Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (CPJ) yayınladığı senelik rapora göre 2017 sonu ile Türkiye yine açık ara hapishanelerinde en çok gazeteci olan ülke oldu. Dünya genelinde 262 gazeteci hapisteyken bunların 73'ü Türkiye'de bulunuyor.
REKLAMCPJ Raporuna göre 2017 hapiste tutulan gazeteciler açısından dünya genelindeki en kötü yıl olarak kayıtlara geçti. En fazla gazeteci hapseden ülkelerin başında sırasıyla Türkiye, Çin ve Mısır geliyor.
Her ne kadar Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısı geçen yıla göre 8 kişi azalmış olmasına rağmen diğer ülkeler Türkiye'ye bu konuda yetişemiyor. Listedeki ikinci, üçüncü ve dördüncü ülkenin neredeyse toplamı kadar basın mensubu Türkiye'de hapiste bulunuyor.
Türk hükümeti: "Gazetecilikten hapiste değiller"
Hükümet yetkilileri uzun süredir konuya ilişkin olarak yapılan her açıklamada hapiste bulunan gazetecilerin gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutulmadığını belirtiyor.
Örneğin; son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gazeteci Ahmet Şık ile ilgili delilleri Türkiye'den istemiş ve hükümet delil olarak Şık'ın röpotajlarını (Cemil Bayık), haberlerini (MİT Tırları), yazılarını ve tweetlerini AİHM'e göndermişti.
Hükümet tarafından Şık’ın 11 aylık tutukluluğu savunulurken de AİHM’nin İtalya’da 40 mafya üyesinin yargılandığı davada 2 yıl 8 aylık tutukluluğu makul bulan kararı örnek gösterildi.
Raportör Beiser: Bu tabloda ABD'nin sorumluluğu büyük
Elana Beiser tarafından hazırlanan raporda Beiser özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Başkanı Xi Jİnping'in isimlerini vererek bu liderlerle Başkan Donald Trump'ın kişisel dostane ilişkiler kurmasının bu ülkelerin elini güçlendirdiğini ileri sürüyor:
Raporda gazetecilerin dünya genelinde benzer yollarla hapsedildiği aktarılıyor. Rapora göre genel olarak terör ve teröre destek yasalarının içeriği ve yorumları kullanılarak gazeteciler içeride tutuluyor. CPJ raporunun sonuç kısmında ***"Türkiye'de mesleğini yapmaktan ötürü hakkında soruşturma olan veya hapse girmiş olan her gazetecinin, geçen seneki raporda olduğu gibi bu raporda da, istisnasız olarak terör yasaları ile tutulduğu anlaşılmıştır." ***deniliyor.
Raporda özellikle 15 Temmuz sonrası hali hazırda varolan baskıların arttığı ifade ediliyor. Soruşturma, gözaltı ve tutuklamaların bu tarihten sonra daha da hız kazandığı aktarılıyor.
Muhalif gazetecilerin hakim tarafından tahliye edilmelerine rağmen dışarı çıkamadan aynı gün içerisinde yeniden haklarında tutukluluk kararı alınması ve içeri alınmaları gibi gelişmeler de rapora yansıyan detaylar arasında bulunuyor.