Avrupa Çevre Bürosu’ndan Sara Johansson, yeni düzenlemenin AB sularındaki kirliliği önleme aracı olarak Su Çerçeve Direktifi’nin potansiyelini ciddi şekilde baltaladığını vurguladı.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, salı günü Su Çerçeve Direktifi’nin güncellenmesini tamamlarken, ilaçlardan kaynaklanan kimyasal kirliliğe ilişkin kuralları yumuşattı. Böylece, Avrupa Komisyonu’nun ilk önerisine kıyasla yeraltı sularında on kata kadar daha fazla kimyasal kirliliğe izin verildi.
Üye devletler ayrıca, yeraltı sularında kabul edilebilir ilaç miktarına geniş bir üst sınır koymayı öngören öneriyi daralttı. Yeni düzenleme yalnızca belirli maddeleri kapsarken, diğerlerini denetimsiz bıraktı.
2000 tarihli Su Çerçeve Direktifi, yeraltı suları, nehirler ve göllerin ekolojik ve kimyasal sağlığının izlenmesini ve korunmasını öngörüyor. Ancak 2025 uygulama raporuna göre, yüzey sularının (nehir, göl ve kıyı) sadece yüzde 39,5’i 'ekolojik olarak iyi durumda' ve yalnızca yüzde 26,8’i 'kimyasal olarak iyi durumda.'
Dönem başkanlığını yürüten Danimarka adına konuşan Çevre Bakanı Magnus Heunicke, su ekosistemini etkin şekilde korurken, AB ülkelerine gereksiz yük getirmemek ve toplumsal açıdan kritik faaliyetleri engellememek arasında doğru bir denge kurulmasının önemine dikkat çekti.
Belçikalı Avrupa Parlamentosu üyesi Hildegard Bentele (EPP), yeni paketi “sorumlu ve pragmatik” olarak nitelendirdi: “Bu düzenlemeler, aşırı regülasyona gitmeden su kalitesini koruyor. En zararlı maddelere odaklandık, gereksiz yüklerden kaçındık ve her zaman en son bilimsel bulgulara dayandık.”
Slovak milletvekili Mihal Wiezik (Renew Europe) ise düzenlemeyi kusurlu buldu: “Şimdi harekete geçilmezse, suların kalitesini eski hâline getirme maliyeti, alınacak önleyici tedbirlerle kıyaslanamayacak kadar astronomik olacak.”
Avrupa Çevre Bürosu’ndan Sara Johansson ise üç yıl süren müzakerelerin ardından varılan anlaşmanın, üye devletlerin kendilerine tanıdığı uzun zaman çizelgeleri nedeniyle zayıflatıldığını söyledi: ''Bu, AB sularındaki kirliliği önleme aracı olarak Su Çerçeve Direktifi’nin potansiyelini ciddi şekilde baltalıyor.”
AB kurumları arasındaki anlaşma, yürürlüğe girmeden önce Avrupa Parlamentosu tarafından da onaylanmak zorunda.