Kremlin, birçok kez mahkemenin yargı yetkisini tanımadığını ve tutuklama emrini geçersiz saydığını açıkladı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcı yardımcısı cuma günü yaptığı açıklamada, mahkemenin Ukrayna'nın işgaline ilişkin soruşturmasının barış görüşmeleriyle durdurulamayacağını ancak BM Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından ertelenebileceğini belirtti.
Savcı yardımcısı Nazhat Shameem Khan, "Eğer devam eden bir soruşturmamız varsa, o zaman kendi yasal çerçevemizi takip edeceğiz," dedi.
ABD, Ukrayna ve Rusya'dan müzakereciler ve yetkililer, Rusya'nın geniş çaplı işgalini sona erdirecek olası bir barış anlaşmasını görüşmek üzere geçtiğimiz haftalarda bir araya geldi.
Khan, adaletin sağlanmasına yönelik girişimlerin barış çabalarıyla el ele gitmesi gerektiğini söyledi. "Barışın kalıcı ve sürdürülebilir olması için hesap verebilirlik imkânı olmalıdır," dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nin "bir barış anlaşması mümkün olduğunu düşündüğü bir davayı ertelemesini mahkemeden isteyebileceğini" söyleyen Khan, bunun sadece "geçici bir durdurma" olacağını sözlerine ekledi.
Mahkeme, Ukrayna'da savaş suçlarına karıştıkları iddiasıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer beş kişi hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.
Kremlin defalarca mahkemenin yargı yetkisini tanımadığını ve yakalama emrini geçersiz saydığını söyledi.
Khan, yüzlerce diplomat, avukat ve aktivistin ABD yaptırımları ve mahkemenin geleceğine ilişkin endişeler de dâhil olmak üzere benzeri görülmemiş zorlukları tartışmak üzere Lahey'de bir araya geldiği mahkemenin bir hafta süren yıllık toplantısının sonunda konuştu.
Fijili hukukçu, ABD'li ve İsrailli yetkililere yönelik soruşturmaları takip ettikleri için Trump yönetimi tarafından yaptırım uygulanan, aralarında altı hakim ve mahkemenin başsavcısının da bulunduğu dokuz kişiden biri.
ABD'nin yaptırımları, kurumun kaynaklarına yönelik taleplerin giderek arttığı bir dönemde mahkemenin geniş bir soruşturma yelpazesindeki çalışmalarına zarar verdi.
Yaşanan zorluklara rağmen Khan iyimser. Toplantı sırasında mahkemenin 125 üye ülkeden "muazzam miktarda destek" aldığını söyledi.
"Adalet ve uluslararası ceza adaleti için çok zorlu ama aynı zamanda çok belirleyici bir dönemden geçiyoruz," dedi.