Mısır’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları gecikmeli de olsa açıklandı. Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’nin seçimleri kazandığı haberi gergin ve endişeli bekleyişe son verdi. Sokaklara dökülen halk, Arap Devrimi’nin sembollerinden Tahrir Meydanı’na akın etti.
Mursi böylece Mısır’ın ilk sivil cumhurbaşkanı oldu:
“Sizlerle birlikte, yeni bir Mısır inşa etmekte, modern ve demokratik bir anayasaya sahip ulusal bir devlet yaratmakta kararlıyım. Kendi kimliğimize ve değerlerimize uyan bu büyük proje üzerinde bütün gücümle çalışacağım.”
Peki bu amacını yerine getirmek için yeni cumhurbaşkanı yeterli kaynağa sahip mi? Mursi ikinci turda yüzde 51.7’lik bir oy elde etti. Bununla birlikte kendisine destek verebilecek bir parlamento bulunmuyor. Son genel seçimlerde muhafazakar partilerin kazandıkları zafer Anayasa Mahkemesi’ne takıldı.
Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi ise parlamentoyu lağvetti. Ordu cumhurbaşkanına yetkilerini en kısa sürede geri vereceğini belirtiyor. Bununla birlikte bu yetkiler henüz tanımlanmadı.
Karışıklığın başlıca nedeni ise yeni anayasanın henüz hazırlanmamış olması. Ayrıca Mursi’nin hükümeti kurması için Mareşal Hüseyin Tantavi’nin başında bulunduğu Yüksek Konsey ‘in onayını alması gerekli görünüyor.
Kameralarımızı Mısır’ın başkenti Kahire’ye çeviriyoruz. Karşımızda politika uzmanı ve araştırmacı Nejat el-Daihi bulunuyor.
euronews:
“Mısır’ın iplerinin Askeri Konsey’in elinde bulunduğu bir dönemde yeni cumhurbaşkanı görevini nasıl icra edebilir?”
Nejat el-Daihi:
“Öncelikle seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin görevine başlamasını beklemek gerekli. Fakat burada ortaya çıkan soru, ona birilerinin eşlik edip etmeyeceği. Aslında her seviyede gerçekleştirilecek birçok hedef bulunuyor. Özellikle de
ülkeyi yöneten askeri kurumla cumhurbaşkanı arasındaki ilişkilerin nasıl olacağı. Bu askeri kurum ülkeyi 60 yıldır yönetiyor. Bu da gücünü kolay kolay bırakmaya yanaşmayacağını gösteriyor. Ayrıca Muhammed Mursi’nin bu kurumla iyi ilişkiler içinde olması gerekli. Çünkü şu anda askeri konsey barışçıl yollardan görevden ayrılmak yerine, barışçıl yollardan gücünü elinde tutmaya çalışıyor. Askerler, Mısır’da düzenin korunmasında en doğru isim olduklarını düşünüyor. Onlara göre seçilen cumhurbaşkanı fazla bir deneyime sahip değil. Özellikle güvenlik dosyası gibi ülkenin birçok dosyasından haberdar değil.”
euronews:
“Millet meclisi şu anda askerlerin elinde. Eğer Mısır yeniden genel seçimlere giderse, Müslüman Kardeşler’in kazanma ihtimali var mı?”
Nejat el-Daihi:
“Bu gelecek aylarda Mursi’nin uygulayacağı politikalara bağlı. Eğer Mursi, diğer siyasi akımlarla ve askerlerle birlikte gerçekçi bir politika izlerse, Müslüman Kardeşler’in ve dini akımların çoğunluğu zorlanmadan alabileceğini düşünüyorum. Ama eğer Mursi geri adım atıp da son defasında olduğu gibi çatışmaya girerse, sanırım siyasi arenada muhafazakar akımlar kayba uğrar ve sandalye sayısının sadece üçte birini elde ederler.”
euronews :
“Uluslararası planda ve Müslüman Kardeşler’in zaferinden sonra Mısır ile İsrail arasında yapılmış olan antlaşmaya Kahire uymaya devam edecek mi?”
Nejat el-Daihi:
“Sanırım Mısır’da seçilen tüm cumhurbaşkanları, askeri ya da sivil olsunlar, Mısır’ın dış politikasındaki esasları takip etmek zorunda. Camp David Sözleşmesi’ne dokunulmaması gerekli. İki taraf da sözleşmede değişiklikler yapabilir. Ama sözleşmenin Mısır politikasında çok önemli bir yeri var. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nin koruyuculuğunda düzenlenmiş Mısır ile İsrail arasında bir barış antlaşması yapılmış durumda. Bana öyle geliyor ki herkes, seçimler sırasında, seçimlerden önce ve sonra, dün bile Mısır’ın tüm uluslararası sözleşmelere ve antlaşmalara uymaya devam edeceği hususunda hem fikir. Zira tüm bunlar bir kişiyi aşan şeyler. Bunlar Mısır Devleti’nin kararları.”