AB yetkilisi, üye devletlerin henüz hazır olmadığını ve konunun Ekim ayında yapılacak bir zirvede AB devlet başkanları tarafından tartışılıp karara bağlanmak üzere erteleneceğini belirtti.
AB yetkililerine göre, tartışmalı 2040 AB iklim emisyonları hedefi kararı, ülkelerin konuyu değerlendirmek için daha fazla zamana ihtiyaç duyduklarını iddia etmeleri nedeniyle, başlangıçta planlandığı gibi önümüzdeki hafta bakanlar düzeyinde alınmayacak.
Halihazırda Avrupa Birliği Konseyi'ni yöneten Danimarka'nın dönem başkanlığı, bakanların 18 Eylül'deki Çevre Konseyi'nde hedefi oylamasını istiyordu.
Ancak AB yetkilisi, üye devletlerin henüz hazır olmadığını ve konunun Ekim ayında yapılacak bir zirvede AB devlet başkanları tarafından tartışılıp karara bağlanmak üzere erteleneceğini söyledi.
Komisyon, temmuz ayında 2040 yılı için 1990 yılı seviyelerine kıyasla yüzde 90'lık bir emisyon azaltım hedefi önermişti.
2040 ara hedefinin, AB'nin 1990 seviyelerine kıyasla 2030'a kadar en az yüzde 55 azaltım öngören 2030 hedefini takip etmesi amaçlanıyor.
"Metni şu anki haliyle destekleyemeyiz. İdeal bir jeopolitik zamanlama değil. Ayrıca metin masaya oldukça geç konuldu," diyen ikinci bir AB yetkilisi, ülkelerin hedefler ve rekabetçilik arasında daha fazla denge görmesi gerektiğini söyledi.
AB diplomatı, Ekim ayında AB Konseyi düzeyinde "belirleyici" bir tartışma yapılmasının hedeflendiğini söyledi ve "en düşük teklifi verenleri ödüllendirecek" bir oy birliği olasılığını reddetti. Ancak diplomat, Ekim ayındaki zirveden bir karar çıkmaması ihtimaline de kapıyı kapatmadı.
2040 iklim hedefi, AB'nin Brezilya'nın Belem kentindeki COP30'da sunulması beklenen Paris Anlaşması kapsamındaki ulusal iklim eylem planlarını etkileyecek.
Slovakya ve Macaristan gibi ülkeler, Komisyon'un 2040 yılına kadar CO2 emisyonlarının yüzde 90'ının azaltılması önerisine açıkça karşı çıkarak, yasanın ülke sanayisi için bir ölüm fermanı olduğunu savundu. Fransa, kararın bakanlar yerine AB liderleri tarafından ele alınması gerektiğini söyledi.
Slovakya Çevre Bakanı Tomas Taraba, teklifin açıklanmasından kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada, Avrupa'nın Slovak endüstrisinin nasıl bir ekonomik tehlike altında olduğu konusunda hiçbir fikirleri olmadığını söyledi.
"Bu ideolojik teklifler [2040 iklim hedefi] Brüksel bürokratlarının gerçeklikle olan temel bağlarını çoktan kaybettiklerinin bir başka kanıtıdır," dedi.
Karbon kredileri
Resmi bir belgeye göre, AB diplomatları tarafından tartışılmakta olan kilit hususlardan bazıları, uluslararası karbon kredilerinin (belirli bir miktarda CO2 salınımını sağlayan ticareti yapılabilir sertifikalar) 2040 hedefine ulaşılmasına katkısının yanı sıra, bu tür küresel kredilerin AB'nin karbon piyasası olan Emisyon Ticaret Sistemine (ETS) müdahale etmeyeceğinin açıklığa kavuşturulması. CO2'nin blok dışında depolanabilmesi de değerlendiriliyor.
İkinci AB diplomatı, "Bu düşünceye [karbon kredilerine] karşı değiliz, ancak bu konuda daha fazla açıklığa ihtiyacımız var," diye ekledi.
Avrupa Parlamentosu'nda 2040 iklim hedefinden sorumlu Yeşiller/EFA milletvekili Avusturyalı Lena Schilling, karbon kredilerinin düşünülmesinin "vergi mükelleflerine karşı sorumsuzluk" ve gençlere "ihanet" olduğunu söyledi.
Schilling, "AB iklim hedefini karbon kredileriyle sulandırmak, Avrupa'da gerçek bir iklim eylemi gerçekleştirmek yerine yurt dışındaki kirlilik hakları için milyarlar harcamak anlamına gelecektir. AB içinde 2040 yılına kadar en az yüzde 90'lık bir azaltıma ihtiyacımız var," dedi.
Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN) iklim sorumlusu Sven Harmeling ise uluslararası karbon kredilerinin kullanımı konusunda dikkatli olunması çağrısında bulundu: "Bu, AB'nin katkısının azmini ve çevresel bütünlüğünü ciddi şekilde zayıflatırken, geçiş sürecini geciktirecek ve maliyetini arttıracaktır."
Harmeling, "AB, aksi takdirde ülke içinde karbonsuzlaştırmaya yatırılacak olan on milyarlarca euroyu sınırları dışına transfer etmek zorunda kalacak," diye ekledi.