İki dev galaksinin arasında, hiçbirine ait olmayan ve başka hiçbir kara deliğe benzemeyen bir süper kütleli kara delik bulundu.
Astronomlar, alışılmışın tamamen dışında bir keşfe imza attı: iki dev galaksinin arasında, hiçbirine ait olmayan ve başka hiçbir kara deliğe benzemeyen bir süper kütleli kara delik bulundu. Kozmik cisim sanki galaktik bir otostopçu gibi evrenin ortasında serbestçe süzülüyor.
Bu şaşırtıcı keşif, The Astrophysical Journal Letters dergisinde yayınlandı ve bilim insanlarının kara deliklerin nasıl ve nerede oluştuğuna dair bilgilerini sorgulamalarına neden oldu. Çünkü şimdiye kadar keşfedilen tüm süper kütleli kara delikler ya bir galaksinin merkezindeydi ya da oradan savrulmuştu. Ama bu kara delik, galaksilerin çarpıştığı boşlukta doğmuş olabilir.
Sonsuzluk galaksisi
Keşfedilen sistem, Dünya’dan yaklaşık 7,5 milyar ışık yılı uzaklıkta ve görünüşü nedeniyle “sonsuzluk galaksisi” olarak adlandırıldı. Gözlemlere göre iki büyük galaksi – her biri yaklaşık 100 milyar yıldıza sahip – kafa kafaya çarpıştı ve bu çarpışma, her iki galaksinin etrafında yıldız halkaları oluşturdu. Bu halkalar, teleskoplardan bakıldığında sonsuzluk sembolünü andırıyor.
Ama en çarpıcı detay, sistemdeki en aktif kara deliğin bu iki galaksinin merkezinde değil, aralarında, çarpışma sonrası ortaya çıkan gaz ve enkaz bulutlarının içinde yer alması. Kara delik bu yoğun gazı tüketirken güçlü radyo dalgaları ve X-ışınları yayıyor, tıpkı bir kuasar gibi davranıyor.
Kara deliğin oluşum senaryosu
Genellikle kara delikler, büyük yıldızların süpernova ile patlayıp kendi üzerine çökmesiyle oluşur. Ama bu kara delik, “doğrudan çöküş” (direct collapse) denilen bir süreçle oluşmuş olabilir. Yani yıldız evrimi sürecine girmeden, dev bir gaz bulutu doğrudan kara deliğe dönüşmüş olabilir. Bu senaryo şimdiye kadar yalnızca bilgisayar simülasyonlarında varsayılmıştı.
Araştırmacılar, iki galaksinin çarpışması sırasında arada kalan gazın aşırı yoğunlaştığını ve türbülanslı hale geldiğini, bunun da “evren ölçeğinde bir kurşun çarpışması” gibi davrandığını belirtiyor. Bu koşullar, dev bir kara deliğin sıfırdan oluşmasına zemin hazırlamış olabilir.
Yale Üniversitesi’nden Dr. Pieter van Dokkum ve ekibi, bu sistemi James Webb Uzay Teleskobu’nun görüntüleri arasında buldu. Ardından Hawaii’deki Keck Gözlemevi kimyasal analizlerle iyonize gazın varlığını doğruladı. Chandra X-Işını Teleskobu kara deliğin aktif olduğunu kanıtlarken, New Mexico’daki Very Large Array radyo sinyalleriyle konumunu tam olarak belirledi.
Kara deliğin kütlesi Güneş’in yaklaşık bir milyon katı. Bu, diğer süper kütleli kara deliklere kıyasla küçük ama yine de olağanüstü büyüklükte.
En dikkat çekici nokta ise şu: eğer bu kara delik bir galakside oluşmuş ve çarpışmada dışarı fırlamış olsaydı, yüksek hızla uzaklaşıyor olması gerekirdi. Ama kara delik, iki galaksinin ortasında sabit bir hızla duruyor, yani tam bulunduğu yerde oluşmuş olabilir.
Eğer bu keşif doğrulanırsa, astronomların uzun süredir öne sürdüğü ama hiç gözlemleyemediği doğrudan çöküşle oluşan süper kütleli kara delik teorisini desteklemiş olacak.
James Webb teleskobunun, evrenin erken dönemlerinde çok büyük kara delikler keşfetmesi bilim insanlarını şaşırtmıştı. Bu yeni mekanizma, bu erken kara deliklerin nasıl oluştuğuna dair yeni bir pencere açabilir.