluydu. Huzur içinde vefat etti.”
“Onun ışıltısı ve yaşam sevgisi olmadan hayatı hayal edemiyoruz” denilen açıklamada, “Hastalığına rağmen, ki bunu inanılmaz bir cesaretle taşıdı, Sophie kendini gerçekten şanslı sayıyordu: Harika bir aileye ve arkadaşlara sahip olduğu, yazarlık kariyerinde olağanüstü bir başarı elde ettiği için. Hiçbir şeyi hafife almazdı ve aldığı sevgi için her zaman minnettardı. Onu çok özleyeceğiz; kalplerimiz kırık," ifadeleri de yer aldı.
Gerçek adı Madeleine Sophie Wickham olan yazara, 2022’de agresif bir beyin tümörü olan glioblastoma teşhisi konmuştu.
Yazarın ölüm haberinin duyurulmasının ardından meslektaşları, menajeri ve yayınevi taziye mesajları paylaştı.
Kinsella’nın ajansı, onun “duygusal derinliği olan karakterler ve dünyanın her yerindeki okurlara dokunan hikâyeler yaratma konusunda nadir bir yeteneğe” sahip olduğunu belirtti.
Temsilcileri Araminta Whitley ve Marina de Pass, onu “zeki, hayal gücü zengin, sevgi dolu ve muzip” biri olarak tanımladı.
“Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar okurlarıyla bağ kuran, onları hem eğlendiren hem de duygulandıran karakterler ve hikâyeler yaratma konusunda eşsiz bir yeteneği vardı.”
Yayınevi Transworld ise onun “eşsiz bir ses, tükenmeyen bir ruh ve iyilik dolu bir niyet” bıraktığını söyledi.
BBC'nin haberine göre, romantik komedi türünün sevilen yazarlarından Jill Mansell, “Maddy hem harika bir yazar hem de gerçekten çok güzel bir insandı. Dünyaya çok fazla neşe getirdi” ifadelerini kullandı.
Finans dünyasından edebiyata
Kinsella’nın kitapları 60’tan fazla ülkede 50 milyondan fazla sattı ve 40’tan fazla dile çevrildi.
1969’da Londra’da öğretmen bir ailenin üç kısından biri olarak dünyaya gelen Kinsella, Oxford’daki New College’da müzik okuduktan sonra felsefe, politika ve ekonomiye ilgi duymaya başladı. Yazar olma fikri ise aklının ucundan bile geçmemişti.
'Moms Don’t Have Time to Read Books' podcast’inde, yazmanın hiçbir zaman çocukluk hayali olmadığını söyleyen Kinsella, “Ben bir gün roman yazacağım diyen o çocuk değildim," ifadelerini kullanmıştı.
Üniversitedeyken müzisyen Henry Wickham’la tanıştı ve evlendi. Çiftin dört erkek ve bir kız çocuğu var.
İlk romanı 'The Tennis Party’yi henüz 24 yaşındayken ve finans muhabiri olarak çalışırken kaleme aldı. Bu kitabı Madeleine Wickham imzasıyla çıkardı. Kitabın çok satanlar arasına girmesi ve eleştirmenlerden övgü toplaması üzerine Wickham adıyla 6 romanı daha yayınlandı.
Beş yıl sonra “Sophie Kinsella” müstear adıyla 'The Secret Dreamworld of a Shopaholic' (Bir Alışverişkoliğin İtirafları) romanı yayınlandı. Bu roman, alışveriş bağımlılığını geniş kitlelere duyurdu ve okuru çılgın Becky Bloomwood karakteri ile tanıştırdı.
Kinsella 2019’da bir podcast’te seriye ilham veren fikri, “Hepimiz alışveriş yapıyoruz. Konuşuyoruz, seviniyoruz, hatalar yapıyoruz. Peki, neden kimse bunu yazmamış?” ifadeleriyle açıkladı.
Serinin ilk kitabı, 'Bir Alışverişkoliğin İtirafları' (Confessions of a Shopaholic) adıyla filme 2009 yılında sinemaya uyarlandı. Isla Fisher ve Hugh Dancy'i bir araya getiren film, omantik komedi türündeki popüler yapımlar arasında yerini koruyor.
Kinsella, bu seriye 8 roman ve 1 kısa hikaye daha ekledi. Bunun yanında genç yetişkin ve çocuk kitaplarının da olduğu toplam 18 kitap yazdı.
Türkçeye çevrilen kitapları arasında 'Sır Tutabilir Misin?' (Can You Keep A Secret?), Beni Hatırladın Mı? (Remember Me), 'Yirmiler Kızı' (Twenties Girl) ve 'Pasaklı Tanrıça' (The Undomestic Goddess) romanları da yer alırken, 'Audrey'i Bulmak' (Finding Audrey) ve 'Sihirli Annem ve Ben' (My Mummy Fairy and Me) ile genç okurların da kalbini kazandı.
Kitapları sık sık “chick lit” olarak anılan yazar bu etiketi eğlenceli, umutlu ve mutlu son vadeden bir tür olarak yorumladığını söylemişti: “İnsanların hafif şeylere ilgi duyması, zeki veya yaratıcı olmadıkları anlamına gelmez.”
Hastalığını yazıya döktü
Son kitabı What Does It Feel Like?, 2024 Ekim’inde yayınlandı. Yazar, ameliyat sonrası kaleme aldığı bu kısa romanda kendi kanser teşhisini yarı kurmaca bir hikayeyle işledi.
Teşhisinden sonra 5 çocuk annesi bir kanser hastasının hikayesini anlatan “What Does It Feel Like?” adlı kısa romanı yazan Kinsella, “Hastalığın nasıl bir his olduğunu merak edenler olabilir diye düşündüm. İçinde en çok umut ve sevgi olsun istedim,” diye konuştu.
Kinsella daha önce yaptığı bir açıklamada da, “Kurgusal karakterlerimin arkasına saklanarak kendi hayatımı anlatıya dökmek her zaman benim terapim oldu," demişti.
Kinsella'nın anısını, eşi Henry Wickham ve 5 çocuğu yaşatıyor.
Glioblastoma nedir?
Glioblastoma, beyin tümörlerinin en ölümcül ve en agresif türü.
İngiltere’de her yıl yaklaşık 3 bin 200 kişiye glioblastoma teşhisi konuyor ve bunların yalnızca 160’ı 5 yıl veya daha fazla hayatta kalıyor.
Hızla büyüyen ve beynin içinde yayılabilen bir kanser türü olan glioblastomada, tümör alındıktan sonra bile nüksetme olasılığı yüksek.
Belirtiler arasında baş ağrıları, kişilik değişiklikleri, hafıza sorunları, konuşma güçlüğü, aşırı yorgunluk, depresyon, nöbetler ve görme problemleri yer alıyor.
Kemoterapi, radyoterapi ve uygun hastalarda cerrahi müdahale ile tedavi ediliyor.