REKLAMUzun bir sürenin ardından Gürcistan’da Saakaşvili dönemi sona erdi. Gürcistan’da yasa gereği üç dönem üst üste cumhurbaşkanlığı yapamayan Mikhail Saakaşvili’nin desteklediği aday, seçimlerde bozguna uğradı. Peki Saakaşvili nasıl hatırlanacak ?
2003’teki Gül Devrimi ile siyaset sahnesine çıkan Saakaşvili, o dönem cumhurbaşkanı olan ve seçim sonuçlarına hile karıştırmakla suçlanan Eduard Şevardnadze karşıtı yaptığı muhalefetle adını duyurdu. 2004 yılındaki seçimlerde de oyların yüzde 96’sını alarak iktidara geldi. O zamanlar 34 yaşında olan Saakaşvili böylece Avrupa’nın en genç devlet başkanı ünvanına da sahip olmuş oldu.
Avukat olan Saakaşvili eğitimi ile de göz doldurdu. ABD ve Fransa’da hukuk eğitimi alan devlet başkanı İngilizce, Fransızca, Ukraynaca ve Rusçayı ana dili gibi konuşuyordu.
Önceleri iç kargaşaları sona erdirmeyi başaran Saakaşvili, daha sonra yolsuzlukla mücadele de büyük başarı elde etti. Ülkede gasp, hırsızlık ve mafya faaliyetleri minimuma indi. Ayrıca ülkeye yabancı yatırımcılar da gelmeye başladı.
Yabancı sermaye akışının da hzılanmasıyla Saakaşvili iktidarını oldukça sağlamlaştırdı. Böylece 2008 seçimlerinde de sandıktan yine Saakaşvili çıktı.
Bu dönemde iç siyasetin aksine dış ilişkiler ise pek iyi gitmedi. Özellikle de Rusya ile olan ilişkiler. 2008 senesinde yaşanan 5 günlük savaş sonucunda Rusya, Gürcistan toprakları olan Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyarak, işgali resmileştirdi. O zamanlar Rusya bunun bölgesel hedefleri olan bir barış operasyonu olduğunu iddia etsede, bu kararın ardından Tiflis Moskova ile diplomatik ilişkileri kesti.
Göreve geldiği andan itibaren Batı yanlısı politikalarla Rusya’nın tepkisini çeken Saakaşvili’nin prestij kaybı da böylece başlamış oldu. Zaten Saakaşvili de her zaman NATO ve Avrupa Birliği’ne entegrasyonu tercih eden siyaset yürütmüştü.
Öte yandan Uzmanlar şimdi yani Saakaşvili’nin ardından da Gürcistan-Rusya ilişkilerinde ciddi ilerleme sağlanacağına ihtimal vermiyor.
Siskarişvili: “Daha az oya rağmen, barışçı geçiş dönemi güven veriyor”
Gürcistan’da devlet başkanı ve hükümetin farklı siyasi akımlara mensup olduğu bir dönemin sona ermesinin ardından ülkenin uluslararası araneda nasıl bir yol izleyeceğini Gürcü siyasi analist Soso Siskarişvili ile Andrei Belkevich konuştu.
euronews:
Mihail Saakaşvili muhaliflerinin ilk olarak genel seçimlerde daha sonra da devlet başkanlığı seçimlerinde kazanması Gürcülerin duygularına da hitap eden Gül Devrimi dönemiminin sona erdiği ve daha pragmatik, faydacı politikalar döneminin başladığı anlamına mı geliyor?
Soso Siskarişvili:
Şunu söylemek isterim ki ülkenin yakın tarihinde ilk kez görülen olaylar yaşıyoruz. Önceleri devlet başkanlarımız yüzde 85-90’lık oy oranlarıyla seçilirler fakat anayasal görev sürelerini tamamlayamazlardı.
Şimdi biri yüzde 62 oyla göreve geldi. Ancak programı, bu barışçı geçiş dönemi ve arkasındaki siyasi destek, daha çok güven veriyor diyebilirim.
euronews:
Yeni devlet başkanı politikacılık yönüyle çok fazla tanınmıyor. Daha çok teknik yönü ağır basan bir kişi olarak biliniyor. Öte yandan Başbakan İvanişvili’nin de koltuğu kendisinden daha genç birisine terk edeceğini söylediğini biliyoruz. Peki ülkeyi kim yönetecek, kararlar nasıl alınacak ve gücün merkezi neresi olacak?
Tsiskarişvili:
Bu Başbakan İvanişvili’nin kararına bağlı. Geçen seneki seçim başarısı ve bugün gelinen noktaya bakarak onun siyasetteki merkez isim olduğunu söyleyebiliriz. Eğer gerçekten politikadan çekilirse ve yerine gelen kişiyle işbirliği içinde de olmazsa, Gürcistan politikasını iki başlılık bekliyor olacak.