Euro bölgesi 2011 yılında neden dağılmadı?

Euro bölgesi 2011 yılında neden dağılmadı?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Global Conversation'ın bu haftaki konuğu Avrupa Mali İstikrar Kurumu (EFSF) Başkanı, ekonomist Klaus Regling.

Avrupa, son yıllarda meydana gelen en büyük mali krizi atlatmayı başardı. Avrupa vatandaşları bu durumun bedelini ağır ödedi. Bu sebeple birçokları artık Avrupa Birliği’ni desteklemiyor. Tüm bu gelişmeleri daha ayrıntılı konuşmak için ekonomik krizdeki önemli isimleden biri olan Avrupa İstikrar Mekanizması Başkanı Klaus Regling ile Brüksel Ekonomik Forum’unda bir araya geldik.

euronews: ‘‘Sayın Regling, öncelikle hoşgeldiniz. Siz, krizin en yoğun olduğu dönemde, ihtiyacı olan ülkelere kurtarma paketi yardımı yaptınız. Yanlış hatırlamıyorsam toplamda yaklaşık 250 milyar Euro dağıttınız. Peki bu para nereden geliyor? Bu soruyu soruyorum, çünkü bazıları bu paraların ihtiyacı olan ülkelere Alman ve Fransız vatandaşlarının vergileriyle ödendiğini düşünüyor. Bu tartışma tam anlamıyla açıklığa kavuştu mu?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Hem evet hem hayır. Bu ülkelere verdiğimiz yardımlar piyasadan geliyor. Yunanistan’a ve daha önce de Portekiz ve İrlanda’ya borç verdik. Bu paralar, üye ülkelerin ulusal bütçelerinden gelmiyor. Ancak yaptığımız bu yardımlarda bir risk unsuru bulunuyor. Bu para verildiği zaman ulusal bütçeler risk almış oluyor. Bazı şeyler yanlış giderse, alınan bu risklerin çok büyük bedelleri ödenebilir.’‘

euronews: ‘‘Yunanistan’ın istisnai bir durumu var. Hala Avrupa İstikrar Mekanizması’nın programı dahilindeler. Şu andaki durum nedir? Bu perşembe de Eurogroup toplantısı var. Beklentiler ne yönde?

Yunanistan’ın çok farklı bir durumu var. Diğer dört ülke bu süreçten başarıyla çıktı ve sadece bir kurtarma paketi uyguladılar. Yunanistan şu anda üçüncü programını uyguluyor çünkü bu işe başlarken çok büyük zorluklarla karşılaştık. Hedeften sapma oranı çok yüksekti ve ülke kalkınma oranında sorun vardı. 2015 yılının ilk döneminde Yunanistan farklı bir uygulamaya yöneldi. Yapılan yeni reformlar kalkınmaya büyük katkı sağladı. 2014 yılında Yunanistan bu konuda büyük yara almıştı.

euronews: ‘‘Yani üçüncü kurtarma paketi gerekmeyebilirdi öyle mi?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Bilemiyorum. Ancak bu üçüncü yardım hiç alınmayabilirdi ya da miktarı çok daha küçük olabilirdi. Ancak Yunan hükumetiyle başladığımız bu üçüncü program da çok faydalı oldu. Eurogroup toplandığı zaman büyük ihtimalle gelecek ödemeler için yeni bir karar alınabilir.’‘

Biyografi: Klaus Regling

  • Alman iktisatçı Klaus Regling, kriz başladığından bu yana Euro bölgesindeki yardım fonlarının başkanlığını yürütüyor
  • Kendisi, Bundestag’ta Sosyal Demokrat milletvekili seçilen Lübekli marangoz Karl Regling’in oğlu…
  • Avrupa Mali İstikrar Kurumu (EFSF) ve Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) geçtiğimiz beş sene içerisinde Yunanistan, İrlanda, Portekiz, Güney Kıbrıs Rum kesimi İspanya’ya 255 milyar Euro borç verdi.
  • 1990 yılındaki İstikrar ve Büyüme Paktı’nın kabul edilmesinde önemli rol oynayan ve o zamanlar Almanya Maliye Bakanlığı’nın başkanı olan Regling, neo-liberal ve sıkı para politikaları nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor. ---

euronews: ‘‘Borçların ertelenmesi ve yapılandırılması konusunda Yunanistan ile ilgili bir müzakere vardı. Eurogroup, eğer ihtiyaç duyulursa yeni bir mekanizmanın devreye girebileceğini belirtmişti. İhtiyaç derken ne demek isteniyor? Bu, borç şu anda uzatılabilir mi?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Bu bir soru işareti. Bu programın işe yaranması için çok uzun bir mesai harcadık. Bu program bir şekilde bitecek. Ancak alınan krediler 30 sene geçerse büyük faiz ödemesi olacak. İşte bu süre zarfında Yunanistan’ın yeniden ayakları üzerinde durabileceğinden emin olmalıyız. Bu uzun zaman diliminde oluşabilecek belirsizliklerin önüne geçmeliyiz. Herkes biliyor ki öngörüler her zaman risklidir. Yani gelecek seneyi bile henüz kestiremiyoruz. 30 senelik bir süre zarfında belirsizlik riski elbette daha fazla… Bunun yanında Yunanistan reformları uygularsa, Eurogroup ülkeye yaptığı yardımları sürdüreceğinin garantisini verdi. Bu çok iyi bir gelişme çünkü bütün kararları şimdi almak somut bir sonuç için yeterli değil ve Yunanistan bu durumdan zarar görecektir. Eğer aşırıya gidersek, Euro bölgesindeki ülkeler bu durumdan memnun olmayacaktır.’‘

euronews: ‘‘10 günden az bir süre içerisinde Britanyalılar Avrupa Birliği’nde kalıp kalmamak için oy kullanacak. Eğer üyelikten ayrılmaya karar verirlerse Avrupa’da ne gibi değişimler olur? En büyük korkunuz nedir?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Birleşik Krallık’ın ayrılması, Avrupa Birliği için siyasi anlamda büyük bir kayıp olur. Ekonomik olarak da bir bedeli olacak. Bununla ilgili çalışmalar yapıldı. Bu durumun bedeli tam olarak ne olur öngörmek çok zor. Bunun için birkaç sene sonraki gelişmeleri takip etmek gerekiyor. Acaba Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ile nasıl bir anlaşma yapacak? Elbette birtakım ilişkiler devam edecek, ticaret devam edecek. Ancak bu ilişkilerin nasıl devam edeceğini tam olarak bilemiyoruz. Ancak piyasalarda dengesiz ve değişken bir sürece girilmesi muhtemel…’‘

euronews: ‘‘Bu durum Euro bölgesi ya da Avrupa Birliği’nde yeni bir krize sebep olabilir mi?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Bilemiyorum. Piyasaların değişken bir yapıda olması hemen bir krize yol açmaz. Ancak bu değişken yapı ekonomik kalkınma için kötü bir durum. Şimdilik bir kriz olacağını sanmıyorum.’‘

euronews: ‘‘İstikrar Paktı mimarlarından biri de sizsiniz. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Fransa’nın zaman kaybettirmesine ve vergi hedefinden sapmasını eleştirdi. Şu anda açık yüzde 3 civarında… Fransa’nın durumu biraz farklı mı?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Avrupa Parasal Birliği içinde kuralların açık olması çok önemli… Çünkü bu birlik içerisindeki yasal düzenlemeler tamamen merkeze bağlı, tek bir faiz oranı ve tek bir kur farkı içeriyor. Diğer bölgelerdeki vergi yasaları ve yapısal reformlar farklı ve dağınık bir yapıda işliyor. Bu sistemin işe yaramayacağını on yıllardır birçok insan söyleyip duruyor. Biz de şöyle cevap veriyoruz. Böyle bir yapı işleyebilir ancak iyi düzenleme yapılması gerekiyor. Ayrıca son yıllarda istikrar paktını daha esnek hale getirerek birçok farklı ekonomik duruma uyum sağlamasına çalıştık. Bir noktaya kadar bu önemli bir gelişme…’‘

euronews: ‘‘Fransa’nın alışma süreci için daha fazla zaman mı verilmeli?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Analizlere göre bu durum değişir ve bundan komisyon sorumlu… Esneklik kararları konusunda şu anda çok daha fazla etken dikkate alınıyor. Ancak uygulama konusunda her ülkeye eşit davranılıyor.’‘

euronews: ‘‘Son sorum. Hiç Euro bölgesinin çökeceğini düşündünüz mü?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Sanırım buna 2011 ve 2012 yılında çok yaklaştık. Fakat Avrupa Merkez Bankası, Avrupa İstikrar Kurumu, bankalar birliği gibi yapılar üye ülkelerde bazı düzenlemeler yaptılar ve birçok şey rayına oturdu. Neden böyle kötü bir şey olmadığını şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Buna çok yaklaşmıştık. Ancak Avrupa İstikrar mekanizması gibi kurumlar olmasaydı bazı ülkelere Euro bölgesinden çıkması konusunda baskı yapılabilirdi. Ancak bu durumu yaşamadığımız için çok mutluyum. Son birkaç senede çok riskli günler yaşadık ancak şu anda geldiğimiz noktadan dolayı gururluyuz.’‘

euronews: ‘‘Euro bölgesinden çıkış konusunda riskli ülke yok, öyle mi?’‘

Klaus Regling, Avrupa Mali İstikrar Kurumu Başkanı: ‘‘Hayır yok.’‘

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ursula von der Leyen, AB Komisyonu Başkanlığı için yeniden aday olacağını açıkladı

Borrell: Ukrayna'ya verebileceğimiz en önemli güvenlik taahhüdü AB üyeliği

Aşırı sağcı parti AfD: İktidara gelince Almanya'nın AB'den çıkması için referandum yapacağız