Küba Devrimi'nin büyük önderi Fidel Castro 90 yaşında!

Küba Devrimi'nin büyük önderi Fidel Castro 90 yaşında!
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Küba Devrimi’nin büyük önderi Fidel Castro 90 yaşına girdi.

REKLAM

Küba Devrimi’nin büyük önderi Fidel Castro 90 yaşına girdi. 10 yıl önce dümenleri kardeşi Raul’a devretse de halkı üzerindeki etkisini korudu.

Kimilerine göre kahraman bir devrimci, kimilerine göreyse baskıcı bir diktatör. yarım asırdır küresel politikada adından sıkça söz ettiren tanıdık bir simaydı Fidel Castro.

#Cuba: célébrations de rigueur pour les 90 ans de Fidel Castro https://t.co/KvZMVSmzpDpic.twitter.com/xJC9dXr7gB

— Le Soir+ (@lesoirplus) 8 août 2016

1959’un yılbaşı gecesi sakallı gerillaları ile tüm dünyayı şaşırtan genç avukat Castro, General Batista rejimini devirmiş ve yeni Küba’nın karizmatik yüzü olmuştu.

Zengin bir toprak sahibinin oğlu olan Castro Amerikalı turistlerin eğlence merkezi Küba’yı kendi iktidarı altında bir adaya dönüştürdü. Arjantinli Che El Guevera ile birlikte Amerika’nın ilk komünist devletini kurdu.

ABD, hemen yanı başında istenmeyen komşusunu tasfiye için çok uğraş verdi. Sürgündeki Kübalılardan1500’ü CIA tarafından silahlandırıldı. “Domuzlar Körfezi çıkartması” fiyaskoyla sonuçlandı.

Amerika’nın baş düşmanı Sovyetler Birliğinin stratejik müttefiki konumuna gelen Küba, gerçekte kendini savunma amacındaydı. Kruşçev ve Castro, Küba’ya balistik füze rampaları yerleştirilmesi için gizlice anlaştı.

Kennedy, daha fazla füzenin Küba’ya ulaşmasını engelleme amacıyla adaya abluka koydu. Krizin son anda önlenmesiyle Washington geri adım attı, işgalden vazgeçti. Dünya, nükleer savaşın eşiğinden döndü.

Fidel, Sovyet desteği ile Birleşik Devletlerin ardından kıtanın en büyük ikinci ordusunu oluşturdu. Bu ordu Etiyopya, Namibia ve Angola’ya Sovyet yanlısı hükumetlerin desteklenmesi için görevlendirildi.

1980’lerin sonunda Sovyetler ile imzalanan ticari anlaşmalarla 1960 ve 70’lerde yaşanan sıkıntılı dönem atlatılmış, ülke bir nebze olsun ekonomik refaha kavuşmuştu.

Ancak durum böyle gitmeyecekti. Mikhail Gorbachev Moskova ile Havana arasında ayrıcalıklı ticari ilişkilere son verdi. Castro, Komünist modelin öldüğünü kabullenemedi, Küba daha fazla içine kapandı.

Ada ekonomisi keskin bir düşüşe geçerken Kübalılar,verilen vaatler üzerine Amerika rüyası ile ülkeden kaçmaya başladı.

94 yazında 30 binden fazla Kübalı, derme çatma botlarla Florida sahillerine ulaşmayı başaranlar,

Karanlık geçen 10 yılın ardından Papa II Jean Paul Havana’ya tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi.300 bin Kübalı’nın izlediği konuşmada Papa, ABD’nin bu ülkeye yönelik ambargosunu kınadı. Papa Castro’dan siyasi mahkumları serbest bırakmasını ve Kübalılara daha fazla özgürlük vermesini istedi.

2001 yılında Castro’nun sağlığında ciddi sorunlar görülmeye başladı. Kameralar önünde ulusa sesleniş konuşması yaptığı sırada konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı..

Ve görevi devretmeye karar verdi.

2008’de Ulusal Meclis kardesi Raul’ ü başkan seçerek rejimin sürekliliğini güvenceye aldı.

O tarihten sonra Castro kamunun önüne çok az çıktı. Bunun ilk istisnası, kendisini Castro’nun öğrencisi olarak niteleyen Venezuela başkanı Chavez’le görüşmesi oldu.

Castro, “Yakında 90 yaşında olacağım. Yakında ben de diğer önderler gibi gideceğim. Elbette hepimizin zamanı gelecek. Ancak Kübalı komünistlerin idealleri, inançları bu dünya için, insanlık için fayda sağlamaya devam edecek. Bu idealler için savaşmaya devam etmeliyiz” diye konuştu.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kolombiya hükümeti, isyancı grup ELN ile Küba'da ateşkes imzaladı

Küba'da enerji krizi nedeniyle 1 Mayıs gösterisi iptal edildi

ABD'li eski büyükelçinin 40 yılı aşkın süredir Küba için casusluk yaptığı iddia edildi