MS 79 yılında Vezüv Yanardağı'nın patlamasıyla küller altına gömülen şehirdeki yeni keşifler, Roma toplumundaki sınıf ayrımlarına ve kölelik sisteminin işleyişine dair ilginç detaylar sunuyor.
İtalya Kültür Bakanlığı, antik Roma kenti Pompeii'de yapılan son kazıların şaşırtıcı bir gerçeği ortaya çıkardığını duyurdu.
Bulgulara göre, o dönemde bazı köleler, şehrin özgür ama yoksul vatandaşlarından çok daha iyi bir beslenme düzenine sahipti.
MS 79 yılında Vezüv Yanardağı'nın patlamasıyla küller altına gömülen şehirdeki yeni keşifler, Roma toplumundaki sınıf ayrımlarına ve kölelik sisteminin işleyişine dair ilginç detaylar sunuyor.
Fareli odalarda 'enerji' menüsü
Şehrin kuzey banliyösündeki Civita Giuliana bölgesinde yapılan antik bir villadaki kazılarda, hizmetçilere ayrılan bölümün birinci katında dikkat çekici kalıntılara rastlandı. Arkeologlar burada bakla dolu amforalar ve armut, elma ve üvez gibi meyvelerle dolu büyük bir kase buldu.
Bu besleyici menü, kölelerin yaşam koşullarıyla keskin bir tezat oluşturuyor. Köleler genellikle villanın zemin katında, fare istilasına uğramış, 16 metrekarelik hücrelerde ve genellikle üç kişi bir arada kalıyordu.
Amaç 'insani yaklaşım' değildi
Arkeologlar, kölelere sağlanan bu yüksek besin değerli yiyeceklerin insani bir yaklaşımdan ziyade, "işgücü verimliliğini korumaya yönelik kasıtlı bir strateji" olduğunu düşünüyor.
İtalya Kültür Bakanlığı, bu durumu toplumsal bir ironi olarak nitelendirerek şu açıklamayı yaptı:
"Pompeii çevresindeki villalarda çalışan kölelerin, ailelerini geçindirecek asgari imkanlardan yoksun olan ve şehrin ileri gelenlerine dilenmek zorunda kalan pek çok 'özgür' vatandaştan daha iyi beslendiği görülüyor."
O dönemde sıradan işçi sınıfı ve yoksul halk, genellikle sadece buğdaya dayalı basit bir beslenme tarzıyla hayatta kalmaya çalışıyordu.