Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Danimarka'dan Macaristan'ın Ukrayna vetosuna karşı 'maksimum baskı' sözü

Viktor Orbán Ukrayna'nın AB üyeliğine karşı çıkıyor.
Viktor Orbán Ukrayna'nın AB üyeliğine karşı çıkıyor. ©  AP/Ukrainian Presidential Press Office
© AP/Ukrainian Presidential Press Office
By Jorge Liboreiro
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

AB’nin genişleme sürecindeki her adım, oybirliği gerektiriyor.

REKLAM

Danimarka, Avrupa Birliği Konseyi dönem başkanlığını devraldığı bu altı aylık süreçte, Ukrayna’nın üyelik müzakerelerini engelleyen Macaristan vetosunu kaldırmak için 'azami baskı' uygulamayı hedeflediğini açıkladı. Bu veto, hem Kiev’de hem de Brüksel’de gözle görülür bir hayal kırıklığına neden olmuş durumda.

AB’nin genişleme sürecindeki her adım, oybirliği gerektiriyor.

Danimarka’nın Avrupa İşleri Bakanı Marie Bjerre, Perşembe günü Aarhus’ta aralarında Euronews muhabirlerinin de bulunduğu gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu Ukraynalılar için çok önemli. Rusya’ya karşı verdikleri mücadelede AB üyeliği perspektifine ihtiyaçları var. Ve biz bu perspektifi ellerinden almayacağız.”

Bjerre, Ukrayna’nın yanı sıra Moldova ve Batı Balkan ülkeleriyle de süreci ilerletmek için siyasi ve pratik düzeyde ellerinden geleni yapacaklarını belirtti: “Çok hırslıyız ve elimizden gelen her şeyi yapacağız. Macaristan’ın çekincelerini kaldırması için azami baskı uygulayacağız.”

Ancak Bakan, Macar vetosunu aşmak için somut bir yöntem belirtmedi; sadece bu noktada 'henüz çok erken' olduğunu söyledi.

Bjerre, aday ülkelere verilen sözlerin tutulmasının AB’nin 'güvenliği ve istikrarı' için hayati olduğunu vurguladı: “Eğer genişleme sürecinde ilerlemezsek, bu ülkeleri kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırız.”

Danimarka’nın bu tutumu, kendisinden önceki dönem başkanlığını yürüten Polonya’nın Ukrayna ve Moldova’nın üyelik süreçlerini ilerletme vaadini yansıtıyor. Bu iki ülkenin adaylık statüleri, Haziran 2022’de aynı anda tanınmış ve süreç birlikte ilerlemeye başlamıştı.

Ancak Polonya’nın başkanlığı sırasında somut bir ilerleme sağlanamadı. Ukrayna ve Moldova hâlâ 'Temel Konular' olarak adlandırılan, demokrasi, insan hakları ve güvenlik gibi başlıkları kapsayan ilk müzakere faslını açmayı bekliyor.

Bunun temel nedeni, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Ukrayna’nın adaylığına karşı koyduğu net veto. Orbán, halkın bu konudaki görüşünü almak üzere ülke genelinde bir 'kamu danışma süreci' bile başlattı.

Orbán’a göre, bu sürece katılan yaklaşık 2.3 milyon kişinin yüzde 95’i Ukrayna’nın AB üyeliğine karşı çıktı. Katılım oranı, 2022’deki genel seçimlerde kullanılan 5.5 milyon oyun yaklaşık yarısı kadardı.

Orbán, geçen haftaki AB zirvesinde bu sonucu gerekçe göstererek vetosunu yineledi: “Buraya güçlü bir halk yetkisiyle geldim. AB üyesi bir ülke savaş halindeyse, bu AB’nin de savaşta olduğu anlamına gelir. Bu da bizim hoşumuza gitmiyor.”

Avrupa Komisyonu ise Ukrayna’nın gerekli reformları gerçekleştirdiğini ve “Temel Konular” kümesini açmak için kriterleri karşıladığını belirterek vetoya karşı çıktı: “Ukrayna’nın katılımına karşı çıkmak için nesnel bir gerekçe yok.”

Moldova-Ukrayna ayrışması masada mı?

Kriz o kadar derinleşti ki, bazı AB diplomatları Moldova’nın sürecini Ukrayna’dan ayırıp tek başına ilerletme fikrini dile getirmeye başladı. Bu, Orbán’ın Moldova’ya destek vermesi nedeniyle mümkün olabilir. Ancak böyle bir ayrışma, Kiev’in kalıcı olarak dışarıda bırakılma riskini taşıyor ve Ukrayna halkına verilen sözün tutulmadığı izlenimini güçlendirebilir.

Dönem başkanlığı görevini üstlenen Danimarka, bu kritik tartışma resmen gündeme gelirse süreci yönetmekle sorumlu olacak.

Şimdilik Kopenhag, sürecin Moldova ve Ukrayna’nın birlikte ilerlemesi yönünde ilerlemesi gerektiğini savunuyor.

“Hem Moldova hem Ukrayna ile ilk müzakere kümesini açmak için çalışıyoruz çünkü bu en iyi çözüm,” diyen Bjerre, alternatifler hakkında “şimdiden spekülasyon yapmanın” erken olduğunu vurguladı.

“Genişleme konusunda bugün bu ivmeye sahipsek, bunun nedeni Ukrayna’dır. Eğer Ukrayna olmasaydı ve bu kadar büyük ilerleme kaydetmeseydi, bugün genişlemeyi konuşmuyor olurduk.”

Avrupa Birliği ile Moldova arasında Cuma günü ikili bir zirve düzenlenecek.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa Parlamentosu’nda Charlie Kirk için saygı duruşu tartışması

Prens Harry’den Kiev’e sürpriz dayanışma ziyareti

AB Rusya'ya yönelik yaptırımları uzatma kararı aldı: Kara listede değişiklik yapılmadı