Fransa, Fischer-Chauvel Anlaşması kapsamında, Kudüs’teki diğer dini alanlara ek olarak dört önemli miras alanının da sahibi.
Sosyal medyada dolaşıma giren bir belge, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın Doğu Kudüs’te Fransız yönetimindeki Kral Mezarları’nın kontrolünü geri almayı planladığını öne sürüyor.
Belgede, Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar tarafından alındığı iddia edilen bir karar yer alıyor. Buna göre İsrail, söz konusu kutsal alanın İsrail’e devri için "Fransız hükümetiyle diplomatik müzakerelere" başlamayı değerlendiriyor.
Belgenin üst kısmında, İsrail'in 1967’deki "Altı Gün Savaşı" sonrası Doğu Kudüs'ü ele geçirmesini anmak amacıyla kutladığı "Kudüs Günü"ne atıf yapılıyor. Yahudi takvimine göre İyar ayına denk gelen Kudüs Günü, her yıl Mayıs veya Haziran ayında kutlanıyor.
Ancak EuroVerify belgenin gerçek olduğuna dair bir kanıt bulamadı.
İsrail'in Fransa Büyükelçiliği X'te paylaştığı bir açıklamayla iddiaları yalanladı ve bu tür "sahte haberlerden" üzüntü duyduğunu belirtti.
"Sosyal medyadaki kaynaksız bilgiler söz konusu olduğunda herkesi dikkatli olmaya çağırıyoruz," diye ekledi.
EuroVerify'ın ulaştığı Fransa Dışişleri Bakanlığı ise, "İsrail'in bu yönde herhangi bir resmi yaklaşımından haberdar değiliz. Ulusal alan adları Fransız Devleti'nin mülkiyetindedir," dedi.
"Bu mülkiyet, uluslararası anlaşmalar yoluyla hem İsrail hem de Filistin yönetimi tarafından tanınmaktadır," diye devam etti. "Fransa, Kudüs'te 19. yüzyıldan bu yana dört ulusal alana ve mülkiyeti 1948'de İsrail Devleti tarafından tanınan dini Hıristiyan ve Yahudi mekanlarına sahiptir."
Fransa neden Kudüs'teki bazı yerleri kontrol ediyor?
Kudüs’teki çeşitli Hristiyan ve Yahudi dini alanlarının yanı sıra, Fransa da Fischer-Chauvel Anlaşması kapsamında şehrin dört önemli miras alanında hak sahibi konumunda bulunuyor. Bu alanlar, Kral Mezarları’nın da içinde yer aldığı “Kutsal Topraklardaki Fransız Ulusal Alanı” olarak adlandırılıyor. Fransa’nın bu bölgelerdeki hak talepleri, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor.
Diğer üçü ise Pater Noster Kilisesi (Eleona Mabedi olarak da bilinir), Abu Ghosh'taki Benedikten Manastırı ve Azize Anne Kilisesi'dir.
"Kral Mezarları"nın, M.S. 30 civarında Yahudiliğe geçen ve M.S. 50 ila 56 yılları arasında ölen Adiabene Kraliçesi Helene'nin gömüldüğü yer olduğuna inanılmakta. Bu mezarların başlangıçta Yahuda krallarının gömüldüğü yer olduğu düşünülüyordu.
Fransa’nın hak iddiaları, 1886 yılında alanın özel bir mülk sahibinden satın alınmasına dayanıyor. O dönem Kudüs, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içindeydi ve Osmanlı makamları bu satışı kendi yasalarına göre yasal olarak tanıdı.
Fransa, İngiliz Mandası döneminde ve İsrail’in kuruluşundan sonra da "Kral Mezarları" ve diğer alanların mülkiyetini sürdürdüğünü savundu. 1948-1949 yıllarında İsrail Devleti ile Fransa arasında imzalanan Fischer-Chauvel Anlaşması ile Paris, bu alanlardaki iddiasına resmiyet kazandırdı. Ancak İsrail, anlaşmayı tanımasına rağmen resmi onay vermedi.
Buna rağmen İsrail yönetimi, sahadaki uygulamada Fransa’nın ayrıcalıklarına saygı gösterdi ve Fransız kontrolünü fiilen kabul etti. Bu alanlarda Fransız bayrakları dalgalanıyor, yetkiler Fransız makamlarına ait olurken, mülkiyet İsrail yasalarına tabi kalıyor.
Bununla birlikte, genel olarak alanlarla ilgili ayrıcalıklara saygı gösterdi ve Fransız kontrolünü fiilen tanıdı. Bu alanlarda Fransız bayrakları dalgalanıyor ve Fransız yetkililer tarafından yönetiliyorlar, ancak İsrail mülkiyet yasasına uyuyorlar.