Romanya'da halk, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun ardından günlerdir süren gerginliğin gölgesinde genel seçimler için oy kullanıyor.
Romanya'da Pazar sabah saatlerinde sandıkların açılması ile seçmenler kritik genel seçim için oylarını kullanmaya başladı.
Bu seçim, ülkenin yeni hükümetini ve başbakanını belirleyeceği için Romanya'daki en önemli oylama. Ancak geçen hafta yapılan cumhurbaşkanlığı oylamasının ardından yaşanan kaosun gölgesinde kalmasından endişe ediliyor.
Romanya'da cumhurbaşkanı, özellikle ulusal güvenlik ve dış politika gibi alanlarda önemli karar alma yetkilerine sahip olsa da, hükümetin başında başbakan bulunuyor.
Aşırı sağcı bağımsız aday Calin Georgescu, adaylığını neredeyse tamamen sosyal medya platformu TikTok üzerinden tanıtarak alışılmışın dışında bir kampanya yürüttü. Kampanya için hiç harcama yapmadığını bildirdi ancak popülaritesindeki ani yükseliş alarm zillerini çaldırdı ve şaibe şüphelerini körükledi.
Geçen hafta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda oyların neredeyse yüzde 23'ünü alarak yarışı önde tamamlayan Georgescu, ilerici rakibi Romanya'yı Kurtarın Birliği (USR) partisinden Elena Lasconi'yi ve Sosyal Demokrat Parti'den görevdeki Başbakan Marcel Ciolacu'yu az farkla geride bıraktı: her ikisi de oyların yüzde 19'undan biraz fazlasını kazandı.
Aşırı dinci açıklamaları nedeniyle 'TikTok Mesihi' olarak adlandırılan aşırı sağcı bağımsız aday, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e duyduğu hayranlığı açıkça ifade etti. NATO ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı söylemleri destekleyen "tarafsızlık" politikası ve Romanyalı faşistleri övmesi, olası dış müdahaleler konusunda tartışmalara yol açtı.
Perşembe günü Romanya Anayasa Mahkemesi, ülkenin merkezi seçim otoritesinden cumhurbaşkanlığı ilk tur oy pusulalarının yeniden sayılmasını ve kontrol edilmesini talep etti.
Üst mahkeme ayrıca, seçim sonuçlarının iptali talebini pazartesi gününe kadar erteleme kararı aldı ki bu da iki adayın kampanyalarına başlayamayacakları anlamına geliyor.
Avrupa Komisyonu'ndan TikTok'un Rusya yanlısı cumhurbaşkanı adayı için yürüttüğü etki kampanyasıyla ilgili olarak da AB Dijital Hizmetler Yasası'nı (DSA) ihlal ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatması istendi.
Avrupa'nın pek çok ülkesinde olduğu gibi Romanya'da da iktidar karşıtlığı yükselişte. Yüksek enflasyon oranları ve hayat pahalılığı kriziyle mücadele eden, büyük bir bütçe açığı ve durgun bir ekonomiyle boğuşan ülke, aşırı sağ popülist partilerin destek toplaması için uygun bir ortam yarattı.
Son anketler, pazar günkü seçimlerde ilk üç partinin Sosyal Demokrat Parti (PSD), aşırı sağcı Romenlerin Birliği İttifakı (AUR) ve Ulusal Liberal Parti (PNL) olacağını gösteriyor.
Lasconi'nin Romanya'yı Kurtarın Birliği partisi, sekiz yıl önce siyaset sahnesine ilk çıkışından bu yana popülaritesini istikrarlı bir şekilde arttırarak bir sonraki en yüksek oyu alabilir.
Daha fazla küçük parti potansiyel olarak parlamentoya girebilir ve 466 sandalyenin bir kısmını işgal edebilir ancak gerekli yüzde 5 barajını aşmaları gerekiyor.
Tartışmalı cumhurbaşkanlığı oylaması ve etrafındaki karmaşanın ardından pek çok siyasi analist parlamento seçimlerinin sonucunu tahmin etmekte tereddüt ediyor.
Romanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde pek çok kişinin aklındaki soru, geçen hafta cumhurbaşkanlığı yarışında alınan sürpriz sonucun bir şans eseri mi olduğu yoksa Romanya'nın gerçekten popülist siyasete mi yöneldiğidir.