AP'nin yeni başkanı Tajani: "Kimse bir Avrupa ülkesine Nazi ülkesi diyemez"

AP'nin yeni başkanı Tajani: "Kimse bir Avrupa ülkesine Nazi ülkesi diyemez"
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Isabelle Kumar, Euronews: “O hiç şüphesiz Avrupa’nın en kötü olduğu dönemde Avrupa Parlamentosu’nun yeni başkanı oldu.

Isabelle Kumar, Euronews:
“O hiç şüphesiz Avrupa’nın en kötü olduğu dönemde Avrupa Parlamentosu’nun yeni başkanı oldu. Peki onun Avrupa Birliği’ni tarihindeki en şiddetli fırtınadan çıkaracak ve yeni bir geleceğe doğru yol aldıracak kaynakları var mı? The Global Conversation’da konuğum Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani. Çok kısa süre sonra Avrupalı liderler Roma’da bir araya gelerek Roma Anlaşması’nın 60. yıl dönümünü kutlayacak. Bazıları Titanic’in batma sahnesindeki müziği anımsatıyor. Batmakta olan bir geminin kaptanı gibi hissediyor musunuz?”

Antonio Tajani, Avrupa Parlamentosu Başkanı: “Kesinlikle hayır. Fırtınada hayatta kalmak için çok çalışan bir denizci gibi hissediyorum. Şundan kesinlikle eminim ki zorlukları aşıp limana ulaşacağız. Niçin? Çünkü Avrupalılar bir sıkıntı içindeyken bunun üstesinden gelebilecek kapasitede olduklarını daha önce kanıtladı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki sorunları çözdük. Avrupa sayesinde 70 yıllık barış ve özgürlüğümüz var.”

Euronews:
“Ancak şartlar şimdi çok farklı…”

Antonia Tajani:
“Üç büyük sorun var. İşsizlik, özellikle gençler arasında böyle. Onlar Avrupa Birliği’nin geleceğini temsil ediyor. Yasadışı göç ve terörizm. Daeş‘e karşı savaşı henüz kazanmış değiliz.”

Euronews:
“Bunlar sizin odaklanacağınız en büyük öncelikler mi olacak?”

Antonia Tajani:
“Evet. Aynı zamanda Brexit konusu var. İlk defa bir ülke Birlik’ten ayrılmayı talep etti. Hepimiz birlikte çalışmak zorundayız. Avrupa kurumları arasında çatışma için doğru bir zaman değil. Yönetmekten gurur duyduğum Parlamento, Avrupa Komisyonu, Konsey, üye ülkeler hepimiz vatandaşlarımız için birlikte çalışmak durumundayız. Sadece vatandaşlarımıza cevaplar verebilmek için çalışmak zorundayız. İşte bizim hedefimiz bu.”

Euronews:
“Avrupa Komisyonu Birliğin geleceği için beş öneri sundu. Çok hızlı Avrupa teklifi belki de en popüler olanı.”

Antonia Tajani:
“Eğer çok hızlılıktan iki, üç ya da dört ülkenin liderlik etmesini anlıyorsak bu kötü bir şey değil. Örneğin Avrupa savunma sistemini ele aldığımızda eğer Fransa, Almanya, İspanya ve İtalya Avrupa Birliği’nin dış politikasını güçlendirme adına yeni bir yol açmak için ileri adım atma kararı alırsa ve bunu diğer ülkeleri dışlamadan, diğerlerine bir zemin hazırlamak için yapacaksa bu kötü bir mesaj anlamına gelmez, tersine olumlu bir anlam taşır.”

Euronews:
“Bu vizyonu onaylamak istemeyen ülkelerle ilgili ne yaparsınız? Onlar Avrupa projesinin dışında mı kalacak?”

Antonia Tajani:
“Kesinlikle hayır. Hepimiz birlikte ilerlemek zorundayız. Eğer çok hızlı Avrupa birilerinin yolda öncülük etmesi demekse bu iyi bir şey. Diğer yandan eğer bu öncüler diğerlerini bir tarafa doğru zorluyorsa bu başarısızlık demektir.”

Euronews:
“Polonya çok açık bir şekilde şu anki Avrupa politikalarına karşı çalışacağını söyledi. Polonya gibi bir ortakla ne yapacaksınız?”

Antonia Tajani:
“Siyasi tartışmalar her zaman olur. Bu kadar büyük bir Avrupa Birliği’nde farklı düşünceler olacaktır. Birlik farklı üyelere sahip ve her üye kendi stratejisinin bir parçası olarak kendi politikalarını savunuyor. Avrupa Konseyi Başkanlığı için seçim yaptık. Polonya Donald Tusk aleyhine oy kullandı. Diğerleri onu destekledi. İşte bu demokrasi.”

Euronews:
“Eğer Almanya Avrupa Birliği’nin geleceği için daha önemli kararlar alırsa bu, ‘Almanya her şeye karar veriyor’ diyen popülistlere daha fazla malzeme vermek anlamına gelmez mi?”

Antonia Tajani:
“Vatandaşların niçin bu partilere oy verdiğini anlamak zorundayız. Eğer bir huzursuzluk varsa onlar kesinlikle politikacılara, diğer partilere mesaj gönderecektir. İşte bu yüzden sorunlara odaklanmak önemli, popülist partilere değil. Hollanda’da gördünüz, onlar kazanamadı. Niçin? Çünkü Başbakan vatandaşlara bazı cevaplar verdi.”

Euronews:
“Fransa’daki seçimler bir sonraki test olacak. Ulusal Cephe’nin başa gelmesi durumunda bir politikanız var mı?”

Antonia Tajani:
“Bence maçın sonucu açık ancak Ulusal Cephe’nin seçimleri kazanacağı konusunda emin değilim. Bu konuda benim pozisyonum açık. Parlamento’nun pozisyonu popülist değil. Tek bir strateji var. O da vatandaşların kaygılarına cevap vermek. İşsizlik, göç ve terörizm, Brexit konularını çözmek gerekli. İlk önce boşanma sürecini ayarlamalıyız. Ayrılmadan sonra Avrupa Birliği ile İngiltere arasında ilişkinin nasıl yürütüleceğine karar vermeliyiz.”

Euronews:
“İngiltere’de anlaşma olmadan müzakerelerden ayrılma olasılığı dile getiriliyor. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?”

Antonia Tajani:
“Bence bu onlar için daha kötü olacaktır. Bu açıklamalar yapıldığı için sinirlenmeye de gerek yok. İngilizler bir anlaşmaya varma kapasitesine sahip. Biz de ihtiyatlı olmalıyız ve kendi çıkarlarımızı savunmalıyız. Ancak şunu da unutmamalıyız, İngiltere Avrupa Birliği’nden çıktıktan sonra da burada temsil edilecek. İngiltere Avrupa Birliği’nden çıkıyor ancak Avrupa ülkesi olarak kalmaya devam edecek.”

Euronews:
“AB’nin karşılaştığı diğer sorun göç. Siz Libya gibi bir ülkede mülteci kampı açma olasılığını dile getirdiniz. Gelecekte böyle bir plan hayata geçer mi?”

Antonia Tajani:
“Mültecilerin olumlu koşullarda karşılanması gerekiyor. Doktorlarla, tıbbi destekle ve onların yaşama hakkını savunarak. Bu alanda Birleşmiş Milletler ile ortak hareket etmemiz gerekiyor. Onları kabul edecek uluslararası organizasyonlara ihtiyacımız var.”

Euronews:
“Fakat bu kontrolün olmadığı bir ülkede, Libya’da nasıl olacak?”

Antonia Tajani:
“Güney’den Sahra Altı Afrika ülkelerinden başlamak gerekiyor. Libya’da olumlu bir çözüm olduktan sonra aynı şeyi burada da yapabiliriz. Akdeniz’in bir mezarlığa dönüşmesini engellemeliyiz. Çözüm oldukça komplike. Kamplara sahip olmak yeterli değil, Afrika’da daha fazla yatırım yapmalıyız.”

Euronews:
“Bu krizde sizin en büyük müttefiklerinizden biri ilişkilerin giderek gerildiği Türkiye. Sizce mülteci krizinin çözümünde Türkiye ortak olarak kalabilir mi?”

Antonia Tajani:
“Türkiye hala bir ortak. Referandum kampanyasından sonra Ankara’nın polemiği azaltacağını düşünüyorum. Anlaşmalarda ilerlemeye ihtiyacımız var. Elbette biz haklarımızı savunuruz. Kimse bir Avrupa ülkesine Nazi ülkesi diyemez. Bu bizim için kabul edilemez. Biz özgürlüğün, demokrasinin ve insan haklarını savunmanın kalbindeyiz. Biz her zaman tavsiyeleri dinleriz, ancak birinin bizi Nazi olarak çağırmasını kabul edemeyiz.”

Euronews:
“Türkiye’nin AB adaylığının iptal edilmesi söz konusu mu?”

Antonia Tajani:
“Niçin iptal edilsin? Eğer zor anlar varsa buna diplomatik düzeyde bir çözüm aramalıyız. Türklerin sorunlarını anlamalıyız; ancak biz her zaman değerlerimizi savunuruz. Bunlar ifade özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları.”

Euronews:
“Şimdi sizinle ilgili konuşalım. Siz Martin Schulz’un yerine geldiniz. Avrupa Komisyonu Başkanlığına çok yakındı. Jean-Claude Juncker görev süresinin sonuna bırakacak. Bazen iktidarın yalnızlığından bahsederiz. Bunu tecrübe ettiniz mi?”

Antonia Tajani:
“Asla, hiçbir zaman yalnızlık yaşamadım. Meslektaşlarımla konuşuyorum, onlarla birlikte yemek yiyorum… Vatandaşların ve milletvekillerinin uzlaşısı sonrası İtalya’da ve Avrupa’da seçildim. Hiçbir zaman yalnızlık sorunum olmadı. Böyle bir sorun yaşamıyorum.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB, Dijital Piyasalar Yasası kapsamında Apple, Facebook ve Google'a soruşturma açtı

Yeni Zelanda-AB serbest ticaret anlaşması 1 Mayıs'ta yürürlüğe girecek

İspanya, İrlanda, Malta ve Slovenya'dan ortak açıklama: Filistin devletini tanımaya hazırız