Varlık Fonu: Ne amaçlanıyor, neden eleştiriliyor ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye Varlık Fonu'nun yeni başkanı Erdoğan, başkan vekili de Hazine ve Maliye Bakanı, Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Varlık Fonu'nun yenilenen yönetim kurulunda yer aldı.
Muhalefetin tepkisine neden olan ve sosyal medyada tartışılmaya başlanan karar, Varlık Fonu'nun kuruluş amacı, yapısı ve fon bünyesindeki kamu şirketleriyle bu şirketlerin denetimine dair soruları yeniden gündeme getirdi.
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi adıyla 26 Ağustos 2016 tarihinde Başbakanlığa bağlı olarak kurulan Fon, 24 Haziran 2018'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından 10 Temmuz'da yayımlanan 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığına bağlanan kurumlar arasında yer aldı.
Fon'a devredilen kamu şirketlerinin ödenmiş sermayesi yaklaşık 20 milyar dolar
Halkbank, Ziraat Bankası, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ ile Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin (TÜRKSAT) Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) 5 ve 6 Şubat 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararları ile Türkiye Varlık Fonu'na aktarıldı.
Ayrıca TCDD İzmir Limanı, Türkiye Denizcilik İşletmesi ile Kayseri Şeker Fabrikası hisseleri ile Milli Piyango ve Türkiye Jokey Kulübü'nün düzenlediği bahislerle ilgili lisanslar da Varlık Fonu'na devredildi.
Varlık Fonu ile ne amaçlanıyor?
Hükümet yetkilileri, Fon'un amacını, küresel ekonomik dalgalanmalar ve dışarıdan müdahaleler karşısında Türkiye ekonomisinin gücünü artırmak ve otoyollar, köprüler, havalimanları, nükleer santraller gibi altyapı projelerine kamu borcunu arttırmadan finansman garantisi sağlamak olarak açıklıyor.
Nitekim kamuya ait varlıkların ekonomiye kazandırılması ve dış kaynak temini ile sermaye piyasasında araçların çeşitliliğine katkı yapmak da kuruluş kanununda Fon'un amaçları arasında sıralanıyor.
Varlık Fonu neden eleştiriliyor?
Sayıştay denetimine, İhale Kanunu'na tabi olmaması, bazı faaliyetlerinde Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemelerinden bağımsız olması, vergi muafiyeti ve arsa tahsisi gibi imtiyazlara konu olması, Fon'un varlığına ve Türkiye'nin en büyük kamu şirketlerinin bu fona devredilmesine yönelen önemli eleştiriler arasında.
Ekonomist Mahfi Eğilmez Varlık Fonu'nun kurulabilmesi için kamu elinde oluşmuş bir gelir fazlalığının olması gerektiğini oysa Türkiye ekonomisinin bütçe açığı olduğunu ve cari açık verdiğini bu yüzden Türkiye’nin bir varlık fonu kurmak için gerekli gelir fazlası olmadığı gerekçesiyle Varlık Fonu'nu eleştiriyor.
"Varlık Fonu önemli bir dış politika aracı haline gelecek"
Türkiye Varlık Fonu ile ilgili Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) hazırladığı bir raporda ise Fon'un büyük altyapı projelerinden olan Kanal İstanbul, nükleer santral, savunma projeleri ve diğer büyük enerji projelerinin hayata geçirilebilmesi için önemli bir finansman kaynağı olacağı, ayrıca ortaya çıkaracağı ekonomik güç sayesinde önemli bir dış politika aracı haline geleceği belirtilmişti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
Fransa 61 yıl sonra Maurice Audin gerçeğiyle yüzleşiyor
Anayasa Mahkemesi, Ayasofya'nın ibadete açılması yönündeki başvuruyu reddetti