İsrail’de Hamas ve El Fetih arasında 6 Şubat’tan bu yana ulusal birlik hükümetinin oluşturulması için yapılan görüşmeler kırılgan zeminde devam ediyor.
Anlaşmayla ilgili çekinceleri olan Hamas’ın siyasi büro üyesi Mahmud Zahar, euronews’in sorularını cevapladı. Hamas’ın kurucu üyeleri arasında yer alan Zahar, Mısır’da genel cerrahi alanında yüksek lisans yaptı. Bir dönem Hamas’ın sözcülüğünü de yapan Zahar’ın iki oğlu İsrail saldırıları sırasında öldürüldü.
Mohammed Shaikhibrahim, euronews:
“Hamas’ın siyasi büro üyesi ve üst düzey isimlerinden Mahmud Zahar, euronews’e hoşgeldiniz. Doha Ablaşması’na niçin karşı çıktınız. Hamas’ın Siyasi Büro Şefi, bu anlaşmayı onaylamasına rağmen Filistin’deki Hamas üyeleri anlaşmayla ilgili birçok çekinceleri olduğunu açıkladı.”
Mahmud Zahar, Hamas’ın siyasi büro üyesi:
“İlk olarak dört yıl önce, Kahire’deki anlaşmada ulusal birlik hükümetinin kurulması gerektiği söylenmişti. Ancak bu anlaşma Hamas ve El Fetih üyelerini içermiyordu. Diğer Filistinli gruplar da dışarıda bırakılıyordu. Doha Anlaşması’nın ilk noktası bu. Anlaşmaya göre, tarafsız hükümet, adil ve dürüst seçimleri gerçekleştirecekti. Ancak Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail, ulusal birlik hükümetinin kurulmasına karşı çıkıyordu. Onlar Ortadoğu Dörtlüsü’nün şartlarının kabul edilmesini istiyordu. Bu Hamas tarafından kabul edilemezdi. Çünkü Filistinli halka karşı ciddi bir önyargı vardı. Diğer bir deyişle, Doha Anlaşması’nın seçimin bütünlüğünü garanti edemeyecek bazı engelleri vardı. Mahmud Abbas, böylesi bir seçimde oyunun parçası olamazdı.”
euronews:
“Mahmud Abbas’ın geçiş hükümetinin başkanı olmasına neden karşı çıkıyorsunuz?
Zahar:
“Çünkü Mahmud Abbas’in İsrail ile güvenlik konusundan sorumlu. Seçimlerin yapılmasından ve Hamas üyelerinin tutuklanmaları konusunda görevi var. O, para hareketlerine el konulmasından sorumlu. Özgürlükleri kısıtlamaktan sorumlu. Bu durumda o nasıl seçim sonuçlarının tarafsız olmasını sağlayabilecek?”
euronews:
“Doha Anlaşması’nın imzalanmasından sonra içeride ve dışarıda Hamas’ın liderliği konusunda bazı ihtilaflar çıktı. Siz de Halid Meşal’in bu anlaşmayı imzalarken, bütün örgüte danışmadığı için şikayette bulundunuz.”
Zahar:
“Söylediğim gibi bu konuda konuşmak istemiyorum. Çünkü bunun hiçbir şeye etkisi yok.”
euronews:
“İran’dan askeri ve mail destek alıyor musunuz?”
Zahar:
“Bütün Arap ve Müslüman dünyasından her çeşit yardım bize ulaşıyor. Kim bize yardım etmek isterse, biz alırız. Biz şu an zayıfız. Düşman İsrail nükleer güce dönüştü.”
euronews:
“İran’ın İsrail ya da Amerika Birleşik Devletleri tarafından saldırıya uğraması halinde Hamas’ın bu konudaki tutumu ne olur?”
Zahar:
“Biz Araplara ve Müslümanlara karşı yapılan saldırılara karşıyız. Fakat İran güçlü ve kendisini savunabilir. Kendisini savunacak her türlü araca sahip. Eğer İran, kolay yenilebilir bir ülke olsaydı, İsrail, bir saniye bile tereddüt etmezdi.”
euronews:
“Daha açık olması açısından, İran’a saldırı olursa Hamas, sessiz mi kalacak yoksa askeri olarak harekete geçecek mi?”
Zahar:
“Bu soruyu cevaplamayacağım.”
euronews:
“Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili olarak, siz Hamas olarak Suriye rejimini mi destekliyorsunuz yoksa, Beşşar Esad’ın ayrılmasını ve bu rejimin son bulmasını isteyen halk hareketini mi destekliyosunuz?”
Zahar:
“Biz, biri yada diğerinin arkasında duracak bölgesel bir güç değiliz. Güçlü bir Suriye istiyoruz.”
euronews:
“Fakat, Sayın İsmail Haniye, daha önce Kahire’de Hamas’ın Suriye’deki muhalif halkı desteklediğini açıkladı. Bu büyük bir sürprizdi. Hamas’ın stratejisinde önemli bir değişimin sinyaliydi.”
Zahar:
“Bu konuyu düzeltmeme izin verin. O, Suriye halkının taleplerinin yanında olduğunu söyledi. Aslında Suriye yönetimi de bu talepleri karşılayacağını söylüyor.”
euronews:
“Siz hala Suriye rejimini destekliyor musunuz?
Zahar:
“Sanırım, sorunuzun cevabını birkaç kez verdim. Siz hala cevap almakta ısrar ediyorsunuz.”
euronews:
“Suriye rejimi ile güçlü ilişkinin, ittifakın devam edip etmediğini öğrenmeye çalışıyorum.”
Zahar:
“Bence bu soruya benim verdiğim cevap oldukça açık.”
euronews:
“Peki Hamas, halk isyanı başlayınca Suriye’yi terk etti?”
Zahar:
“Ayrılma, bireysel bir karardı ve siyasi anlamda oradan ayrılmak anlamına gelmiyor.”
euronews:
“Hamas’ın Gazze’de kontrolü ele geçirmesinden sonra Avrupa Birliği’nin burada olan bitenle ilgili politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Zahar:
“Düzelteyim. Hamas, kontrol etmiyor, fakat seçim sonuçlarına göre yönetiyoruz. Çünkü Batı, İslami bir projenin burada büyümesini istemiyor. Bizim buradaki demokratik duruşumuzu, kontrol olarak tanımlıyorlar. Gazze’yi, Batı Şeria’yı, Kudüs’ü biz yönetmeliyiz. Çünkü seçim sonuçları bunu gösteriyor. Fakat bu durum Batı’nın ikiyüzlülüğünü gösteriyor. Onlar, Müslüman dünyaya ve İslami gelişmelere karşılar. Özellikle bütün dünyanın gördüğü adil ve özgür seçimlerin sonuçlarını kabul etmek istemiyorlar. Batı’ya birkaç soru sormak isterim. Ancak eminim ki onlar soruların cevaplarını bilseler de cevaplamaya cesaret edemezler. İlk sorum şu: “1948’den önce bizim olan ve sonra İsrail’e geçen topraklarımızın kökeni nereden gelir? İsrail toprağı mıydı? Yoksa Filistinli Arapların toprağı mıydı? Bu soruma cevap vermelerini istiyorum. İkinci sorum da şu: İsraillilerin burada yaşayan atalarından üç bin yıl sonra bu topraklara döndü. Bunu Batı olarak geri dönüş hakkı şeklinde kabul ediyor musunuz? Bu dönüş politikasının hak olduğunu kabul ediyor musunuz? Şimdi biz de İspanya’ya geri dönelim o zaman. Çünkü 1492’de biz oradan ayrıldık. İngiltere’nin Hindistan’ı, Arap ve Müslüman dünyayı yeniden işgali için çağrıda bulunalım, Fransa’ya, Suriye, Lübnan ve Cezayir’i tekrar işgal etsin diyelim. Eğer Fransızlara işgal hakkında ne düşündüklerini sorarsanız, Fransa’daki Nazi işgalinin illegal olduğunu söyleyeceklerdir. Kesinlikle yasadışı diyeceklerdir. Onlara göre Sayın Charles de Gaulle’ün direnişi, bir özgürlük savaşıydı. Fakat, eğer Filistin’deki İsrail işgali söz konusu olduğunda onlar bu konuda aynı telden konuşmayacaklardır. Çünkü bu ikiyüzlülüğün bir sonucu.”
euronews:
“Hamas’ın Tunus ve Libya’da olanlardan sonra, Suriye’de şu anki durumla ilgili ve Mısır’daki devrim sonrasında beklentisi nedir?”
Zahar:
“Hamas, İslami bir hareket. Biz, bu hareketlerle aynı politikaya sahibiz. Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta, Fas’ta ve Yemen’deki bu hareketlerle ortak inancı paylaşıyoruz. Demokratik araçlarla seçilen liderlerin meydanlardaki halkı temsil etmesini bekliyoruz. Liderler, Hamas’ın pozisyonunu destekleyecek ve Filistin topraklarındaki işgali ve saldırılara karşı çıkacaktır. Ben, Hamas için iyi bir gelecek görüyorum.”