Merz'in şansölye olabilmesi için Almanya parlamentosunun 630 sandalyeli alt kanadında (Bundestag) 316 oy alması gerekiyor.
Almanya'da milletvekilleri muhafazakâr lider Friedrich Merz'in İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ülkenin 10. şansölyesi olarak atanmasına ilişkin oylarını Salı günü kullanacak.
Merz, geçen yıl görevden ayrılan Şansölye Olaf Scholz'un yönetiminin çökmesinin ardından 27 üyeli Avrupa Birliği'nin en kalabalık üyesi olan Almanya'ya liderlik etmeye hazırlanıyor.
Almanya, kıtanın en büyük ekonomisine sahip ve diplomaside önemli bir rol oynuyor. Merz'in sorumlulukları arasında Ukrayna'daki savaş ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikalarından kaynaklanabilecek olumsuzlukları yönetmek de yer alıyor.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri aynı zamanda ekonomik durgunluk gibi iç sorunlarla da ilgilenmekle görevli olacak.
Merz'in çoğunluğu sağlayamaması halinde, parlamentonun alt kanadı olan Bundestag'ın mutlak çoğunluğu sağlayabilecek alternatif bir adayı seçmek için 14 günlük bir süresi olacak.
Bu seçeneğin de başarısız olması halinde anayasa cumhurbaşkanına en çok oyu alan adayı başbakan olarak atama, Federal Meclisi feshetme ve yeni bir federal seçim turu başlatma yetkisi veriyor.
Merz'in 630 sandalyeli meclisin en az 316'sının desteğini alması gerekiyor. Bu oylamanın, Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı'nda kayıtsız şartsız teslim olmasının 80. yıl dönümü arifesinde yapılması planlanıyor.
Gizli oylamalar, Sovyet askerlerinden kalma grafiti kalıntılarının yapının çeşitli yerlerinde korunduğu yenilenmiş Reichstag'da gerçekleştirilecek.
Merz seçilirse, genellikle aşırı sağcı olarak anılan göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişiyle başa çıkma mücadelesiyle karşı karşıya kalacak.
Almanya'daki ana akım siyasi partiler, İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana aşırılık yanlısı partilerle iş birliğine karşı korudukları sözde 'güvenlik duvarına' sadık kalarak bu partiyle iş birliği yapmayı reddetti.
AfD'nin yükselişi
Geçtiğimiz hafta Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Federal Dairesi (BfV), Şubat ayındaki federal seçimlerde ikinci sırayı alan Almanya için Alternatif (AfD) partisini 'sağcı aşırılık yanlısı bir oluşum' olarak sınıflandırdığını açıkladı.
BfV, bu nedenle AfD'yi daha fazla ve daha kapsamlı bir izlemeye tabi tuttuğunu duyurdu.
Anayasayı Koruma Federal Dairesi, partiyi ülkenin demokratik çerçevesi için bir tehlike olarak nitelendirerek, özellikle göçmen ve mültecilere karşı "süregelen kışkırtma" yoluyla "insan onurunu hiçe saydığını" ileri sürdü.
Bu karar, hafta sonu ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından eleştirildi. Rubio'nun kararın geri alınması çağrısına karşılık Almanya Dışişleri Bakanlığı sürecin demokratik olduğu konusunda ısrar eden yorumlara yanıt verdi.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X'te yaptığı açıklamada, Almanya'nın "demokrasi değil, kılık değiştirmiş bir tiranlık" olduğunu yazdı.
İç istihbarat servisi tarafından alınan bu karar, partinin yasaklanması anlamına gelmiyor zira böyle bir yasak ancak Federal Anayasa Mahkemesi aracılığıyla parlamentonun herhangi bir kanadından ya da federal hükümetten gelen bir taleple yürürlüğe girebilir.
Merz, istihbarat servisinin kararını henüz kamuoyuna açıklamadı.
Merz'in koalisyonu
Yeni kurulan koalisyona Merz'in merkez sağ partisi CDU ile Bavyeralı muadili Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) başkanlık ediyor. Koalisyon, Lars Klingbeil liderliğindeki merkez sol Sosyal Demokratlar (SPD) tarafından destekleniyor.
Federal Meclis'teki 630 sandalyeden 328'ini kontrol ederek kıl payı bir çoğunluğa sahip olan koalisyon, ekonomik büyümeyi canlandırmayı, savunma harcamalarını arttırmayı, göç konusunda daha katı bir tutum benimsemeyi ve uzun süredir gecikmiş olan modernleşmeyi ele almayı hedefliyor.
Birlik Partileri (CDU / CSU) ve Sosyal Demokratlar Almanya'yı daha önce 1960'larda ve 2005'ten 2021'e kadar ülkeyi yöneten eski Şansölye Angela Merkel'in dört döneminin üçünde birlikte yönetmişlerdi.
AfD 'sağcı aşırılık yanlısı oluşum' tanımlamasına karşı dava açtı
Son dönemde oylarını hızla artıran Almanya için Alternatif (AfD), partiyi 'sağcı aşırılık yanlısı bir oluşum' olarak sınıflandıran ülke içi istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Federal Dairesi'ne (BfV) karşı Pazartesi günü dava açtı.
Cuma günü bu kararı alan BfV, daha önce AfD'nin gençlik örgütü ve Thüringen eyalet yapılanmasını 'aşırı sağ' olarak sınıflandırmıştı. Ancak bu son kararla birlikte ilk kez partinin tamamı bu kategoride değerlendirildi.
Bu sınıflandırma, Alman istihbaratının partiyi teknik gözetim altına almasına, üyelerini izlemesine ve çeşitli faaliyetlerini takip etmesine yasal zemin sağlıyor.
AfD'nin 'aşırılık yanlısı' olarak tanımlanması, partinin kamuoyu nezdindeki meşruiyetini zedeleyebilir. Ayrıca, partinin devlet kurumlarında görev alma şansını azaltabilir, devlet yardımlarına erişimini kısıtlayabilir ve ileride anayasa mahkemesi kararıyla kapatılmasına kadar uzanabilecek hukuki süreçleri tetikleyebilir. Bu nedenlerle parti hızlı bir şekilde karşı dava açtı.