Halid Muhammed Ali el-Hişri, Libya’daki bir cezaevinde cinayet, işkence ve tecavüz de dahil olmak üzere savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçlanıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları, Halid Muhammed Ali el-Hişri’nin Trablus’taki Mitiga Hapishanesi’nde üst düzey bir komutan olduğunu ve 2015–2020 arasında öldürme, işkence ve tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli suçları emrettiğini ya da denetlediğini iddia ediyor.
El-Hişri, 16 Temmuz’da Alman makamları tarafından Lahey’deki mahkemenin çıkardığı gizli bir yakalama kararıyla tutuklandı.
Mahkeme, kendisinin Almanya’da gözaltında tutulduğunu ve Pazartesi günü UCM’nin gözaltı merkezine transfer edildiğini açıkladı.
UCM Savcılık Ofisi, Temmuz ayında yaptığı açıklamada El-Hişri’nin tutuklanmasını, Libya’daki gözaltı merkezlerinde işlenen suçlarla ilgili hesap verebilirlik çabalarında “önemli bir gelişme” olarak nitelendirmişti.
Bu davanın, UCM’nin yargılayacağı ilk Libyalı sanık olacağını da belirtmişti.
El-Hişri’nin önümüzdeki günlerde UCM huzuruna çıkarak kimliğinin doğrulanması, kendisine yöneltilen suçlamalardan haberdar olup olmadığının ve haklarının kendisine bildirilip bildirilmediğinin teyit edilmesi bekleniyor.
Mahkeme, savcıların delillerini özetleyeceği ve hâkimler heyetinin El-Hişri’nin yargılanmasını gerektirecek kadar güçlü kanıt olup olmadığına karar vereceği bir duruşma tarihi belirleyecek. Bu sürecin birkaç ay sürmesi bekleniyor.
UCM, uzun yıllar ülkeyi yöneten Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin yıkıcı bir iç savaşa dönüştüğü 2011’den bu yana Libya’daki suç iddialarını soruşturuyor.
Mahkemenin, Kaddafi’nin oğullarından birinin de aralarında bulunduğu dokuz Libyalı şüpheli hakkında hâlâ yakalama kararı bulunuyor. Bu yılın başlarında Libya makamları, 2011’den 2027 sonuna kadar ülke üzerinde UCM yargı yetkisini kabul etti.
İtalya, bu şüphelilerden biri olan ve Ossama Anjiem (Ossama el-Mısri) adıyla bilinen kişiyi Ocak ayında tutuklamış ancak usul hatası nedeniyle serbest bırakmıştı.
Bu karar, insan hakları savunucularının tepkisine yol açtı. Anjiem’in de Mitiga Hapishanesi’nde işlenen suçlarla bağlantılı olduğu iddia ediliyor.
Öte yandan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başkanı Tomoko Akane, mahkemenin ABD ve Rusya’nın baskılarına boyun eğmeyeceğini Pazartesi günü açıkladı.
Mahkemenin altı yargıcı ve başsavcısı da dahil olmak üzere dokuz çalışanı, ABD Başkanı Donald Trump tarafından ABD ve İsrailli yetkililer hakkında yürütülen soruşturmalar nedeniyle yaptırımlara hedef oldu. Moskova ise Ukrayna savaşı nedeniyle Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında çıkarılan tutuklama kararına misilleme olarak UCM personeli hakkında yakalama kararı yayımladı.
Bu yaptırımlar, mahkemenin zaten kısıtlı kaynaklarla yürüttüğü çok sayıda soruşturmayı olumsuz etkiledi.
UCM, 2002 yılında savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve saldırı suçu gibi en ağır uluslararası suçlardan sorumlu bireyleri yargılamak üzere dünyanın kalıcı son çare mahkemesi olarak kuruldu.
ABD, İsrail, Rusya ve Çin, mahkemeye taraf olmayan ülkeler arasında bulunuyor.