Romanlar Avrupa Adalet Divanı'na gidiyor

Romanlar Avrupa Adalet Divanı'na gidiyor
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Juan de Dios Ramírez Heredia, İspanya’daki birçok değişimi gördü. Ülkedeki Romanların yaşadığı dönüşüme de şahitlik etti. O, bağlı olduğu Roman toplumunun ulaşamadığı birçok şeyi elde etti. İspanya’da milletvekili oldu ve Avrupa Parlamentosu’na girdi. Hukuk ve gazetecilik alanında iki diploması var. 1978’de İspanya anayasasının yazımına yardım edenler arasında yer aldı. 2008 yılında Cadiz Üniversitesi’nden fahri doktora ünvanını alan ilk Roman oldu. Aynı zamanda sivil toplum örgütü Uluslararası Roman Birliği’nin başkanlığını yapıyor.

Luis Carballo, euronews:
Juan de Dios Ramírez Heredia, Romanların Fransa’dan sınırdışı edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle de İçişleri Bakanı’nın onları hedef alan açıklamaları hakkında?

Juan de Dios Ramírez Heredia, Avrupa Parlamentosu Milletvekili, Uluslararası Roman Birliği Başkanı:
Özellikle Fransa gibi büyük bir ulusun demokratik hükümetinin Romanlara karşı uyguladığı bu hareketlerini onursuz bir davranış olarak görüyorum. Fakat biz bu konuda ne yapabiliriz ki? En iyi liderler bile bu yolda başlarını kaybedebilirler…

euronews:
“Avrupa Komisyonu Fransa’ya yaptırım uygulanmasını teklif etti. Uluslararası Roman Birliği, bu konuda yasal bir adım atacak mı? Atacaksa bu nasıl bir adım olacak?”

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Uluslararası Roman Birliği, konunun Avrupa Adalet Divanı’na götürülmesini istiyor çünkü eğer Avrupa Komisyonu, bu konuyu gündemlerine alırsa ama ben bu konuda şüpheliyim, bunu desteklemek için biz de orada olacağız. Her ne olursa olsun Adalet Komiserleri herhangi bir sebepten dolayı davayı kabul etmezse en azından biz orada kendi yasal çıkarlarımızı savunuyor olacağız.

euronews:
Bu sınırdışı etmelerin İspanya’da sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor musunuz?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
İspanya’ya yakın zamanda gelebilecek Fransız Romanların korkularını giderecek birşey söylememe izin verin. Herşeyden önce bu maddi olarak imkansız. Sarkozy, onları aldı, hepsini otobüslere doldurdu, havaalanına götürdü ve uçaklara bindirdi. Onları Pireneler’e doğru itmiyor. Şimdi size herkesçe bilinen bir sırrı söyleyeceğim. Bir önceki gün meslektaşıma ilk sınır dışı edilen Romanlardan haberleri olup olmadığını sordum. Onlar da bana birçoğunun zaten Fransa’ya döndüklerini haber verdi.

euronews:
Şimdi İspanya’daki Romanlar ne yapıyor? Siz onların durumunu çok iyi biliyorsunuz. Eğer İspanya’ya Romanya’dan gelen Romanları karşılaştıracak olursanız 30-40 yıl önce gelmiş olanlarla aynı hayat tarzlarına sahipler. Bunun anlamı İspanya’nın entegrasyon programlarının çalışıyor olması mı?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Sistem işliyor fakat bu görüldüğü gibi kolay değil. Bir atasözünün dediği gibi “Roma bir günde kurulmadı.” 5-6 yüzyıllık şiddetli devlet zulmü bir gecede yok olmaz. Romanlar, hala büyük bir cehaletle karşı karşıya. Onların bütün sorunlarıyla mücadele eden programlar birşeylerin karşılığında oluyor. Fakat, Romanların tüm sorunlarını çözecek mucizevi bir tedavi görünürde yok.

euronews:
İspanya’da sadece birkaç tane Romanların gecekondu mahallesi var. Bugün onları bundan geri tutan ana etken ne?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Bu çok doğru, Romanların yaşadığı sadece birkaç tane gecekondu mahellesi kaldı. Yıkım ve inşa programları meyvesini verdi fakat eğitim hala büyük bir sorun olarak duruyor. Romanlar ne zaman kendi kültürel kimliklerini ve geleneklerini toplumun diğer kesimleri gibi aynı derecede savunacak kadar bilgiye sahip olacaklar, o zaman birlikte barış ve uyum içinde yaşamak çok daha kolay olacaktır.

euronews:
İspanya’da hala ırkçılık ve Romanlara karşı ayrımcılık var mı?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Ben asla İspanya’nın ırkçı bir ülke olduğunu söylemeye cesaret edemem. Herşeyden önce insanların bütün Romanların tembel olduğunu ve hırsızlık yaptığını söylemesinden hoşlanmam.
Romanların arasında diğer gruplarda olduğu kadar birçok aylak gezen ve hırsızlık yapan adamı görebilirsiniz. Bunların ötesinde Eurobarometre’nin düzenli olarak yaptığı istatistiklerde İspanya’nın ırkçılığa en az rastlanan ülkelerden biri olduğu belirtiliyor.

euronews:
Pozitif ayrımcılığın olumlu yanı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Ben pozitif ayrımcılığa karşı değilim. Aksine, bu düşünceyi destekliyorum. Toplumda daha iyi bir denge sağladığı için bu düşünceyi destekliyorum. Benim beklentim, çok uzak olmayan bir gelecekte herkes aynı şansta hayata başlayacak. Şu anda bu çok saçma gelebilir. Fırsat eşitliği denen birşey yok. Bundan dolayı da pozitif ayrımcılık gerekli olduğu biçimde uygulanmalı.

euronews:
Romanların göçebe hayat tarzları entegrasyonun önünde duran en büyük engelleriden biri olarak duruyor. İspanya’daki Romanların neredeyse tamamı yerleşik hayat geçti fakat promlemler bitmedi. Örneğin, Romanların komşuları her zaman onlardan şikayetçi; aileler Roman çocukların okula gitmesini istemiyor. Buradaki sorun ne peki?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Bu sonsuza kadar altında yaşadığımız bir bulut. “Bütün Romanlar tembeldir, hırsızlık yaparlar…” sözü malesef kabul ediliyor. Bugün bile İspanyol anneler, her ne kadar ırkçı olmasalar da çocuklarına yemek yedirirken “Yemeğini ye, yoksa çingeneler gelip seni alacak” diye korkutuyor. Toplumda bu yönde korkular ve davranışlar devam ediyor. Davranışları değiştirmek karmaşık bir şey. Fakat herşeye rağmen bu konuda da ilerleme sağlıyoruz.

euronews:
Zamanla geriye kalan çoğumuzun biraz daha fazla Romanlara benzemesi gerektiğini söylediniz. Bu değişim nasıl olur?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Sıradan insanlar yani ‘payos’lar yaşamazlar, onlar çalışmak için yaşarlar bu da sağlıklı değildir. Romanların başka bir yaşam felsefesi vardır. Çalışmak için yaşamak fikri düşünülemez. Sadece iyi yaşayabilecek kadar çalışırız. Bu fikir, kendi başına insanlık ve toplum kavramından tamamen farklı olduğu anlamına gelir.

euronews:
Bugünün İspanya’sında Roman olmak ne anlama geliyor?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Roman olmak denilince düşünebileceğim tek şey özel bir yaşam tarzına sahip olmaktır. 50 yıl içinde Romanlar, aileleri ya da büyük anne ve büyük babaları gibi olmayacak. Fakat Romanların bu hayat tarzını yaşamaya, olaylara Roman gözüyle bakmaya devam edecekler.

euronews:
Romanların da başarılı matador ya da flamenko sanatçısı olabileceğini ispat ettiniz. Kendinizi bir örnek olarak görüyor musunuz?

Juan de Dios Ramírez Heredia:
Ben şanslıydım. Lider olmak istemiyorum fakat evet bir süre için ben istisnaydım. Ama artık değil.
Bütün teşekkürlerimi anneme gönderiyorum. O, okuma yazma bilmeyen cahil bir Roman’dı. Ailemde kimse okuma yazma bilmiyordu. Fakat annem benim okula gitmemi istedi. O andan sonra herşey değişti. Irkçılar, şu anda size söylemek zorunda olduğum şeyleri duymak istemez fakat, İspanya anayasasında şu anda benim imzam var. Bir Roman’ın imzası var. Bunu hatırlatmamdan nefret edebilirler fakat bunu yaşadığım sürece tekrar edeceğim. Çünkü, ne pahasına olursa olsun kendimi savunmalıyım.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İspanya: 14 katlı binada çıkan yangında 4 kişi hayatını kaybetti

Eski Brezilyalı yıldız futbolcu Daniel Alves'e tecavüz suçundan 4 buçuk yıl hapis cezası

İspanya'da doğum oranı, kayıtların başladığı 1941'den bu yana en düşük seviyesine geriledi