ABD'nin Karayip Denizi'ndeki gemileri hedef alan önceki yedi saldırısından farklı olarak, son saldırılarla birlikte Trump yönetiminin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen teknelere yönelik operasyonlarında ölü sayısı 37'ye yükseldi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth çarşamba günü, ABD ordusunun Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu taşıdığı iddia edilen bir gemiye dokuzuncu saldırısını gerçekleştirdiğini, gemideki üç kişinin öldüğünü ve Trump yönetiminin Güney Amerika'daki uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadelesini genişlettiğini belirtti.
Hegseth, ilk olarak sosyal medyada salı gecesi Doğu Pasifik'te iki kişinin ölümüne yol açan başka bir olay hakkında paylaşımda bulundu ve ardından ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Oval Ofis'te yaptığı görüşmede dokuzuncu saldırıyı duyurdu.
Son saldırılar, Trump yönetiminin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen teknelere yönelik operasyonlarında ölü sayısını en az 37'ye çıkardı.
Geçen ay başlayan saldırılar, ABD ordusunun hedef alanının genişlemesinin yanı sıra, dünyanın en büyük üreticilerinden gelen kokainin çoğunun kaçakçılığının yapıldığı Güney Amerika açıklarındaki sulara doğru bir kaymayı da temsil ediyor.
Hegseth'in sosyal medya paylaşımlarında, ABD'nin 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ilan ettiği teröre karşı savaş ile Trump yönetiminin uyguladığı sert önlemler arasında doğrudan bir karşılaştırma yapıldı.
Hegseth, "Tıpkı El Kaide'nin vatanımıza savaş açtığı gibi, bu karteller de sınırımıza ve halkımıza savaş açıyor," dedi ve ekledi: "Sığınak veya bağışlanma olmayacak, sadece adalet olacak.
Tekneler hedefte
Hegseth'in çarşamba günü yayınladığı ilk kısa videoda, yarısı kahverengi paketlerle dolu küçük bir teknenin suda hareket ettiği görülüyor. Videonun birkaç saniyesinde tekne patlıyor ve alevler içinde suda hareketsiz yüzüyor.
İkinci videoda, bir patlamaya maruz kalmadan önce hızla hareket eden başka bir tekne görülüyor. Patlamadan sonra kaydedildiği anlaşılan bir videoda ise suda yüzen paketler görülüyor.
Trump, saldırıları, ABD'nin uyuşturucu kartelleriyle "silahlı çatışma" içinde olduğunu iddia ederek ve suç örgütlerini yasa dışı savaşçılar olarak ilan ederek meşrulaştırdı. Bu iddia, Başkan George W. Bush yönetiminin terörle mücadelede kullandığı yasal yetkiye dayanıyordu. Trump, saldırılarla ilgili paylaşımlarında, gemilerde taşınan yasa dışı uyuşturucuların ve fentanilin Amerikalıları zehirlediğini defalarca savundu.
Trump: Kara saldırıları bir sonraki hedef olabilir
Çarşamba günü gerçekleşen son tekne saldırısıyla ilgili sorulan soruya Trump, "Yasal yetkimiz var. Bunu yapma iznimiz var," dedi. Benzer saldırıların ileride karada da olabileceğini söyledi.
Trump, Oval Ofis'te gazetecilere, "Karadan geldiklerinde onları çok sert vuracağız," dedi.
Bu arada, her iki siyasi partiden ABD milletvekillerinin, Trump'ın Kongre'den yetki almadan veya fazla ayrıntı vermeden askerî harekat emri vermesine itiraz etmesiyle, saldırıların yasallığı konusundaki endişeler artmaya devam etti.
Çarşamba günü Trump'ın yanında konuşan Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu tür saldırıları savunarak, "İnsanlar uyuşturucu teknelerinin patlamasını görmek istemiyorsa, Amerika Birleşik Devletleri'ne uyuşturucu göndermeyi bırakın," dedi.
Rubio saldırıların Amerikalıları kurtarmayı amaçladığını ve "Bunun hakkında kötü hissetmemenin tek yolu ... her seferinde bunun gerçekleştiğini gördüğünüzde 25 bin hayat kurtardığınızın farkına varmaktır," dedi.
Ancak son iki ayda Karayipler'de, özellikle Venezuela yakınlarında gerçekleşen bazı saldırıların ve ABD Deniz Piyadeleri birliklerinin konuşlandırılmasının gerçek amacı hakkında da spekülasyonlar var.
Trump'ın sık sık dile getirdiği aşırı doz uyuşturucu ölümlerinin büyük kısmı, büyük ölçüde Venezuela'dan değil, Meksika'dan kara yoluyla taşınan bir uyuşturucu olan fentanilden kaynaklanıyor.
Venezuela önemli bir uyuşturucu geçiş bölgesi olmasına rağmen, kokain kaçakçılığının ana alanı Karayipler değil, Doğu Pasifik Okyanusu.
Doğu Pasifik'te kıyısı olan Kolombiya ve Peru, dünyanın en büyük kokain üreticileri. Bunların arasında, dünya standartlarında limanları ve muzlarla dolu sayısız deniz nakliye konteyneriyle uyuşturucu kaçakçılarının ürünlerini taşıması için mükemmel bir araç haline gelen Ekvador yer alıyor.