Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Danimarkalı Bakan Euronews'e konuştu: AB üyeliği Ukrayna'nın güvenliği için tek başına yeterli değil

Soldan, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen AB Zirvesi için geliyor.
Soldan, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen AB Zirvesi için geliyor. ©  Omar Havana/Copyright 2025 The AP. All rights reserved.
© Omar Havana/Copyright 2025 The AP. All rights reserved.
By Mared Gwyn Jones & Lauren Walker
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

ABD'nin barış planına göre Ukrayna, daha geniş güvenlik garantileri kapsamında Ocak 2027 gibi erken bir tarihte AB'ye katılacak. Ancak Danimarka'nın Avrupa İşleri Bakanı, Euronews'e yaptığı açıklamada bunun, Ukrayna'yı gelecekteki Rus saldırganlığından korumak için yeterli olmayacağını belirtti.

Danimarka Avrupa İşleri Bakanı Marie Bjerre, Euronews’e verdiği demeçte, bir barış anlaşması kapsamında Ukrayna’nın gelecekteki güvenliğini garanti altına almak için Avrupa Birliği üyeliğinin tek başına yeterli olmadığını ancak bunun “şüphesiz” çözümün önemli bir parçası olduğunu söyledi.

ABD’nin arabuluculuğunda yürütülen barış görüşmelerinde gündeme geldiği bildirilen güvenlik garantileri kapsamında Ukrayna’nın Ocak 2027 gibi erken bir tarihte AB’ye katılması öngörülüyor. Ancak bu takvim, katılım sürecinin “liyakat esaslı” olduğunu vurgulayan AB tarafından şüpheyle karşılanıyor.

“Ukrayna ile barış konuşulurken AB üyeliğinin müzakerelerin bir parçası olması adil, çünkü AB üyeliği kuşkusuz Ukrayna’nın uzun vadeli güvenliği ve istikrarının bir parçası; daha istikrarlı bir ülke anlamına geliyor,” diyen Bjerre, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama güvenlik garantilerinden bahsettiğimizde, AB üyeliği tek başına yeterli değil.”

ABD’nin Ukrayna için önerdiği takvim de gerçekçi bulunmuyor. Zira AB’ye katılım süreci karmaşık ve Ukrayna’nın yolsuzlukla mücadele, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi gibi birçok reformu hayata geçirmesi gerekiyor. Ülkeler ancak AB'nin belirlediği katı standartları karşıladıklarında üye olabiliyor.

“Bu takvimle ilgili tüm söylentileri duyuyorum ve açıkçası denizin ötesinden çok şey duyuyoruz,” diyen Bjerre, ABD’ye atıfta bulundu. “Ukrayna, Moldova ya da Batı Balkan ülkeleri için hiçbir zaman bir takvim koymadık; çünkü yaklaşımımız liyakat esaslı ve buna bağlı kalıyoruz.”

Başka bir deyişle, AB ABD’den gelen baskılara boyun eğmeyecek. “Elbette onların er ya da geç AB’ye katılmasını isteriz; ancak bunun için reformları hayata geçirmeleri gerekiyor. Çıtayı düşürmeyeceğiz; o çıtaya ulaşmaları için yardım edeceğiz,” dedi.

Macar vetosunu aşma çabası

Danimarka hükümeti, 1 Temmuz 2025’ten bu yana AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı yürütüyor. Bjerre, dönem başkanlığının başında Ukrayna’nın AB üyelik sürecinin ilerletilmesinin öncelik olacağını açıkça belirtmişti. Dönemin sonuna yaklaşırken kaydedilen ilerlemeden memnun olduğunu söyledi.

“Belirsiz zamanlarda yaşıyoruz. Daha güçlü, daha güvenli ve kendini savunabilen bir Avrupa’ya ihtiyacımız var,” diyen Bjerre, “Aday ülkelerin hiçbirinin yüzünü Rusya’ya dönmesini istemiyoruz,” ifadelerini kullandı.

Ancak AB’ye katılım yalnızca liyakat esaslı değil, aynı zamanda 27 üye ülkenin oy birliğini gerektiriyor. Sorunun düğüm noktası da burada: Macaristan, Ukrayna’nın üyeliğine sürekli karşı çıkıyor.

Bu nedenle AB ve Ukrayna, bu ayın başında, Budapeşte’nin muhalefetine rağmen teknik müzakerelerin sürmesini sağlayacak ve Ukrayna’nın uygulaması beklenen reformlara gayriresmî olarak devam etmesine imkân tanıyacak bir yapılacaklar listesi üzerinde anlaştı.

“Genişleme sürecinin durma noktasına gelmediği, aksine son derece canlı olduğu yeni bir yaklaşım bulmuş olmaktan son derece memnun ve gururluyum,” diyen Bjerre, bu yaklaşımın 1 Ocak 2026’da başlayacak Kıbrıs Dönem Başkanlığı sırasında da sürdürüleceğini söyledi.

“Macaristan engellese de genişleme gündeminde ilerledik. Dönem başkanlığını devralmadan önce bunun bir sorun olacağını biliyorduk. Polonya dönem başkanlığında da engelliyorlardı; hâlâ engelliyorlar,” dedi.

Bu durumun Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın muhalefetini daha da sertleştirip sertleştirmeyeceği sorulduğunda Bjerre, Ukrayna’nın reformları hayata geçirme kapasitesinin Macaristan üzerindeki baskıyı artırdığını vurguladı.

“Tüm ülkelerin desteğine ihtiyacımız var. Ama Ukrayna reform yaptıkça ve her geçen gün AB’ye yaklaştıkça, sürekli engellemeleri mümkün olmayacak,” dedi.

“Ukrayna’nın AB’de olması sadece Ukrayna için değil, AB için de büyük bir kazanç olur. Örneğin savunma ve güvenlik açısından Ukrayna ile entegre bir savunma yapısı güvenliğimizi ciddi biçimde güçlendirir. Ukrayna bu yönde ilerledikçe, Macaristan üzerindeki baskıyı da artırabileceğimize inanıyorum,” diye konuştu.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupalı liderler, Rusya tehdidine karşı Ukrayna’ya destek sözü verdi

Romanya Cumhurbaşkanı, Moldova ve Ukrayna'nın AB üyeliğini destekliyor

Brüksel'den Orban'a mesaj: 'Ukrayna'nın AB üyeliğine karşı çıkmak için somut sebep yok'