Hong Kong’da kentin demokratik geleceğini etkileyecek “seçim reform paketi“ne tepkiler büyüyor. Göstericiler arasında ilk saflarda Şemsiye Hareketi
Hong Kong’da kentin demokratik geleceğini etkileyecek “seçim reform paketi“ne tepkiler büyüyor. Göstericiler arasında ilk saflarda Şemsiye Hareketi sürecinde kentin 79 gün boyunca ana caddelerini kapatan protestocular yer alıyor.
Hong Kong’da seçim reform paketi görüşmeleri başladı http://t.co/OjH4Hizjth
— euronews Türkçe (@euronews_tr) 17 Juin 2015
Şu an ki sisteme göre Yürütme’nin başında olan Hong Kong Bölgesel Yönetimi lideri bin 200 kişiden oluşan bir Seçim Komitesi tarafından seçiliyor.
Söz konusu reforma göreyse, bin 200 kişiden oluşan komitenin öncelikle 3 aday belirlemesi ve bu adayların da Hong Kong’da daimi olarak yaşayan 5 milyon kent sakini tarafından doğrudan oylamayla seçilmesi isteniyor.
Protesto göstericilerine göre demokrasi görünümü verilmiş bu yeni uygulama Hong Kong sakinlerine belirlenen 3 adayı arasında seçim yapmaya zorluyor. hükümeti için yetersiz. Göstericiler ülkede geçerli olan Anayasa’ya bağlı kalarak Hong Kong Bölgesel Yönetim liderini doğrudan seçmek istiyor.
Kentin şu an ki lideri Leung Chun-Ying bir yıl önce göstericilerin isteklerine şu şekilde karşılık vermişti:
“ Hong Kong Bölgesel Yönetimi Anayasa’ya aykırı bir şey yapamaz. Siyaset mümkün olanı gerçekleştirme sanatıdır ve biz de mümkün olanla ve imkansız arasındaki sınırı belirlemek zorundayız.”
“Basic Law” olarak adlandırılan ve kentin İngiltere’nin kolonisi olduğu dönemden miras kalan Anayasa’da reformlara izin verilmesi için hukukçuların nasıl bir yorumlama getireceği merak konusu.
Hong Kong “Bir ülke iki sistem” prensibi altında 1997 yılında Çin’e devredilmesinin ardından, Pekin kentin yönetimini 50 yıl boyunca devralarak halkın hak ve özgürlüklerini koruma sözünde bulundu. Hong Kong ekonomik özgürlüğünü elinde bulunduruyor ancak dış siyaset ve savunma konusunda hiç bir yetkiye sahip değil.