Başkan Trump'ın destek açıkladığı Brezilya NATO üyesi olabilir mi?

Başkan Trump'ın destek açıkladığı Brezilya NATO üyesi olabilir mi?
© 
By Mehmet Cem Demirci - Güvenlik uzmanı
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da 19 Mart’ta yaptıkları basın toplantısında karşılıklı olarak verdikleri mesajlar dünya kamuoyunu dikkatini çekti.

REKLAM

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da 19 Mart’ta yaptıkları basın toplantısında karşılıklı olarak verdikleri mesajlar dünya kamuoyunu dikkatini çekti. İki Devlet Başkanı, terörizm, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile mücadele, siber suçlar ve kara para aklama alanları başta olmak üzere, ABD-Brezilya Güvenlik Forumu’ndaki mevcut işbirliği seviyesinin artırılması konusunda mutabakata vardılar. Trump, basın toplantısında Brezilya’ya NATO Üyesi Olmayan Ana Müttefik statüsü (Major non-NATO Ally (MNA)) ve hatta NATO üyeliğinin verilebileceğini ifade etmesi Trans-Atlantik ilişkilerinde yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Ancak basın toplantısında Trump tarafından esas üzerinde durulan konu Brezilya’ya MNA statüsünün verilmesidir.

ABD şimdiye kadar 17 ülkeye MNA statüsü vermiştir

Öncelikle konuyu analiz edebilmek için MNA ile NATO üyeliği arasındaki farkın ortaya konması gerekmektedir. MNA, stratejik öneme sahip ülkeler ile silahlı kuvvetler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için ABD hükümeti tarafından verilen bir statüdür. İlk olarak Avustralya, Mısır, İsrail, Japonya ve Güney Kore’ye verilen bu statü; askeri yardımı, “Silahların İhracını Kontrol Yasası”ndan muaf olmayı ve savunma araştırmalarına katılım gibi avantajları içermektedir. Şu ana kadar Afganistan ve Pakistan’da dahil olmak üzere toplam 17 ülkeye bu statü verilmiştir.

NATO’ya üyelik ise, üye ülkeler tarafından yeni bir ülkenin üyeliğine karar verilmesi sonucunda gönderilen resmi davet mektubu ile başlayan ve üyelik protokolünün imzalanması ile nihayete eren bir süreçtir.

NATO Anlaşmasına göre ancak Avrupa devletleri NATO’ya davet edilebilir

1949 tarihli NATO Antlaşması göre İttifak Kuzey Atlantik Bölgesinde güvenliğin sağlanması maksadıyla kurulmuştur. Bu nedenle ittifaka Brezilya’nın dahil edilmesi fikri ilk bakışta kendi içerisinde çelişkili bir durum olarak algılanmaktadır. NATO Antlaşması’nın 10. Maddesi “Taraflar, bu Antlaşma'nın ilkelerini geliştirebilecek ve Kuzey Atlantik Bölgesinin güvenliğine katkı yapacak durumda olan herhangi bir Avrupa devletini bu Antlaşma'ya katılmaya oy birliği ile davet edebilirler.”, hükmü ile ittifaka sadece Avrupalı devletlerin katılımını düzenlemektedir. Antlaşmada bulunan bu açık hükme rağmen, Trump’ın, diğer NATO ülkeleri ile görüşmeden Brezilya’nın NATO üyeliğini gündeme getirmesi, ittifakın üyelik prosedürleri ile çelişmektedir.

İttifak izlediği genişleme politikasında temel başvuru kaynağı olarak değerlendirilen NATO Stratejik Konsept-2010 göre NATO; Kuzey-Atlantik bölgesinin güvenliğine katkıda bulunabilecek, demokratik değerleri benimseyen ülkeler ile küresel ölçekte ortaklık kurma politikasını benimsemiştir. Bu esaslar doğrultusunda İspanya ve Portekiz gibi Güney Amerika ülkeleri ile tarihi bağları olan ittifak üyesi ülkeler, gelişen ekonomik & askeri kapasitesi ve düşük tehdit algılamasından dolayı Brezilya ile NATO’nun küresel iş birliği kapsamında ortaklık kurmasını savunmuşlardır.

Ancak Brezilya, dış politika açısından NATO benzeri bir örgüt çatısı altında faaliyet göstermekten ziyade, BM organizasyonunda yapılacak ciddi bir reform ile daimî veto yetkisine sahip ülkeler grubuna dahil olmak istemektedir. Dünyanın 9. büyük ekonomisi olan ve Güney Amerika GDP’sinin %47’sini oluşturan Brezilya aynı zamanda II. Dünya Savaşı sonrası batılı devletler tarafından oluşturulan uluslararası düzene, farklı bir alternatif sunma gayesi güden BRICS topluluğunun bir üyesidir.

ABD ile birçok alanda yürütülen iş birliğinin yanında, ABD-Brezilya ilişkilerinde, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ve Güney Amerika’da ABD’nin egemenliğinin sınırlandırılmasına yönelik girişimler nedeniyle de zaman zaman gerginlik yaşanmaktadır.

Brezilya, uluslararası çatışma alanlarında aktif bir şekilde askeri güç kullanımına taraf olmamıştır. Bağımsızlık, self-determinasyon, başka devletlerin işine karışmama (non-intervention) ve toprak bütünlüğü, Brezilya’nın dış politikasın temel değerleri olarak göze çarpmaktadır. 2003 yılında ABD öncülüğünde başlatılan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasına Karşı Güvenlik İnsiyatifi, ayrımcılığa yol açtığı iddiası ile Brezilya, Çin ve Hindistan gibi ülkeler tarafından eleştirilmiştir . Diğer taraftan Brezilya, 2011 yılında Libya’ya yönelik alınan 1973 sayılı BMGK kararına karşı Çin ve Rusya gibi çekimser kalmayı tercih etmiş, NATO’nun Libya’ya yapacağı olası bir müdahalenin, “sivilleri koruma” sorumluluğunun dışında kalacağını öne sürmüştür.

Brezilya NATO’nun Afganistan talebine olumlu yanıt vermedi

Eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı James Stavridis’e göre, Trump tarafından dillendirilen Brezilya’nın NATO üyeliği konusu çok fazla bir anlam ifade etmemektedir. Stavridis; NATO tarafından yapılan Afganistan’da güvenliğin sağlanmasına yönelik olarak yapılan askeri birlik konuşlandırma taleplerinin Kolombiya ve El-Salvador tarafından yerine getirilmesine rağmen, Brezilya’nın her defasında bu talepleri reddettiğini ifade etmekte, Brezilya’nın muhtemel bir NATO üyeliğinin, Avustralya ve Kanada pozisyonunu sarsacağını düşünmektedir.

Sağ eğilimli yeni yönetim Venezuela Krizini Batı ile entegrasyon için fırsat olarak görmekte

Brezilya’nın politik olarak sağ eğilimli yeni yönetimi, son dönemde Venezuela’da yaşanan olayları, Batı ile ilişkilerini derinleştirme ve bu sayede Güney Amerika’da liberal & demokratik bir düzen kurma adına fırsat olarak değerlendirmek istemektedir. Brezilya Dışişleri Bakanı Ernesto Araujo verdiği bir mülakatta, birtakım farklılıklara rağmen Brezilya’nın kültürel olarak Batı dünyası içerisinde yer aldığını ifade etmiştir. Bundan dolayı , dünyanın askeri ve ekonomik politikalarını şekillendiren iki önemli uluslararası örgüt olan NATO ve OECD ile daha yakın ilişkiler kurmak istediklerini belirtmiştir. Aynı mülakatta, Batı’nın bir kuzey-güney eksenine ihtiyaç duyduğunu da eklemiştir.

Brezilya’nın NATO üyeliği olası değil

Sonuç olarak, ABD’nin, sağ eğilimli bir yönetimin gelmesi ve Venezuela bağlamında çıkarların örtüşmesi nedenleri ile askeri ve ekonomik kapasitesi her geçen gün artan Brezilya ile savunma ilişkilerini geliştirmesini ve bu doğrultuda Brezilya’ya MNA verilmesi olasıdır. Ancak savunma alanında kurulacak bu ilişkinin çerçevesinde Brezilya’nın BRİCS üyeliği uluslararası arenada askeri müdahale karşıtı geleneksel tutumu ve Güney Amerika’da devam ettirilecek iş birliğinin seviyesi de etkili olacaktır. Brezilya’nın NATO üyeliği ise, 1949 NATO Antlaşması çerçevesinin dışında olması, savunma stratejilerinin odaklandığı coğrafyalarının farklı olması ve NATO üyeleri arasında bu doğrultuda genel bir eğilimin olmaması nedeni ile şu aşamada pek mümkün değildir.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kongre üyelerini Rusya konusunda uyaran NATO genel sekreteri: Görülmemiş sorunlarla karşı karşıyayız

ABD Başkanı Trump: Brezilya'nın NATO'ya üye olmasına tam destek vereceğiz

Fransız bakandan F-35 mesajı: ABD, NATO müttefiklerine silah sistemleri konusunda baskı yapmasın