Damien Hirst: "Sanat paradan korkmamalı''

Damien Hirst: "Sanat paradan korkmamalı''
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

O, yeryüzünde yaşayan en zengin görsel sanatçı olarak kabul ediliyor.

Kimileri abartılı ve provokatif tavrından nefret ediyor, kimileriyse ona tapıyor. Damien Hirst’e sanat dünyasında kimse kayıtsız kalamıyor.

Elmaslarla donanmış kafatası, içleri doldurulmuş akvaryumdaki hayvanlar ve ölümün her an hissedildiği çeşit çeşit tablo ve heykeller, onu şimdiden yeni yüzyılın bir ikonu haline getirdi.

Fakat ondan bahsederken akla ilk olarak sanatından çok zenginliği geliyor. 2008’de mali kriz dünyayı kasıp kavururken bir müzayede düzenlenen açık artırmada eserleri 200 milyon Dolarlık rekor bir fiyata müşteri buldu.

euronews, Damien Hirst ile Pinchuk Vakfı tarafından düzenlenen Gelecek Nesil Sanat Ödülü’nün rehberliğini yaptığı Ukrayna’da görüşme fırsatı yakaladı.

euronews:

Damien Hirst, hoşgeldiniz ve davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Çok basit bir soruyla başlamak istiyorum. Acaba para ve şöhret bir sanatçının ruhunu değiştiriyor mu?

Damien Hirst:

Sanmıyorum. Aniden çok paranız olduğunda sanatsal anlamda iyi bir iş çıkarmak zorlaşıyor.

Van Gogh’da da olduğu gibi parasızlık yaratıcılığınızın ortaya çıkmasını zorunlu kılıyor.

Bununla birlikte sanat paradan korkmamalı. Ben çok şanslıydım çünkü bir şirket yöneticisi bana para kazanmak için sanat yapmamak gerektiğini söyledi. Her zaman sanatınızın peşinden paranın koşmasını sağlamalısınız. Parayı bir anahtar olarak görmeli asla bir hedef olarak görmemeli.

euronews:

Peki para için sanat yapmamayı nasıl başarıyorsunuz?

Damien Hirst:

Bilirsiniz, önce ilham gelir, paraysa bu ilhamı sanata dönüştürmenizi sağlayan bir araçtır. Sanatı para kazanmak için kullanmak yerine, parayı sanat yapmak için kullanmalı.

euronews:

En tanınmış eseriniz ‘‘Tanrı aşkına’‘ adlı elmaslarla kaplı gerçek bir kafatası.

Damien Hirst:

‘‘Arte povera’‘ yani fakir sanat…

euronews:

Bu eserinizde sanki daha çok ‘‘arte ricca’‘ olmuş; yani zengin sanat… Peki, bu eserinizi gerçekten de 50 milyon Sterlin’e sattığınız doğru mu?

Damien Hirst:

Eseri satılığa çıkardığımızda onu almak isteyen kişi vazgeçti. Ama yine de eser satılmayı başardı. Sonunda eseri bir konsorsiyuma sattım.

euroenews:

Fakat bazıları eserin satılmadığını ve sizin konsorsiyumda bulunduğunuzu iddia etti.

Damien Hirst:

Eh tabii hepsini satmadım. Galerim Beyaz Küp’ün yüzde onu onların. Daha sonra konsorsiyum galerinin üçte birini aldı. Yani eserimin üçte birini sattım.

euronews:

O zaman bunun yaşayan bir artistin sattığı en pahalı eser olduğunu kabul ediyorsunuz.

Damien Hirst:

Bilmiyorum.

euronews:

Ben böyle okudum.

Damien Hirst:

Gerçekten mi? İnanın bilmiyorum. Ama listenin üstlerinde olduğu kesin.

euronews:

Peki adının ‘‘Tanrı aşkına’‘ olmasının nedeni nedir? Tanrıya inanır mısınız?

Damien Hirst:

İngiltere’de, ‘‘Tanrı aşkına’‘ deyminin iki anlamı vardır. İlk anlamı Tanrı’ya olan sevginizden dolayı bir şeyler yapmaktır. Fakat sonuna bir ünlem işareti koyduğunuzda ‘‘Tanrı aşkına!’‘; yanlış birşeyler yaptığınızda söylenen bir cümle haline dönüşür. Örneğin küçükken bir plak kırdığımda annem bana ‘‘Tanrı aşkına neden böyle bir şey yaptın!’‘ diye bağırırdı. Yani bu cümle hem sembolik, hem de kinayeli bir anlama sahip.

euronews:

Çalışmalarınızda ölüm çok sık rastlanan bir olgu. Ölmekten korkar mısınız? Yoksa bu sadece bir büyülenme mi?

Damien Hirst:

Ölümü dört gözle bekliyorum.

euronews:

Gerçekten mi?

Damien Hirst:

Hayır! (gülüşmeler). Bence herkes … Bilirsiniz… Samuel Beckett, benim çok sevdiğim ‘‘Ölümün ne zaman kapıyı çalacağı belli olmaz’‘ cümlesini kurmuştu. Ölüm bir bilinmezlik. Ona göre hayatınızı organize edemezsiniz, Çünkü iki dakika sonrasını kimse bilemez. Fakat gençken kaçıp kurtulmamın imkansız olduğu şeylerle yüzleşmeyi öğrendim.

Bence ölüm de işte aynen böyle bir şey.

Konu hakkında hiç konuşmamak yerine, bence yüzleşmek daha doğru. Çünkü onu doğal kabul etmeniz lazım. Fakat ölümü kim sever ki?

euronews:

Son yıllarda sanat piyasası nasıl bir değişim yaşadı?

Damien Hirst:

Piyasalar değişir. Bence bu sağlıklı bir durum. Önceden de dediğim gibi , tüm yarattığınız eserler satın alınırsa ve daha pahalıya satılırsa siz de kendinizi olmadığınız biri gibi görmeye başlarsınız.

Fakat şu anda bence piyasa sağlıklı bir durumda. Bir artist olarak sanat dünyasının tutarlı kalmasını istersiniz. İdeal olan, birinin eserinizi alması ve duvarına asmasıdır. Fakat krizden önce pazar çok hareketliydi. İnsanlar tabloları satmak için alıyordu. Herkes tüccar olmuştu. Tam bir çılgınlıktı…

Bakın ben bir nokta çizdiğimde insanların onu nokta olarak görmesini ve gözlerinde Dolar işaretinin belirmemesini isterim.

Bu sanat değildir. Ama aynı zamanda sanat piyasasının ayakta kalmasından memnunum. Çünkü asıl önemli olan bu.

euronews:

Gelecek Nesil Sanat Ödülü için Kiev’de bulunuyorsunuz. Röportaj yaptığımız yerde bu ödül için yarışan bir sanatçının eserleri bulunuyor. Böylesi girişimlere katılmak sizin için önemli mi?

Damien Hirst:

Herkes hayata genç bir artist olarak başlar. Bu yüzden bu çok güzel bir girişim. Desteğe ihtiyacınız vardır. Yani şu anda Victor Pinchuk’un yaptığı şey gerçekten harika. Onların reklamını yaparak hepsine destek çıkıyor. Viktor benden bu panele katılmamı istediğinde eğer verilecek ödül çok büyükse yanıtım ‘‘evet’‘ dedim. Bence verilen ödüller gerçekten çok büyük.

1995’te Londra’da yaşarken Turner Ödülü’nü kazanmıştım ve o dönem için çok büyük bir para ödülü almıştım. Böylesi destekler size çok yardımcı oluyor. Bence sanatçılara her zaman yardım edilmeli. Çünkü sizin de bildiğiniz gibi açlık ve yoksullukla savaşan sanatçıların sayısı zenginlerden çok daha fazla.

euronews:

Jeff Koons gibi diğer ünlü artistlerle birlikte buradasınız. Acaba Koons ile aranızda gerçekten bir rekabet var mı? Yoksa bunlar basında çıkan uydurma hikayeler mi?

Damien Hirst:

Böyle bir şey yok. Jeff’in eserlerini alıyor ve çalışma şeklini seviyorum.

euronews:

O da sizinkileri satın alıyor mu?

Damien Hirst:

Sanmıyorum. O daha eski eserleri tercih ediyor. Zaten benden de biraz daha yaşlı. Ben genç bir artistken, Jeff’in eserlerini görmek için Saatchi Gallery’ye giderdim. Sadece bir öğrenciydim, o ise çok ünlü bir artistti. O, benim idolümdü; bense Jeff’in idolü değilim.

euronews:

Peki gelecek yıl için planlarınız neler? Bugünkü çizginizde devam mı edeceksiniz?

Damien Hirst:

Açık artırmalarla birlikte kelebekleri ve içleri doldurulmuş akvaryumdaki hayvanları bir kenara bıraktım.

Yeni şeylere başladım. Atölyemden dışarı çıktım ve ilk zamanlarımdaki gibi çok zevk aldım.

euronews:

Peki kafataslarına devam mı?

Damien Hirst:

Kafataslarını hep çok sevdim. Kız arkadaşımın bana kafataslarıyla çalışamazsın çünkü onlar çok moda demesi beni bu fikre itti. Bu yüzden elmaslı kafatasını yaptım. Çünkü bence kafatasının modası asla geçmez. Tıpkı Meksika’da olduğu gibi… Orada bir evim var ve halk arasında kafatasları çok moda.

Bu sonu asla gelmeyen bir şey. Bilmiyorum, kafatasları demode olup tekrar moda olana kadar çalışmaya devam edeceğim.

euronews:

Damien Hirst, çok teşekkür ederiz. Mutlu Noeller.

Damien Hirst:

Mutlu Noeller!

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Boyalı duvar resimlerinden 5. Uluslararası Sanat Festivali'ne, Katar'ın her yerinde görsel sanatlar

ABD'de çalıntı olduğu ortaya çıkan bir eser daha Türkiye'ye iade edilecek

Tuz tanesinden küçük mikroskobik el çantası 63 bin dolara alıcı buldu