Yemen krizine başkentlerden politik bakış

Yemen krizine başkentlerden politik bakış
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Yemen, Cumhurbaşkanı Abdurrabu Mansur Hadi’ye bağlı güçlerle Şii Husi isyancılar arasında çıkan çatışmalarla iç savaşa yuvarlanıyor. Şiiler ve

REKLAM

Yemen, Cumhurbaşkanı Abdurrabu Mansur Hadi’ye bağlı güçlerle Şii Husi isyancılar arasında çıkan çatışmalarla iç savaşa yuvarlanıyor.

Şiiler ve Sünniler arasında yaşanan derin bölünmüşlük, ülkeyi iç savaşa sürükleyen en büyük neden. Arap yarımadasında bulunan El Kaide gibi terörist örgütler nedeniyle, ülkedeki gerginlik Yemen sınırlarını çoktan aşmış durumda.

Bölge ülkelerini arkasına alan Suudi Arabistan, Husi güçlerine karşı hava operasyonu başlatarak Cumhurbaşkanı Hadi’ye destek çıktı. İran ise Şii Husileri destekliyor.

Euronews Tahran, Riyad, Ankara, Brüksel ve Washington’da bulunan muhabirleri ile Yemen’de meydana gelen çatışmaların başkentlerde nasıl yankılandığını yazdı.

İran

Şii Husiler uzun süredir İran’dan destek alıyor. Ancak Tahran yönetimi Husilere askeri yardım sağladığı iddialarını kabul etmiyor. Fakat Husilerin güç kazanması Tahran için önemli. İran bölge için stratejik öneme sahip Yemen’de politik gücünü göstermek istiyor.

İran hükümeti Yemen’de yaşananların ülkenin bir iç sorunu olduğunu ve diyalogla çözülmesi gerektiğini savunuyor. Hükümet, Husileri geniş halk desteği bulunan büyük bir grup olarak nitelerken, askeri operasyonu stratejik bir hata olarak değerlendiriyor.

Suudi Arabistan’ın Yemen’e yaptığı son hava saldırıları Tahran ile Riyad arasındaki gerginliği artırdı. Tahran, Riyad yönetiminin Irak’ta IŞİD’e karşı verilen mücadelede öne çıkılmasına Yemen ile cevap verdiğinden şüpheleniyor.

Suudi Arabistan ve Sünni Körfez müttefikleri

Riyad yönetimi, 26 Mart’ta 9 Sünni ülkeyle beraber, Şii Husilere karşı operasyon başlattığını duyurdu. Husiler eski Başkan Ali Salih’e bağlı güçlerle beraber başkent Sana’nın kontrolünü ele geçirmişti.

Suudi Arabistan’ın Yemen’de Husilere karşı başlattığı operasyon, Riyad’ın Ortadoğu’daki rolünü ve İran’la ittifak halinde hareket eden militanlara karşı bölgenin şekillenmesinde etkili olacak.

Suudi Arabistan ve müttefikleri, Yemen’de yaşananları Irak, Suriye, Lübnan ve Bahreyn’den sonra ezeli rakibi İran’ın yayılmacı emellerinin son tezahürü olarak görüyor.

İran yönetimi ve halkın çoğunluğu Şii inancına mensup. Diğer bölgesel güçlerse Sünni İslam’ın bir parçası.

Türkiye

Türkiye Husi güçlerine karşı operasyon başlatan Suudi Arabistan’a destek verdiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nisan ayında Tahran’a yapacağı ziyaret öncesi İran’ı bölgeyi domine etmeye çalışmakla suçladı. Erdoğan İran’ın bu politikasının tolere edilemeyeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi’nin talebi üzerine, Suudi Arabistan’ın öncülüğündeki Arap ülkelerinin, Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik başlattığı “Kararlılık Fırtınası” adlı askeri operasyonu desteklediğini belirterek, “Durumun gidişatına bağlı olarak lojistik destek vermeyi düşünebiliriz” dedi.

Turkey's siding with Saudis in Yemen crisis further sours Iran ties #Turkey#Yemenhttp://t.co/sivkK74kjfpic.twitter.com/xtn03xdwDm

— Middle East Eye (@MiddleEastEye) 30 Mars 2015

AB

Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Riyad’ın hava operasyonun ardından askeri müdahalenin Yemen için çözüm olmayacağını söyledi. Mogherini, güç kullanımının radikal terörist grupların daha fazla güç kazanmasına yol açacağını öne sürdü.

Şimdiye kadar AB’den yapılan açıklamalar Yemen’in, Libya ve Suriye gibi yakın bir tehdit olarak görülmediğini ortaya koyuyor. Brüksel, iyi eğitim almış radikal militanların Avrupa’ya dönüşünü de acil bulmuyor.

Avrupalı müzakerecilerle beraber ABD, Rusya ve Çinli meslektaşları, ilk olarak Tahran’la yapılan müzakereleri süre biterken sonlandırmak istiyor. Bu nedenle Riyad ile Tahran arasında başlayan gerginlik AB için kötü bir zamanda başlamış oldu. Bütün bunlara karşın Brüksel “bekle ve gör” politikasını takip ediyor denilebilir.

ABD

Amerika Birleşik Devletleri, Yemen’de kötüleşen durumu Ortadoğu’nun bir parçası olarak “kırık işlevsiz ve umutsuz olarak nitelendiriyor denilebilir. Yemen sorunu iç politikada Obama yönetimi ile Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre arasında başka bir mücadele sahası daha açtı. IŞİD, İran, Libya ve Afganistan’dan çekilme takvimi de mücadelenin diğer başlıkları.

Başkan Barack Obama’nın birkaç ay önce yaptığı “Yemen’in terörizmle mücadelenin başarılı bir örneği” olduğu açıklaması son gelişmelerin ardından aleyhine kullanılmaya başlandı. Başkan Obama bu açıklaması ile hiçbir yönetimin ve sözcünün varlığını onaylamadığı Arabistan yarımadasında insansız hava uçakları ile yapılan operasyonlara gönderme yapmıştı.

REKLAM

Washington, Yemen’de çöken hükümet altyapısına rağmen, geçen hafta, Sana’da elde kalan güvenlik yapısıyla terörizmle mücadele etmeye devam edeceğini açıkladı.

ABD’de 2016’da yapılacak başkanlık seçiminde yarışacak olan adaylar ve eleştirmenler ise Washington’un Ortadoğu’daki olaylarla bağının kopuk bir görünümü olduğunu düşünüyor. Beyaz Saray’ın eleştirilere cevabı ise sert oldu. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, eğer Yemen, Irak ve Suriye’ye kara gücü istiyorlarsa Cumhuriyetçilerin bunu açıkça söylemesi gerektiğini vurguladı. Ancak şu ana kadar hiçbir aday bu yönde bir açıklama yapmadı.

Hossein Alavi, İran dijital editörü, Washington muhabiri Stefan Grobe, Brüksel Büro Yardımcısı Olaf Bruns, İstanbul Muhabiri Bora Bayraktar, Arapça Bölüm Şefi Riad Muasses

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yemen'de mülteci kampı hedef oldu: 40 ölü

Yemen'de yaşanan krizde taraflar kim?

Kızıldeniz krizi Yemen barış sürecini sekteye uğrattı