Neden Fransa AB'den çıkma ihtimali en yüksek olan ikinci ülke?

Neden Fransa AB'den çıkma ihtimali en yüksek olan ikinci ülke?
© 
By Kamuran Samar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İngiltere’nin AB’den çıkma kararı almasının yankıları sürerken birliğin dağılabileceği söylentileri de zemin kazanmaya başladı.

REKLAM

İngiltere’nin AB’den çıkma kararı almasının yankıları sürerken birliğin dağılabileceği söylentileri de zemin kazanmaya başladı.

Uzun yıllardır aşırı sağın yükseldiği ülkelerden biri olan Fransa, İngiltere’yi takip ederek AB’den çıkabilecek en güçlü ikinci ülke konumunda. Neden mi?

Avrupa’da birlik karşıtı ‘şüpheliler’ üzerinde uzmanlaşan Simon Usherwood bunun nedenleri arasında ekonomik zorluklar, terör saldırıları, mülteci akını ve Sarkozy’nin yeniden yükselişini sayıyor. Bütün bu nedenler aşırı sağcı Marine Le Pen’in yükselişini sağlayan faktörler.

Simon Usherwood Fransa’dan sonra Hollanda, Danimarka, İtalya ve Avusturya’yı da aynı yolu takip edebilme potansiyeli olan ülkeler olarak gösteriyor.

EU: Je t’aime, moi non plus?

Brexit ile İngiltere’nin şok bir sonuçla birlikten ayrılma kararından sonra Fransa’da aşırı sağcı olan ve ülkenin en güçlü partileri arasındaki yerini alan Marine Le Pen de AB’den çıkma konusunda referandum yapılması çağrısında bulundu.

İngiltere’den bir kaç gün sonra TNS Sofres tarafından Fransa’da yapılan bir anket araştırmasında halkın yüzde 45’inin referandum yapılmasından yana olduğu görüşünü ortaya koydu. Yüzde 44’ünün ise karşı olduğu ortaya çıktı.

Le Pen 2017 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak bu referandum hayalini de gerçekleştirmek istiyor. Le Pen’in seçilmesiyle Fransa’nın birlikten çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Usherwood’a göre Fransa’nın en büyük iki partisi olan Sosyalistler ve Cumhuriyetçiler iyi durumda değil. “İktidarda bulunan Sosyalist Parti lideri Hollanda solcular için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Terör saldırıları sonrası bile imajını düzeltemedi. Le Pen’in en büyük rakibi ise Sarkozy. Ama Sarkozy de yeni bir siyasetçi değil. Yeni bir soluk olarak algılanmıyor.“ifedelerini kullanıyor Usherwood.

Fransa’da bir kaç yıl önceki gelişmelere bakıldığında tarihin de Le Pen’in yanında olduğu söylenebilir. Fransa 1992 yılında Maastricht Anlaşması’nı yüzde 49’a karşı yüzde 51 ile ufak bir farkla kabul etti. 2005 yılında bir Avrupa anayasasının yapılması fikrini ise reddetti.

Bir çok uzman Marine Le Pen’in partisinin birinci turu geçerek ikinci turda yenileceğini tekrar ediyor. Ancak Usherwood “böyle bir durum bile hikayenin bittiği anlamına gelmez” diyor.

AB’den çıkma ihtimali olan diğer ülkelerin durumu

Fransa’nın ardından AB’den çıkma ihtimali yüksek olan bir sonraki ülke Danimarka. Danimarka parlamentosundaki AB karşıtı Danimarka Halk Partisi’nin güçlü konumu, ekonomik olarak daha çok İngiltere ile yakın ilişkilerinin olması ülkeyi AB’den koparabilecek faktörlerin başında yer alıyor.

Danimarka’da daha önce AB konusunda yapılan üç ayrı referandumda da AB karşıtı sonuçlar ortaya çıktı. Her ne kadar Danimarka’da AB karşıtı parti güçlü konumda da bulunsa, referandumda ısrar edecekleri şimdilik kesin değil. Ayrıca referandumun bir çıkış mı yoksa üyelik şartlarını yeniden düzenlemek şeklinde mi olacağı şimdilik bilinmiyor.

İtalya ayrılabilecek blokta bulunan ülkelerden biri. Siyasi istikrarsızlığın sık görüldüğü İtalya’da AB karşıtı siyasi hareket boşluktan yararlanıp hızlı bir yükselişe geçebilir ve ülkeyi referanduma götürebilir.

Başbakan Matteo Renzi Ekim-Aralık aylarından yapılacak olan anayasa referandumunu kaybetmesi halinde istifa edeceğini söylemesinin hata olduğunu dile getirdi. Renzi’nin referandumdan sonra istifa etmesi halinde, son yerel seçimlerde büyük başarı sağlayan AB karşıtı Beş Yıldız Hareketi’nin oluşacak boşluktan yararlanarak toplumda geniş bir taban bulabileceği yorumları yapılıyor.

İtalya’da büyük bir memnuniyetsizlik olduğunu dile getiren Dr Sean Hanley, “Siyasi olarak istikrarsızlık var. Göçmen ve Müslüman karşıtlığı bir hayli yükselişte. AB karşıtlığı da hızla yükseliyor.“dedi.

İtalya’da olduğu gibi Avusturya’da da bu yılın sonbahar mevsimi bir dönem noktası olabilir.

Avusturya’da aşırı sağcı Norbert Hofer anketlerde olası bir seçimde en önde görünen isim olarak dikkat çekiyor.

Hofer’in partisi Özgürlük Partisi vatandaşların AB karşıtı duygularını tetikliyor. Hofer iktidara gelse bile ülkeyi referanduma götürecek bir yetkiye sahip olmayacak ancak ülkenin AB’den çıkması için tartışmalar daha da alevlenecek.

REKLAM

Hollanda AB karşıtlığı eğiliminin güçlü olduğu ülkelerden biri. Ülkede 2017 yılında seçim yapılacak ve ırkçı Geert Wilders’in Özgürlük Partisi Haziran ayında yapılan anketlere göre en önde bulunuyor.

Yakın gelecekte AB’nin kaderini etkileyecek olaylar

  • İtalya’da anayasa referandumu: Ekim – Aralık 2016
  • Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri: Nisan/Mayıs 2017
  • Hollanda’da parlamento seçimleri Mart 2017
  • Avusturya’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri: Ekim 2, 2016
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Gürcistan'da halk neden sokaklarda; 'Yabancı ajan yasa tasarısı' nedir?

AB anketine göre, AP seçimlerine katılım bu kez yüksek olacak

AB'yi Keşfet: 35 bin gence trenle 30 günlük bedava Avrupa turu imkanı; başvurular Türkiye'ye de açık