Küba iç siyasetteki gelişmelerin yanı sıra uluslararası alanda attığı adımlarla 2016 yılına damgasını vuran ülkelerin başında yer aldı.
REKLAMKüba iç siyasetteki gelişmelerin yanı sıra uluslararası alanda attığı adımlarla 2016 yılına damgasını vuran ülkelerin başında yer aldı.
Obama’dan tarihi ziyaret
Bundan sadece bir kaç ay önce, 20 Mart 2016’da ABD Başkanı Barack Obama Havana’daki Jose Marti havalimanına iniş yaparak tarihi bir ziyarette bulundu.
Fakat Küba Devlet Başkanı Raul Castro 1928’de, Calvin Coolidge’in Havana’ya bir savaş gemisiyle girmesinden bu yana… ilk defa ülkesine ayak basan bir ABD Başkanını karşılamayarak soğuk rüzgarların esmeye devam ettiği sinyalini verdi.
Obama elini çabuk tutmakta kararlıydı. Küba’ya yönelik buzların eridiğini ve 50 yıl aradan sonra normalleşme sürecinin başladığını açıklamasından hemen sonra, ikinci görev süresinin tamamlanmasına kısa süre kala harekete geçti.
ABD Başkanı 21 Mart 2016’da düzenlediği tarihi basın toplantısında diplomatik becerilerini sergileyerek demokrasi adına konuştuğunu belirtti:
“Her gittiğimiz yerde yaptığımız gibi ABD’nin demokrasi adına konuşmaya devam edeceğinin ve Küba halkının kendi geleceğine karar verme hakkı olduğunun altını çizdim. Evrensel insan hakları, ifade, istişare ve din özgürlüğü adına konuşuyorum.”
Castro ise iki taraflı normalleşmenin gerçekleşebilmesi için ambargonun kaldırılması gerektiği uyarısında bulundu:
Raul Castro “Ambargo Küba halkının refahını ve ekonomik kalkınmasını önleyen en önemli engel.” dedi. Obama ise “Ambargo sona erecek. Ne zaman? Tam olarak emin değilim fakat inanıyorum ki izlediğimiz yol yönetimin de ötesine geçecek.” şeklinde yanıt verdi.
Dostluk görüşmelerinde Trump engeli
Yürütme yetkilerini kullanan Obama 54 yıldan bu yana uygulanan ve Castroizm’i ortadan kaldırmayı hedefleyen yaptırımların hafifletilmesini sağladı.
Ancak Havana ve Washington arasında başlayan dostluk havasının Trump’ın zaferinin ardından sonlanmasından endişe ediliyor.
Trump “Obama’nın kabul ettiği tüm imtiyazlar yürütme yetkileri kullanılarak verildi. Bu da bir sonraki Başkanın bunlardan vazgeçebileceği anlamına geliyor. Castro rejimi taleplerimize cevap vermezse ben de bu imtiyazlardan vazgeçeceğim.” dedi.
Efsane lider Fidel Castro’nun ölümü
“… Bugün 25 Kasım 2016 saat 10:29’da, Küba Devrimi’nin lideri ve komutanı Fidel Castro Ruz yaşamını yitirdi.”
…bazıları sevindi
Aynı gece Küba’dan kaçan göçmenlerin yaşadığı Miami’de haber coşkuyla karşıladı. Uzun zamandır beklenilen Fidel’in ölümü bazıları için oldukça geç geldi:
“Benim babam üç ay önce öldü ve hep bu anı bekledi. Biz ABD’ye 1972 yılında yerleştik. Geldiği ülke olan Küba’ya hiç geri dönmedi çünkü Fidel’in ölmesini bekliyordu.”
…kimileri üzüldü
REKLAMHavana’da Fidel’in uzun konuşmalar yaptığı Devrim Meydanı’nda Jose Marti anıtı önünde uzun kuyruklar oluştu.
“Ben çok fakir bir aileden geliyorum ve tüm sahip olduklarımız onun (Fidel’in) sayesinde”
Komutan Fidel Castro’nun bedeni kendi vasiyeti doğrultusunda yakıldı. Kübalıların elinde efsane lideri anmak için sadece bir resim kaldı.
2006’dan bu yana görevden ayrılmasına rağmen, uzun bir süre boyunca (1959’den bu yana) ülkeyi yöneten Fidel Castro, arkasında büyük bir boşluk bıraktı.
“Fidel’siz bir Küba asla olmayacak. Dünya duysun, Fidel’in ölümünün bu ülkede bazı şeyleri değiştireceğine inananlar bilsin ki asla ve asla Fidel’siz bir Küba olmayacak.”
REKLAMFidel’in külleri Küba’yı dolaştı
Üç gün boyunca Fidel Castro’nun külleri Küba devriminin tarihsel adımlarının izinde taşındı. Fidel’in külleri başkentten Santiago de Cuba’ya yani devrimin başladığı yere kadar götürüldü.
Ağabeyinin mirasını savunacağı sözünde bulunan Raul Castro, Fidel’in küllerini özel bir törende Küba’nın bağımsızlık kahramanı olarak bilinen Jose Marti’nin yanına bırakıldı.