Rasmussen: Diktatörlere güçlü mesaj verilmeli

Rasmussen: Diktatörlere güçlü mesaj verilmeli
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Suriye’ye askeri müdahale ihtimali NATO’nun rolünü bir kez daha gündeme getirdi. Batı askeri ittifakı, daha önce Birleşmiş Milletlerin desteği ile çeşitli müdahalelerde bulundu. Fakat Suriye rejimine karşı müdahale olursa NATO’nun rolü ne olacak? Uluslararası camiada tartışma yoğunlaşırken, NATO Genel Sekreteri Anders Fog Rasmussen ile Suriye krizini konuştuk.

euronews:
Sayın Genel Sekreter dünya kimyasal silah kullanılan Suriye’de ne yapılacağı konusunda karar vermeye çalışırken euronews’la konuşmayı kabul ettiniz. NATO ne yapar, ne yapmayı planlıyor, veya herhangi bir planı var mı?

Rasmussen:
İlk olarak NATO için daha fazla rol öngörmediğimi vurgulamalıyım. NATO müttefikleri arasında bir istişare platformu oldu. Ayrıca Türkiye’ye patriot füzeleri göndererek Türk halkı ve topraklarının etkili savunulması ve korunması için rolünü oynadı. NATO için daha detaylı rol görmüyorum. Ama Suriye’deki durum hakkında ciddi şekilde endişeliyiz. Şuna güçlü şekilde inanıyorum ki, kimyasal saldırı cevapsız kalamaz. Uluslararası toplumun dünyadaki bütün diktatörlere kimyasal silah kullanmanın cevapsız kalmayacağı mesajını göndermesi gerekli.

euronews:
Ne yaparak, sinyal nasıl gönderilecek?

Rasmussen:
Her ulus kendi yolunu bulmalı. Bildiğiniz gibi bazı değerlendirmeler mevcut. Fakat uluslararası toplumun açık bir mesaj göndermesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, kimyasal silah kullanma yasağını uygulamak ve yasağı korumak için uluslararası toplumun görevi.

euronews:
Suriye hükümetinin bu vahşeti işlediğine nasıl ikna oldunuz?

Rasmussen:
Ben Suriye hükümetinin sorumlu olduğunu inanıyorum. Çeşitli kaynaklar sorumlu olarak Suriye rejimini gösterdi. Ve ayrıca Suriye muhalefetinin bu ölçek ve kapsamda kimyasal saldırı yapma kapasitesi olduğuna inanmıyorum. Muhalefetin kendi kontrolü altındaki bölgede kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmasını düşünmek mantıklı değil. Bu saldırıdan Suriye rejiminin sorumlu olduğuna dair hiçbir şüphem yok.

euronews:
Kimyasal saldırı iddiasını neden sivillerin kurşunla öldürülmesinden çok daha ciddiye alıyorsunuz.?

Rasmussen:
Tabii ki Suriye krizinde gördüğümüz cinayetler çok çirkin. Belki 100 binden fazla insan öldü. Bu korkunç. Fakat açıkçası kimyasal silah kullanımı çok farklı. Kimyasal silahlar çok kısıtlı bir şekilde kullanılabilir. Fakat bu silahlar çok kolay bir şekilde kitle imha silahına dönüşebilir. Bu nedenle uluslararası sözleşmelerde çok çok ciddi kısıtlamalar var. Aslında sözleşmeler kimyasal silah kullanımını yasaklıyor. Bu yüzden de uluslararası sözleşmelerin uygulanması söz konusu olduğunda, uluslararası toplumun belli bir sorumluluğu var.

euronews:
Bildiğiniz gibi Rusya, Suriye hükümetini destekliyor, silah veriyor, ayrıca Moskova’nın Suriye’de deniz üssü var. Suriye’ye karşı kim müdahale ederse Rusya ile karşı karşıya gelme tehlikesi bulunmuyor mu? Bu konuda endişe duyuyor musunuz?

Rasmussen:
Uluslararası toplumdaki bölünme nedeniyle gerçekten üzgünüm. Fakat Suriye’deki çatışma söz konusu olduğunda bu bölünmüş uluslararası camianın birçok sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Fakat günün sonunda Rusların riski fark edeceklerini ve çatışmaya karışmayacaklarına inanıyorum. Kimyasal silah kullanımına karşı, uluslararası sözleşmeleri korumak bütün uluslararası camianın sorumluluğu olduğuna inanıyorum.

euronews:
Rusya ile durum şu anda biraz gergin. Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta konuşuyoruz. Anladığım kadarıyla Litvanya sonbaharda yabancı bir güç tarafından işgal edildiği NATO tatbikatına katılacak. Rusya ve Beyaz Rusya da aynı dönemde aynı bölgede çeşitli manevralar yapacak. Moskova bunların soğuk savaş dönemini hatırlattığını söylüyor. Buna katılır mısınız?

Rasmussen:
Hayır. Sanırım şimdi herkes sakinleşmeli. Askerlerin tatbikat yapması çok doğal. Bu gerekli. Biz yaparız, Ruslar yapar. Sorunun tatbikatlar gibi şeyler olduğunu sanmıyorum.Eğer şeffalık yoksa sorun vardır. Bu nedenle biz tam şeffaflık sağladık. Rusları davet ederek askeri tatbikat hakkında daha fazla bilgi almasını temin ettik. Saklayacak bir şeyimiz yok. Ve Rusları da bizi bilgilendirmeleri konusunda teşvik ettik. Aslında NATO-Rusya konseyinde mükemmel bir değerlendirmemiz oldu. Buna müteşekkiriz. Bu nedenle akeri tatbikat sözkonusu olunca en önemli şeyin tam şeffaflık olduğunu düşünüyorum. Böylece yanlış algı ve anlamalar olmayacak.

euronews:
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa’da füze kalkanı ve silahsızlanma yerine Ruslara imtiyaz saydığı bir teklif yaptı. Rusya’nın reaksiyonuna karşı sizin tepkiniz ne?

Rasmussen:
İlk olarak füze saldırılarına karşı halkın etkin korunması için NATO füze savunma sistemi inşa etmeye karar verdiğimizi vurgulamalıyım. Ve dünyada 30’dan fazla ülkede bu füze teknolojisinin olduğunu biliyoruz. Bazıları da Avrupa’da önemli hedefleri vuracak menzile sahip. Biz Avrupa halkını korumak istiyoruz. Bu nedenle NATO sistemini inşa edeceğiz. Rusya’yı işbirliğine davet ettik. Şimdiye kadar olumlu olarak yanıtlamadılar. Amerikalıların son zamanlarda füze savunma sistemine yaklaşımı biraz değişti. Fakat bu, NATO’nun 2018’de tam kapsamlı füze savunma sistemi olacağı gerçeğini değiştirmeyecek.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İran Şam'da geçen hafta hava saldırısında tahrip olan konsolosluğunun yenisini açtı

İsrail'den Halep'e saldırı: Onlarca Suriye askeri ile Hizbullah savaşçısı öldü

Rapor: Suriye'deki kamplarda kalan eski IŞİD'lilerin çocukları istismara uğruyor