İklim değişikliği Avrupa'yı, kıtanın doğasını, insanların sağlığını ve ekonomiyi doğrudan etkiliyor. Insiders bu hafta küresel ısınmayı konu alıyor.
Dünyanın önde gelen liderleri Marakeş‘teki iklim zirvesinde bir araya geldi. Bu konu sürekli olarak bize baskı yapıyor ve gündeme geliyor. Peki ama neden baskı yapıyor? Çünkü küresel ısınmanın tahrip edici etkileri hala devam ediyor. Aşırı yağışlar, sel, şiddetli kuraklık tabiat, insan sağlığı ve ekonomi üzerinde kalıcı bir tahribat yapıyor. Bilim insanları küresel ısınmanın insan etkisiyle olduğunu ve fosil yakıtların sera gazı etkisi yaptığını belirtiyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump Dünya’nın uzun bir geçmişi arkasında bırakarak soğuyup tekrar ısındığını belirtiyor. Bu doğru, ancak şuna bir bakın:
Geçtiğimiz yüzyılda küresel ısınmayla birlikte Dünya’nın iklimi 0.7 derece yükseldi. Bilim adamları 21. yüzyılın sonunda bu rakamın 2 ila 6 olacağını öngörüyor.
Peki küresel ısınmayı durdurmak için bizler Avrupa’da ne gibi çalışmalar yapıyoruz? Avrupa Birliği, küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmayı öngören Paris Antlaşmasını onayladı ancak sera gazlarını 2020 yılından itibaren kesecek. Peki diğer Avrupa ülkeleri bu konuda ne düşünüyor? Bunu öğrenmek için Bosna’ya gittik. Yerel halkı dumanıyla boğan hatta bazen ölümlere neden olan, kömürle çalışan bu santralleri inceledik. Balkanlarda buna benzer 12 santral var ve 2030 yılına kadar 17 tane daha kurulması planlanıyor. Avrupa Birliği’ne aday olan Bosna’nın bu konudaki yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor. Önünde uzun bir yol var.
Az da olsa iklim değişiklerinin olumlu etkileri de olabiliyor. Örneğin İngiltere… Şarap üreticileri havanın ısınmasından dolayı oldukça memnun. İngiliz şarapları bu seneki Uluslararası Şarap Yarışması’nda 120 tane ödül aldı. Uzmanlar İngiliz köpüklü şaraplarının Fransa şampanyasıyla yarışabileceğini söylüyor.
Avrupa Parlamentosu, Paris İklim Anlaşması’na onayladı, anlaşmanın dünya çapında yürürlüğe girmesinin önü açıldı.https://t.co/WQd0XVVFdfpic.twitter.com/4DBNh0ualV
— STGM Derneği (@stgmdernegi) 6 octobre 2016
Nick Mabey: “Avrupa, küresel ısınma konusunda üzerine düşeni yapıyor”
euronews: ‘‘İklim değişikliği sadece uzak diyarlarda yaşanmıyor. Bunu Avrupa’da da hissediyoruz. Küresel ısınma kendisini nasıl gösteriyor?’‘
Nick Mabey, İngiliz İklim Uzmanı: “Bunu dört farklı şekilde görüyoruz. İlk olarak Avrupa’nın kuzeyinde sel felaketlerinin arttığını görüyoruz. Örneğin birkaç sene önce görülen Tuna nehri taşkınları… Her yerde artık aşırı sıcak ve soğuk hava görülüyor. Genova’da ve Fransa’nın güneyinde şiddetli fırtınalar görüldü.”
“Ancak sanırım en kötüsü de Avrupa’nın güneyinde artan kuraklıklar… Akdeniz dünya genelinin iki katı oranında ısınıyor ve bu durum, Avrupa’nın güney bölgelerini ve Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri istikrarsız durum, sosyal gerilim ve göç gibi unsurlar konusunda etkiliyor.”
euronews: “Küresel ısınmayı durdurmak için Avrupa Birliği’nde yeterince çalışma yapılıyor mu?”
Nick Mabey, İngiliz İklim Uzmanı: “Avrupa Birliği bunun için çok uğraş veriyor. Dünya’da en randımanlı çalışan, yenilenebilir enerji ve elektrikli arabaların en çok kullanıldığı bölge burası. Ancak bilim, iklim değişikliğinin sürekli devam ettiğini belirtiyor. Kısaca bu konuda daha çok çalışma yapmalıyız.”
“Avrupa’nın Paris’te yapılan antlaşma doğrultusunda 2020 ve 2030 hedeflerini aşması gerekiyor. İşin iyi tarafı şu: Eğer bunu başarırsak tasarruf edeceğiz. Çünkü karbon emisyonunu düşürmenin masrafı büyük bir oranda düştü.”
euronews: “Peki neden hala Avrupa’da kömüre bağımlıyız?”
Nick Mabey, İngiliz İklim Uzmanı: “Avrupa’da kömürün en büyük sorun olduğu ülkeler Polonya ve Almanya… Bu ülkelerde bulunan kömür üreten santraller çok ekonomik değil ancak birçok yeni iş imkanı sağlıyor ve bu sayede siyasi partiler oy topluyor.”
“Avrupa’da yüzleşeceğimiz en büyük sorun, kömür üretim sektöründe çalışan ve geçimini buradan sağlayan bu işçilere yeni bir gelecek inşa etmek İşçi sendikaları ve diğer sivil toplum örgütleri bu konudaki çalışmalarını birlikte sürdürüyor.”
euronews: “Amerika, en çok sera gazı üreten ülkelerden biri. Başkan Donald Trump Paris Antlaşması’ndan çıkmak istiyor. Eğer istediğini yaparsa, Çin ve Hindistan gibi sera gazı üreten dünyadaki diğer ülkelere nasıl bir mesaj göndermiş olacak?”
Nick Mabey, İngiliz İklim Uzmanı: “Donal Trump’ın Paris Antlaşması’nı feshettiğini varsayalım. Antlaşmanın şartları gereği bunu yapmak dört senesini alacak. Bunu yapabilir ve hızlı hareket edebilir. Ancak kongreden onay almak için zorlu bir süreç onu bekliyor.”
Trump to end all federal #cleanenergy development, #climate research https://t.co/eSmfOY3u5C#globalwarming#VoteClimatepic.twitter.com/pF8NyFVYMr
— climatehawk1 (@climatehawk1) November 6, 2016
“Çin ve Hindistan’da yaşayan insanlarla konuştum. Sanırım George W. Bush’un Kyoto Protokolü’nden çekilmesinden sonra Dünya çok değişti. Çin ve Hindistan, kendi kalkınma hedeflerine ulaşabilmeleri için istikrarlı bir iklime sahip olmaları gerektiğinin bilincinde… Siyasi süreç yavaşlasa da, bu ülkeler kendi çıkarları için bu hedeflerini başarmak zorunda…”
“Asıl sorun, Amerika’nın bu konu doğrultusunda yavaş hareket etmesinin diğer dünya ülkelerini de etkileyecek olması… Bu sebeple iklim konusundaki politik engelleri bir an önce aşmamız gerekiyor.”
Görüşlerinizi euronews.com/insiders adresinden bizlere iletebilirsiniz.