Kafkasya ülkesi Azerbaycan, vücut ağrıları çekenlerin ham petrol tedavisi ile şifa bulduğuna ya da ağrıları hafiflettiğine inanılan bir merkez haline geliyor.
REKLAMKafkasya ülkesi Azerbaycan, vücut ağrıları çekenlerin ham petrol tedavisi ile şifa bulduğuna ya da ağrıları hafiflettiğine inanılan bir merkez haline geliyor.
Günden güne yaygınlaşan ve sağlık turizmine dönüşen ham petrol ile tedavi yöntemi, özellikle de eklem ağrısı sorunu yaşayanların uğrak mekanı.
Bu umutla Azerbaycan'a gelen 60'lı yaşlardaki Tataristan vatandaşı Sulfiya, ülkenin kuzeybatısındaki Naftalan kentine gitti.
Tam 10 gün boyunca bir petrol kaplıcasında kalan ve her gün 10'ar dakikalık seanslarla ham petrol banyosu yapan kadın, bu sürenin sonunda şikayetçi olduğu eklem ağrılarının ciddi oranda azaldığını dile getirdi.
Naftalan her ne kadar çatışmaların yaşandığı işgal altındaki Dağlık Karabağ'a yakın olsa da şifa arayan ziyaretçilerin buraya gelmesini engellemiyor.
Hastalar çeşitli tesislerde vücut ısısının biraz üzerindeki sıcaklıkta olan ham petrol banyosuna girerek boyunlarına kadar batıyor ve burada doğal tedavi görüyor.
Doğal tedavinin tarihi 1900'lerin başına dayanıyor
Azerbaycan'ın zengin petrol yatakları 19'uncu yüzyılın ortalarında keşfedildi ve o sırada Rus yönetiminin bir parçası olan ülke, dünyada ticari petrol üretimine başlayan ilk noktalardan biri haline geldi.
Petrol ihracatı, Azerbaycan ekonomisinin en büyük gelir kaynaklarından biri olsa da Naftalan'daki ham petrolün ticari kullanıma uygun olmadığı belirtiliyor.
Bunun yerine kas, cilt, kemik ve eklem ağrılarının yanı sıra jinekoloji ve nöroloji sorunlarını tedavi etmek için kullanılıyor.
Spa çalışanları, kaplıcaları ziyaret eden müşterilere Naftalan'daki "mucizevi ham petrolün" iyileştirici özelliğinin nasıl keşfedildiğini bir efsane ile anlatıyor.
Efsaneye göre, ölmek üzere olan bir deve, bir petrol kuyusunun yanına bırakılmış ve deve burada kaldığı sırada iyileşmiş.
Başkent Bakü'den yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki Naftalan kasabası, ilk olarak 1920'lerde Sovyet vatandaşları için popüler bir sağlık merkezi haline gelmiş.
O dönemlerde otel ya da sağlık merkezleri olmadığı için gelen ziyaretçiler bölge halkının evlerinde misafir olurmuş.
1980'lerde yıllık 70 bin insanın ziyaret ettiği bölge, Karabağ Savaşı'nın ardından atıl duruma düşmüş.
Ancak şimdilerde modern otel ve misafirhanelerin yanı sıra tedavi merkezlerinde de kalınabiliyor.
Bölgeyi ziyaret etmek isteyenlerin ise 1 haftalık ziyaret ve tedavi için ortalama bin euroyu gözden çıkarması gerekiyor.