Noel Baba’nın neşeli dünyasının ötesinde, Avrupa’nın dört bir yanında kutlanan ürkütücü, garip ve kimi zaman komik Noel gelenekleri var.
Noel Baba’nın yardımsever yüzüyle Grinch’in kötücül ruhu arasındaki klasik karşıtlığı bilirsiniz. Avrupa’da, pek çoğumuzun hiç duymadığı kadar tuhaf Noel gelenekleri de yaşatılıyor.
Bu gelenekler arasında kabus gördürecek kadar garip olanlar da var. Ancak ırkçı olanlar yok. Üzgünüz Hollanda, Zwarte Piet bu listede yer almıyor.
İşte Avrupa'da bilinen altı tuhaf Noel geleneği.
Le Pere Fouettard (Fransa - Beligium - İsviçre)
Le Pere Fouettard —kelime anlamıyla “Kırbaççı Baba”— Aziz Nikola’nın karanlık yardımcısı, pelerinli ve sakallı bir infazcı figürüdür.
Her yıl 6 Aralık’ta ortaya çıkar ve yaramaz çocuklara kömür topakları ya da bazen dayak şeklinde cezalar verir. Onun gelişi genellikle kırbaç şakırtıları, zincirlerin sesi ve yere vuran toynaklarla duyulur. Gürültü, onun alametifarikasıdır.
Efsaneye göre, bu korkunç karakterin kökeni 1252 yılına dayanır. Rivayete göre bir hancı, yatılı bir dini okula gitmekte olan üç zengin çocuğu kandırarak hanına almış, onları soyup öldürmüş ve cesetlerini bir fıçıda haşlamaya bırakmıştır. Aziz Nikola olayı fark edince çocukları mucizevi biçimde yeniden diriltmiş ve bir araya getirmiştir.
Çocukların koruyucu azizi olan Nikola, ardından hancıyı lanetleyerek sonsuza dek kefaret ödemeye mahkûm etmiş, onu kendi hizmetinde karanlık bir gölgeye dönüştürmüştür. Böylece Le Pere Fouettard efsanesi doğmuştur.
Elbette hikâyenin farklı versiyonları ve boşlukları bulunuyor; sonuçta bir çocuk katilini yaramaz çocuklara sonsuza kadar işkence ettirerek cezalandırmak, pek de adil ya da anlamlı bir lanet gibi görünmeyebilir.
Yine de bu karanlık masal, Fransız kültüründe kalıcı bir yer edinmiştir. Le Pere Fouettard, yıllar içinde filmlerde, kitaplarda ve Jacques Dutronc’un “La Fille du pere Noel” adlı şarkısında —Pere Fouettard’ın oğlunun Noel Baba’nın kızına aşık olduğu o eğlenceli hikayede— yeniden hayat bulur.
Cadı Befana (İtalya)
İtalya'da Befana adında süpürgeli bir cadı iyi çocuklara şeker ve hediyeler dağıtır, kötüleri ise cezalandırır.
Efsaneye göre yaşlı cadı, İsa’nın doğumunu kaçırmış ve o zamandan beri kefaret olarak her yıl 5 Ocak’ta (Epifani Arifesi) ortalıkta dolaşmaktadır.
Hem tedavi etmek hem de cezalandırmak için bacalardan inerken kor gözlere, keskin dişlere, kesici bir dile ve isli bir yüze sahip olarak tasvir edilir.
Birçok kişi Befana isminin Yunanca 'epifania' veya 'epiphaneia' kelimesinin İtalyanca versiyonundan türetildiğine inanır ve onunla alay etmek için heykelleri yakılır.
Krampus (Avusturya - Almanya)
Yarı keçi, yarı şeytan olan bu antropomorfik terör, Aziz Nichola'nın karşılığı ve İskandinav yeraltı tanrısı Hel'in oğludur.
İsmini Almanca pençe kelimesinden alan Krampus, Krampusnacht olarak bilinen 5 Aralık'ta ortaya çıkar. Yaramazlık yapan çocukları döver ve hatta onları kaçırdığı da bilinir.
Katolik kilisesi şeytana benzediği için onu yasaklamaya çalışır. Naziler bile Krampus'u pagan kökenleri nedeniyle yasaklayarak bir girişimde bulunmuştu.
Günümüzde Krampus'u kutlayan geleneksel geçit törenleri düzenleniyor. Özellikle de Krampus gibi giyinmiş insanların gençleri maskaralıklarıyla korkutmaya çalıştıkları Krampuslauf (Krampus koşusu).
Krampus son yıllarda televizyon, sinema ve video oyunlarında da kültürel bir yeniden doğuş yaşadı. Karakter, "Scooby-Doo" ve "American Dad!" bölümlerinde yer aldı. Adam Scott ve Toni Collette’in başrollerini paylaştığı 2015 yapımı korku filmi Krampus’ta beyazperdeye taşındı. Ardından gelen Krampus: The Reckoning, Krampus Unleashed, Krampus: The Devil Returns ve hatta Mother Krampus gibi vasat devam filmleri ve yan yapımlarla efsane modern popüler kültürde varlığını sürdürdü.
Yılbaşı kedisi (İzlanda)
Reykjavik'in güzel şehir merkezinde, Laekjartorg meydanında Jólakötturinn (yılbaşı kedisi) adında ışıklandırılmış dev bir kedi heykeli bulunur.
Ancak bu çocukları parçalayan kedinin karanlık bir geçmişi var. Hikâyeye göre, dev kedi Noel için yeni kıyafetler almayan çocukları yiyor. İzlandalı bir şair olan Johannes ur Kötlum'un "Noel Geliyor" adlı kitabında yılbaşı kedisi hakkında yazdığı 1932 yılına kadar uzanıyor.
Şiirde, parlayan gözleriyle kırlarda dolaşan dev bir kedinin, Noel için yeni kıyafetlerini giymemiş çocukları avlamak için ev ev gezdiği anlatılır. Bu kaderden kaçınmak isteyen çocukların, en azından bir çift yeni çorap alacak kadar iyi sayılmaları için ev işlerini yapmaları gerekir. Aynı zamanda, aldıkları hediyeler için de minnettar olmalıdırlar.
Zamanla bu hikâye, Noel’in ruhuna uygun bir ahlak masalına dönüştü: Hepimizin birbirimize yardım etmesi, sahip olduğumuz imkânları unutmaması ve daha az şanslı olanlara küçük ama anlamlı jestlerle destek olması gerektiğini hatırlatır.
Kallikantzaroi (Yunanistan - Bulgaristan - Sırbistan)
Kallikantzaroi, yılın büyük bir bölümünde yeraltında yaşayan ve İskandinav mitolojisinde 'Dünya Ağacı' ya da 'Yggdrasil' olarak bilinen ağacı keserek kıyameti getirmeye çalışan tüylü küçük goblinlerdir.
Noel Günü’nden başlayarak on iki gece boyunca, Yunan halk inanışına göre Kallikantzaroi adlı yaramaz goblinlerin yeryüzüne çıkmasına izin verilir. Bu süre içinde insanların evlerine gizlice girip türlü oyunlar oynar, küçük şakalarla ortalığı karıştırırlar.
Efsaneye göre bu yaratıklardan korunmanın yolları da vardır: Kapı çerçevesine bir domuz çene kemiği asmak, onların yaklaşmasını engeller. Alternatif olarak, kapı eşiğine bir kevgir koymak da işe yarar — çünkü goblinler delikleri saymaya çalışırken dikkatleri dağılır.
Sonunda, Dünya Ağacı’nın köklerini kesme konusundaki başarısız görevlerine geri dönmek üzere yeraltına çekilirler.
Şekerler ve hediyeler saçan Katalan kütüğü
“Caga Tió” ya da “Tió de Nadal”, Katalonya’nın en eğlenceli ve en tuhaf Noel geleneklerinden biridir. Aralık ayı boyunca çocuklar tarafından meyve, kuruyemiş ve tatlılarla “beslenen”, yüzü çizilmiş bir ahşap kütüktür. Noel arifesinde ise çocuklar, sopalarla kütüğe vurarak geleneksel şarkılar söyler ve ondan şekerleme ya da küçük hediyeler vermesini isterler.
Ne kadar tuhaf görünse de, bu gelenek Katalan Noel kültürünün merkezinde yer alır.
Katalonya’daki Noel pazarlarında dolaşırken bir de “Caganer”e rastlayabilirsiniz — kırmızı Katalan şapkası (barrentina) takan, çömelmiş ve pantolonunu indirerek “doğal” bir pozda betimlenen küçük bir figür. Adı Katalanca “kaka yapan” anlamına gelir. Bu figürler genellikle Meryem, Yusuf ve İsa’nın betimlendiği doğum sahnesine yerleştirilir.
Dışkı ve dışkılama temaları Katalan folklorunda sıkça görülür.
Bu küstah gelenek dine saygısızlık amacıyla değil, yeni yıl için bereket ve şans getirmesi dileğiyle yaşatılır. Caganer’in toprağın doğurganlığını ve bereketi simgelediğine inanılır.
Üstelik bu alışkanlık sadece Katalonya’ya özgü değil. İtalya’nın Napoli bölgesinde “Cacone” veya “Pastore che caca” adıyla bilinen benzer figürler, Fransızların “Père la Colique”i ve Portekizlilerin “Cagões” karakterleri de aynı geleneği sürdürür.