Ambargo kalktı, İran Türk yatırımcılara kapılarını açacak mı?

Ambargo kalktı, İran Türk yatırımcılara kapılarını açacak mı?
© 
By Devrim Hacisalihoglu
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı

İran’ın geçen yaz nükleer programını sınırlandırmayı kabul etmesinin ardından, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bu ülkeye uygulanan uluslararası ekonomik ve mali yaptırımlar, bir hafta önce sona erdirildi. Türkiye’nin en önemli dış ticaret partnerlerinden biri olan İran, şimdi küresel yatırım ve dış ticaret olanakları açısından yeniden cazip bir pazar haline geldi.

Türkiye – İran İş Konseyi Başkanı Bilgin Aygül, uluslararası yaptırımların kaldırılmasının ardından özellikle Avrupalı şirketlerin gözünü diktiği İran ekonomisinin ihtiyaçlarını, Türkiye’nin iş dünyasının hangi sektördeki firmalarıyla bu ülkede rakiplerini geride bırakabileceğini, İran ekonomisinin yapısal zorluklarını ve Türkiye’deki dış ticaret bürokrasisinden beklentilerini euronews’e değerlendirdi.

Devrim Hacısalihoğlu, euronews: Uluslararası yaptırımlardan sıyrılan İran’da yatırım ve işbirliği fırsatları kollayan Türkiye’nin iş dünyasının lehine olabilecek gelişmeler nelerdir?

Bilgin Aygül, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı: Türkiye’de bir çok sektör lojistik açıdan yakınlığı ve İran’ı iyi bildiği için çok avantajlı olacak. Bu sektörler başta makine endüstrisi, dayanıklı tüketim malları, otomotiv, telekomünikasyon, endüstriyel tesis yapımı, hizmet sektörü, özellikle otel ve hastane inşası ve işletmeciliği, havalimanı işletmeciliği ki Türkiye’nin Limak, TAV gibi dünya devi firmaları var. Bunun dışında alışveriş merkezleri orada yeni yeni kurulmaya başlandı, bunların işletilmesi söz konusu olabilir.

İranlılar bizim gibi ülkelerini, kültürlerini seven gururlu insanlar, tüketici beğenileri de ortak

Hizmet sektöründe çok ciddi bir potansiyel olabilir. Türk ve İran firmaları turizm konusunda ciddi işbirliği yapabilirler. Onun dışında tekstil sektörü, ev tekstilinde orada yerleşik iki tane çok büyük firma var. İran tekstil ve konfeksiyon sektörü de iyi bir trend yakalayıp kendi kendine büyümek istiyor. Dolayısıyla dünyanın her tarafına, blue jean kumaşından penyeye kadar, takım elbise kumaşına kadar her türlü kaliteli kumaş satan tekstil sektörü orada da ciddi bir hareketliliğe kavuşabilir.

Bilgin Aygül, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı: Türkiye ile İran ortak kültüre, ortak tüketici kalıplarına, beğenilerine sahip, lojistik olarak, tren, havayolu, karayolu ulaşımı var. Hava yolu ile en fazla Türk hava yolu şirketleri uçuyor oraya. Demir yolunda bir sorun var ama bir yıl içinde giderilecek.
Dil problemi yok, televizyonların da etkisiyle yalnız Azeriler değil, halkın yüzde 40’ı Türkçe biliyor. Ve İranlılar duygusal insanlar, bizim gibi ülkelerini, kültürlerini seven, gururlu insanlar.
Belki şu anda doğalgaz ve petrol fiyatlarının, ham madde fiyatlarının düşmesi ile İran’da ciddi bir kriz var. Ama bu ambargoların kalkması ile birlikte, ambargoların sürdüğü dönemde kendi kendine yetmeyi öğrenen, ithal ikameci, korumacı bir sanayi kuran İran bundan sonra ekonomide bir istikrar kavuşacaktır.

Ambargolar kalksa da İran ekonomisi ithal ikameci ve korumacı bir ekonomi

Bilgin Aygül, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı: Her ne kadar ambargolar kalksa da İran bir İslam ülkesi, ithal ikameci ve korumacı bir ekonomi. Bütün cazibesine ve potansiyeline rağmen, bir yandan da orada rahat ticaret yapmak kolay değil.

Dünyanın doğalgaz rezervlerine sahip en büyük 2 ülkesinden biri. Petrolde ilk dörtte, çinkoda bir numara. Bakırda ikinci, demirde dokuzuncu sırada. Çok önemli bir ülke. Dünyanın enerji rezervlerinin önemli bir kısmının olduğu bir ülke.

Türkiye’den 200’ün üzerinde firma ambargo döneminde İran’dan çıkmadı

Bizim orada eskiden beri işbirliği yapmamız, 1 Ocak 2015’de Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması imzalamamız Türkiye’ye karşılaştırmalı üstünlükler sağlıyor.

Zaten İran’da en etkin, en büyük yatırımları yapan ülke Türkiye. İran’ın en büyük petrokimya tesisi Razi Petrokimya şirketini özelleştirme kapsamında Gübretaş almıştı.

Bunun dışında Hayat Kimya gibi hijyen ve temizlik kağıdı üretimi, perakende işine girenler var. İran’da otomotivden ev tekstiline, mobilyadan gıda sanayi makinelerine kadar pek çok sektörde ciddi yatırımları olan, Türkiye’den 200’ün üzerinde firma var. Türk firmaları ambargo döneminde de oradan hiç çıkmadı.

Ayrıca bu ambargo, Amerikan vatandaşlarının İran ile ticaret yasağını kaldırmıyor. Amerika Birleşik Devletleri firmaları hala orada yatırım yapamazlar. Ancak özel izinle olabiliyor, nitekim geçen Haziran ayında uçak yedek parçası satıldı.

Türkiye’nin bankacılık sektörünün İran’a ilişkin strateji belirlemesi gerekiyor

euronews: Türkiye’nin ve Türkiye’deki iş dünyasının, dış ticaret bürokrasisinin bu yeni döneme ilişkin hazırlıklarını yeterli görüyor musunuz?

REKLAM

Bilgin Aygül, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı: İran’a çok ciddi bir yabancı yatırım geliyor, çok ciddi bir ticari anlaşmalar süreci izleniyor. Türkiye’nin bu aşamada kesinlikle bankacılık sektörünün, özellikle Eximbank’ın Türkiye’deki üretici ve ihracatçıların önünü açabilecek stratejiler geliştirmeleri lazım. Finansman desteği sağlanması lazım. Türkiye’nin istenilen yere gelmesinin altyapısı için bu gerekli çünkü.

Ayrıca unutulmamalı ki buradaki ekonomik ve ticari ilişkiler siyasetle de paralellik göstermekte. Biz İran’la hep dost olduk. 370 yıldır değişmeyen sınırımız, ortak kültür ve değerler bazında bir dostluğumuz var. Dolayısıyla Türkiye’nin bu pazardan en aktif bir şekilde faydalanacağını düşünüyorum.
Ambargo döneminde İran’a en yakın ve dik duran ülke Türkiye’ydi

Ambargo döneminde de İran’a en yakın ve orada dik duran ülke Türkiye’ydi ve Türk firmalarıydı. Türkiye ambargo döneminde İran’la ticari ilişkilerini sürdürdü. Avrupa İran’dan petrol ve doğalgaz alamazken, Türkiye bunu hep sürdürdü. Doğal gaz aldı, petrol aldı. Ticari ilişkilerini korudu. Türkiye dış ticaret hacmi açısından İran’la iş yapan ülkeler arasında ilk 5 ülkeden biriydi. Dolayısıyla ambargonun kalkmasının şimdi olumlu katkıları olacaktır. Nükleer programını kısıtlaması karşılığı ambargoların hafifletilmesi bölge barışını güçlendirecek, bölgenin toplumsal refahını artıracaktır. Bu olumlu bir gelişmedir. Ama bunun yanı sıra ciddi bir rekabet de başlayacaktır, hem Avrupa firmaları arasında hem de üçüncü ülkelerle İran firmaları arasında.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?