Hüseyin Çelik: Kabinede şimdilik istifa yok

Hüseyin Çelik: Kabinede şimdilik istifa yok
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında gözaltına alınanlardan toplam 14’ü sorgularının ardından serbest bırakıldı. Diğer zanlıların sorguları ise sürüyor. Hükümet kanadında ise durum değerlendirilmesi yapılıyor. Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı Gül ile 40 dakika süren bir görüşme yaptı ama açıklamada bulunmadı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise Habertürk televizyonunun yayınına katıldı ve konuyla ilgili soruları yanıtladı. Bakan Çelik,operasyonla ilgili “Operasyonunun yapıldığı ilk gün bu memleketin kaybı 25 milyar Türk Lirası’dır. Biz bakan toto oynamıyoruz. Başbakan buna karar verecek. Bir bakan çıkıp ben partimi rahatlatmak istiyorum diyerek istifa ederse o ayrı ama ben bakan toto oynamıyorum” dedi.

Bakan Çelik “Bu zanlılarla ilgili olarak bütün her şey getirilmiş savcılıklara teslim edilmiş. Şimdi gereği neyse yapılıyor. Bundan sonra emniyet müdürlerini de görevden alsanız bir şey değişmez. Kolluk gereğini yapmıştır. Bundan sonrası yargıya aittir. Bu tür soruşturmalar bizatihi başsavcılığın emrinde olmalıdır. Başsavcının haberi yok, valinin haberi yok, içişleri bakanının haberi yok. Ülkenizde 25 milyar TL’lik, eski rakamla 25 katrilyonluk kayba yol açan bir ekonomik deprem yaşanıyor, başbakan bu olayı televizyondan öğreniyor. İtiraz edilen budur. Yoksa yolsuzluğun üzerine hep beraber gidelim” diye konuştu.

Hüseyin Çelik operasyonun tarzını da eleştirdi ve “14 ay önce birinin hata yaptığını görüyorsunuz ve onun hata yapmasına izin veriyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Biri ısrarla trafikte kırmızı ışık ihlali yapıyor. Polis, dur bu 25 kere bunu yapsın, sonra gideyim diyebilirim mi? Bakan oğlu da olsa kimsenin suç işleme hakkı yoktur. Sen 14 ay bekleyeyim, suç kabarsın diyorsan, birbiriyle alakasız 3 olayı bir araya getireyim diyorsan insanların eleştirisinden de kurtulamazsın. Hükümetin bu konuda bir çalışması var mı bilmiyorum ama bana sorarsanız, kim olursa olsun sabahın 5’inde evi basılıp gözaltına alınıyorsa bu doğru değildir. 28 Şubat davasındakiler niye tahliye oldu? Bugün tutuklu kimse kalmadıysa bu hükümetin attığı adılar nedeniyledir. Çünkü biz dedik ki tutukluluk istisnai bir durumdur. Adli kontrol mekanizması getirdik. Çevik Bir ya da bir başkası, o davadakiler beraat etmemiştir. Adli kontrol mekanizması işliyor. Bunu yapan da bizim hükümetimizdir” dedi.

AB’nin tepkisi
Avrupa Birliği de Türkiye’deki yolsuzluk soruşturmasına ilişkin açıklama yaptı. Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Avrupa Komşuluk Siyaseti’nden sorumlu üyesi Stefan Füle’nin Sözcüsü Peter Stano tarafından yapılan açıklamada, hükümetin “soruşturmaya müdahale etmeyeceği ve soruşturmada yargıyı destekleyeceğine” dair teminatının not edildiğine dikkat çekildi. AB Komisyonu Ekim’de açıkladığı ilerleme raporunda yolsuzlukla mücadeleye geniş yer ayırmıştı. Milletvekillerinin yolsuzluk iddialarına karşı dokunulmazlık sınırlarının çok geniş olduğu, Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi’nin etkili uygulaması için kuvvetli siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğu vurgulanmış, siyasi partilerin finansmanı konusunda sorunlar olduğuna dikkat çekilmişti. Siyasilerin ve kamu görevlilerinin mal varlıklarının tespitine yönelik düzenlemelerin kuvvetlendirilmesi talep edilmiş, “Yolsuzlukla mücadele davalarında tarafsızlık ilkesine ilişkin endişeler sürmektedir” tespiti yapılmıştı.

İstanbul Emniyet Müdürü görevden alındı

Dört bakanın adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili günün en önemli gelişmesi ise polis teşkilatında yapılan görev değişiklikleri oldu. Soruşturmayı televizyondan öğrenen İçişleri Bakanı Muammer Güler ise emniyet içinde bazı polis şefleri ve emniyet müdürlerinin yerlerini değiştirdi. Görevden alınan en çarpıcı isim İstanbul Emniyet Müdür Hüseyin Çapkın oldu. İçişleri Bakanı Güler, Gezi olayları sırasında polisin aşırı güç kullandığı yönündeki suçlamalara rağmen Çapkın’ın arkasında durmuştu. Çapkın görevden alındıktan sonra yaptığı açıklamada, “Biz devlet memuruyuz. Gelmemiz nasıl doğalsa gitmemiz de öyle doğal. Nasıl geldiysem öyle gidiyorum. 4.5 senedir devletimize milletimize sadakatle hizmet etmeye çalıştık. Bugün de normal devlet memurluğu ataması kapsamında merkez valiliğine atamamız oldu. Hayırlısı olsun, merkez valiliğine gidiyorum. Zaten merkez valisiydim, geçici görevle İstanbul’a gelmiştim. Merkez valiliğine geçiyoruz bana, devletimize, milletimize hayırlı olsun” dedi.

Gözaltılar sonrasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 5 şube müdürü ve 4 yardımcısı ile Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın iki yardımcısı görevden alınmıştı. Ayrıca Ankara’da 9, İzmir’de ise 10’dan fazla şube müdürünün yeri değişti. Kocaeli’de 2, Trabzon’da 2, Bursa ve Konya’da da 1 şube müdürü görevden alındı.

Radikal Gazetesi’nin haberine göre ise soruşturmada adı geçen İçişleri Bakanı Muammer Güler, EkonomiBakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar istifaya hazır olduklarını Başbakan Erdoğan’a iletti. Başbakan Erdoğan’ın değişimi kabine revizyonuyla birlikte yapması bekleniyor.
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesi bu açıdan önem taşıyor.

Başbakan Erdoğan olaydan sonra yaptığı ilk açıklamada, devlet içinde devlet örgütlenmesi olduğunu savunmuş, bunu ortaya çıkaracaklarını belirtmişti. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise soruşturmayla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Adalet Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada Bozdag, “Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden savcılar hakkında Başbakan Yardımcısı olarak Adalet Komisyonu huzurunda suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.

Bora Bayraktar, İstanbul

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?