Avrupa'nın insan hakları karnesi

Avrupa'nın insan hakları karnesi
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Merhaba, ben Chris Burns. Alex Taylor’ın yerine buradayım. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, bu ayın sonunda altı yıllık görevinin sonuna geliyor. 1977’de Af Örgütü adına Nobel Barış Ödülü’nü aldı. O, Avrupa’da insan haklarıyla ilgili durumun kötüye gittiğini söylüyor.

Bize Lüksemburg’tan katılan sayın Hammarberg’e sorularınızı yöneltebilirsiniz. Altı yıllık görev sürenizin sonuna geldiniz. Bu nasıl bir duygu. Bu altı yıl sonunda işlerin iyiye değil de kötüye gitmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Avrupa’da insan hakları performansımız konusunda memnun edici bir durumun olmamasından dolayı biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Bunun bir sebebi elbette ekonomik kriz. Kemer sıkma politikaları sonucu oldukça fazla insanın sosyal hakları da elinden alınmış oldu. Aynı zamanda 11 Eylül 2001’de Newyork’a gerçekleştirilen terörist saldırları sonrası yaşananlar insan haklarına saygı konusunda iyi bir etkiye yol açmadı. İnsanlar, bu terörist saldırıların planlanmasına karışmamış olsa da hehangi bir delil olmadan tutuklandılar ve işkence gördüler. İşkence, tabiki de kesinlikle yasaklanmalı.”

Chris Burns, euronews:
“Şimdi gelinen noktaya bakalım. İzleyicilerimizden birkaç soru alacağız. Şimdi ilk sorumuz geliyor: “Merhaba, benim adım Gabriela Hrabanova. Çek Cumhuriyeti’nde yaşayan bir Romanım. Brüksel merkezli bir organizasyon olan Ergo Network adına çalışıyorum. Avrupa Konseyi’nin organize ettiği Roman programını biliyorum. Bu programın uygulanmasına karşı olan belediyeleri nasıl motive edeceğiniz konusunda gerçekten bilgi sahibi olmak isterim.”

Chris Burns, euronews:
“Sayın Hammarberg, Gabriela sizinle aynı fikirde. İşler iyiye gitmiyor. Söyledikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Romanlar, Avrupa’da ekonomik krizden olumsuz etkilenen kesimden biri. Bazı aşırı gruplar, Romanlara sözlü olarak saldırmanın yanında şiddet olaylarına da karışıyor. Bu gerçekten çok ciddi bir sorun. Bence soruyu soran haklı. Reformların çoğu yerel seviyede gerçekleştirilmeli. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından bu yönde bazı girişimler başlatıldı. Fakat insanların yerel seviyede bir arada yaşamasını sağlamak için daha fazlasının yapılmasına ihtiyaç var. Avrupa genelinde birçok ülkede bazı politikacıların yaptığı açıklamalardan oldukça üzüntü duyuyoruz. Bütün bunlar, Romanlara karşı önyargıların artmasına neden oluyor.”

Chris Burns, euronews:
“Bunun gibi konuları çözmede Avrupa Birliği seviyesinden yerel seviyeye inmek zor. Aynı konuyla ilgili diğer soruyu alalım: “Benim adım Florin Munteanu. Brüksel’de işçiyim. Eğer bazıları gerçekten Roman halkına yardım etmek isterse bütün Avrupa Birliği üyelerinde pozitif ayrımcılık yapılması konunda bir kamu politikası olması gerekir. Avrupalı Roman olarak kabul etmek zorundayız. Bu sorunun çözülmeye ihtiyacı var ve umarım siz de bununla ilgili bir yol bulabilirsiniz.”

Chris Burns, euronews:
“Pozitif ayrımcılık konusunda oldukça sağlam teklifler var. Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Avrupa’daki Romanların bulunduğu dezavantajlı durumdan kurtulmak için pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun aynı zamanda Avrupa’nın bir problemi olduğu düşüncesine de katılıyorum. Yerel bir sorun, bu bir ulusal sorun ve nihayetinde Avrupa’nın sorunu. Bu seviyelerdeki bütün siyasetçiler, Romanların toplumumuza tamamen entegre olması ve toplumumuz tarafından kabul edilmesi için konuyla ilgili çalışmak zorundalar. Ancak bugün böyle değil. Temel nokta Romanlara karşı, çingene karşıtı önyargıları sonlandırmak gerekir. Şimdiye kadar bu konuya eğilmeyen siyasetçilere önemli rol düşüyor.”

Chris Burns, euronews:
“Sanırım eğitim de bu konuda bir etken. Şimdi de konuyu daha da açmak için yeni bir soru alalım. İşte soru geliyor: “Birçok sivil toplum örgütü 2012’nin başında Avrupa Birliği’nde insan hakları krizi olduğu konusunda görüş açıkladı. Avrupa kurumları Avrupa Birliği genelinde insan haklarını nasıl garanti altına alabilir?”

Chris Burns, euronews:
“Bu biraz suçlayıcı bir soru. Avrupa kurumları bu konuda bir düşüş yaşıyor. Ortada bir kriz olduğu konusunda sizinle hemfikir. Fakat aynı zamanda sizi de suçluyor, öyle değil mi?”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Evet. Fakat Avrupa kurumlarının aldığı kararlar, onların ulusal yönetimlerden destek alıp almamasına bağlı. Hükümetler, bu kurumların üyeleri aynı zamanda. Avrupa Konseyi ve onun kurumları var. İnsan Hakları Mahkemesi var. Bu noktada aynı zamanda Avrupa Ekonomik ve İşbirliği Teşkilatı, ülkelerdeki insan hakları söz konusu olduğunda durumu geliştirmeye katkı sağlıyor. Fakat yine de Avrupalı kurumlara ulusal düzeyde yeterli destek verildiğini söylemek güç.”

Chris Burns, euronews:
“Bu kurumların bazılarının elinde sopa yok. Sorunun bundan kaynaklandığını söyleyebilir miyiz?”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Bu sorunlardan biri; fakat bunu yapacak olan da ulusal yönetimler. Yani sorumluluk onlara kadar, hükümetlere kadar gidiyor. En sonunda da bu ülkelerdeki seçmenlere kadar dayanıyor.”

Chris Burns, euronews:
“Yazılı bir sorumuz var. Şimdi ona bakalım. Portekiz’den geliyor. ‘Avrupa Çeçenistan ve Kafkaslardaki savaş hakkında ne düşünüyor?”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Kuzey Kafkasya’da Çeçenistan’da, aynı zamanda kuzey halklarında hala sorunlar var. Buralarda hala terör karşıtı yöntemler uygulanıyor. Malesef kurbanlar da sıradan insanlar ve tamamen de masumlar oluyor. Buna bir son verilmeli. Çeçenistan’da binlerce insan ortadan kayboldu ve büyük olasılıkla da şimdiye kadar açılmayan gizli mezarlarda bulunuyorlar. Avrupa mahkemelerinde Çeçenistan’ın insan hakları ihlaliyle ilgili 150’den fazla yargılama var. Bunlarda 10 yıl önce savaşta yapılanların soruşturulması ve neler olduğunun ortaya çıkarılması isteniyor. Rusya tarafından bu mahkemelere hala yeterli düzeyde olumlu cevap verilmedi.”

Chris Burns, euronews:
“Kesinlikle. Yeni başkandan ne bekliyorsunuz. Eski başkan olan yeni başkandan?”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Seçimden sonra bu davaları yeni Rusya yönetiminin önüne getirmek konusunda bir fırsat var. Onlara Çeçenistan’da işlenmiş eski suçlarla ilgili birşeyler yapılması gerektiği konusunda bir ihtiyaç olduğunu hatırlatabiliriz.”

Chris Burns, euronews:
“Şimdi sanırım son sorumuzu alıyoruz. Bir bakalım: “Merhaba ben, Toussaint Philippon. Brüksel’de yaşıyorum. Sokakta yaşayanlara yardım eden bir kuruluşun başkanlığını yapıyorum. Çocuk hakları ile ilgili kendi kendime soruyorum. Avrupa’nın başkenti Brüksel’de ailelerinden ayrı bir şekilde genç göçmen çocuklar bulunuyor. Bazı anlaşılmayan sebeplerden dolayı onların kalacak bir yerleri yok. Belçika’nın Çocuk Haklarıyla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri imzalamış olmasına rağmen zor koşullarda yatan çocuklara yardım edilmesi konusunda hiçbir şey yapılmıyor. Avrupa Konseyi bu konuda ne yapacak?”

Chris Burns, euronews:
“Bunun Avrupa’nın başkentinde hergün olduğunu düşünün. Sayın Hammerberg, siz Çocukları Kurtarın programının İsveç başkanıydınız. Bu konuda tecrübelerinizi paylaşacağınızdan eminim.”

Thomas Hammarberg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri:
“Elbette. Çocuk hakları konusunda bir kaygı var. Bu konuda Avrupa’da da sorunlarımız var. Bu sorunun arkasındaki gerçekler ailelerine kadar gidiyor. Sokaklarda olanların çoğu başka ülkelerden gelenler. Göçmen çocuklar bizim toplumumuz içerisinde oldukça savunmasız. Açıkçası, birçok Avrupa ülkesinde ekonomik krizin de etkisiyle birlikte çocuk yoksulluğu artıyor. Bunu önlemek için de Avrupa kurumları nezdinde ve ulusal seviyelerde siyasetçilere ihtiyacımız var. Bu konuda daha fazla enerjik olmamız ve her çocuğun hakkının korunması konusunda daha koruyucu olmaya odaklanmamız için bu gerekiyor.”

Chris Burns, euronews:
“Sayın Hammarberg, bize Lüksemburg’tan katıldığınız için çok teşekkürler. Gördünüz, siz sordunuz, ben de buradan sorunun cevabını ilettim. Ben Chris Burns. Alex Taylor’ın yerine burdayım. Tekrar görüşmek üzere, hoşçakalın.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa'da hayvan hakları nasıl korunuyor? -Video

CERN'de neler oluyor?

Uzay İstasyonu'nda hayat