ABD Başkanı Donald Trump, daha önce kömür santrallerini doğrudan yapay zeka veri merkezlerine bağlama fikrini dile getirmişti.
REKLAM
ABD ile Çin arasındaki yapay zeka yarışı giderek kızışırken, rekabetin geleceğini enerji altyapıları belirleyebilir.
ABD’de yapay zeka veri merkezlerinin artan enerji ihtiyacı tartışma yaratırken, Çin bu alanda büyük bir avantaj elde etmiş görünüyor.
Zira ABD’de bazı uzmanlar yapay zekayı 21. yüzyılın “nükleer bombası” olarak tanımlarken, Fortune’un haberine göre, Çin enerji sorununu neredeyse çözmüş durumda.
Tech Buzz China editörü Rui Ma, gözlemlerini şu sözlerle aktarıyor: "Çin’de enerjiye erişim zaten çözülmüş bir mesele olarak görülüyor. Her yerde enerji arzı doğal kabul ediliyor. ABD’de ise yapay zekanın büyümesi, veri merkezlerinin enerji tüketimi nedeniyle tartışılıyor."
Yapay zeka, yüksek enerji tüketimiyle biliniyor. Büyük dil modelleri ve bunları besleyen veri merkezleri, çiplerden soğutma sistemlerine kadar devasa elektrik ve su kaynakları gerektiriyor. Bu da elektriği, yapay zeka altyapısının en kritik darboğazı haline getiriyor.
ABD’de enerji arzındaki sıkıntılar farklı çözüm arayışını da tetikledi. Elon Musk’ın xAI şirketi, Memphis’teki ana veri merkezlerinden birinin otoparkına 35 taşınabilir metan gazı jeneratörü kurdu. Ancak bu yöntem çevrede zehirli gaz bulutları oluşturdu.
Çin’de ise tablo farklı. 2024’te dünyanın yenilenebilir enerji yatırımlarının yüzde 65’ini tek başına üstlenen Çin, kurduğu güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle ilk kez karbon emisyonlarını düşürmeyi başardı. Üstelik bu, enerji talebinin rekor seviyeye çıktığı bir dönemde gerçekleşti.
ABD’nin bu alanda Çin’i yakalayıp yakalayamayacağı belirsiz. Başkan Donald Trump, daha önce kömür santrallerini doğrudan veri merkezlerine bağlama fikrini dile getirmişti.
Ancak enerji talebinin hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemde Washington tartışmalarla boğuşurken, Pekin enerji darboğazı yaşamadan yoluna devam edebileceği yönünde yorumlar var.