Demirtaş’ın avukatları: Türkiye, AİHM kararını uygulamazsa Avrupa Konseyi’nden çıkartılabilir

Selahattin Demirtaş'ın avukatıları açıklama yaptı
Selahattin Demirtaş'ın avukatıları açıklama yaptı © Rabia Aydın
By Rabia Çetin
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın savunma grubundaki avukatları müvekkileriyle ilgili açıklama yaptı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Eylül'deki tahliye kararını hatırlatan avukatlar, Demirtaş'ın denetimli serbestlikten yararlanabileceğini kaydetti.

REKLAM

Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın savunma grubundaki avukatları müvekkileriyle ilgili açıklama yaptı.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Eylül'deki tahliye kararını hatırlatan avukatlar, Demirtaş'ın denetimli serbestlikten yararlanabileceğini kaydetti.

İstanbul'da basın toplantısı avukatlar Benan Molu, Mahsuni Karaman ve Ramazan Demir, 18 Eylül’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görülecek duruşması öncesinde davaya dikkat çekti.

AİHM duruşmasında yeniden ihlal kararı verilmesi durumunda Türkiye’nin kararı uygulamakla yükümlü olduğu belirtilen açıklamada, “Türkiye, AİHM kararını uygulamazsa Avrupa Konseyi’nden çıkartılabilir” denildi.

Avukat Ramazan Demir, Demirtaş’ın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 4 Aralık 2018’de onadığı 4 yıl 8 aylık hapis cezasının, tutuklu bulunduğu süre de dikkate alınarak 5 Mayıs 2019’da 1 yılın altına düştüğünü ve denetimli serbestlikten yararlanabileceğini söyledi.

“Mahkeme Demirtaş hakkında 70 kez tutukluluğa devam kararı verdi”

“Demirtaş davası bugün geldiği aşama itibariyle özellikle AİHM’in kararında yaptığı tespitlere baktığımızda kamuoyunda gerçekleşmiş siyasi müdahalenin en fazla olduğu davadır” ifadesini kullanan Demir şöyle konuştu: “Bugüne kadar 70 kez Demirtaş’ın tutukluluğunu değerlendiren ve tutuk halinin devamına karar veren mahkemeler, AİHM Büyük Daire duruşmasından on altı gün önce, üstelik avukatlarının da hazır olmadığı 2 Eylül 2019 tarihli duruşmada Demirtaş’ın tahliyesine karar vermiştir. Savcılığın Demirtaş’ın tahliyesine yaptığı itiraz, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiş, bu haliyle Demirtaş’ın tutuklu olduğu esas dosyasındaki tahliye kararı kesinleşmiştir. AİHM duruşması öncesi hükümetin AİHM dosyasındaki durumu lehine çevirmeye çalışma gayreti olarak değerlendirilebilecek olan tahliye kararı bugün itibarıyla uygulanmış değildir. “

“İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı yokmuş gibi davranıyor”

Demirtaş’ın tahliyesinin kesinleşmesine rağmen tahliye edilmediğini vurgulayan Demir, “Demirtaş’ın tahliye olduğu dosyadan tutuklu kaldığı sürenin, ceza aldığı dosyanın infaz süresinden mahsubu için kararı veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 11 Eylül 2019 tarihinde başvuru yaptık . Mahsup işlemi esas olarak mahkeme tarafından yapılacak bir hesaplama işlemi olup talep edilmesi halinde mahkemenin hiçbir gecikmeye mahal vermeyecek şekilde bir an önce hesaplama işlemini sonuçlandırması gereken bir süreçtir. Ancak, teknik ve hukuki açıdan çok kısa sürede sonuçlandırılabilecek mahsup süreci ile ilgili bugün itibarıyla söz konusu mahkemeden bir karar çıkmamıştır. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi ve Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı yokmuş gibi davranıyor” dedi.

Demir son olarak “Hem son dönem Yargıtay kararları hem de Ceza İnfaz Kanunu’nun açık hükümleri uyarınca denetimli serbestlik kapsamında bir saniye dahi bekletilmeden tahliye edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

"AİHM, serbest seçim hakkının ihlal edildiğine karar verdi”

AİHM’in 20 Kasım 2018’de verdiği ‘tahliye’ kararı ve 18 Eylül’de AİHM Büyük Daire’de görülecek Demirtaş duruşmasına ilişkin açıklamada bulunan Avukat Benan Molu ise şöyle konuştu: “AİHM, 20 Kasım 2018 tarihinde verdiği karar ile 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu olan eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun devamı için Anayasa Mahkemesi de dâhil olmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemeleri tarafından yeterli hiçbir gerekçe sunulamadığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) kişi özgürlüğü ve güvenliğini güvence altına alan 5. maddesinin ihlal edildiğine; özellikle referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında, sadece bir milletvekili ve muhalif bir partinin eş genel başkanı olarak kendisinin değil, aynı zamanda temsil ettiği seçmenlerin de durumunu dikkate alarak tutukluluğu nedeniyle TBMM faaliyetlerine katılmasının imkansız hale gelmesi nedeniyle Sözleşme’ye Ek 1 Numaralı Protokol’ün 3. maddesinde güvence altına alınan serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ihlal edildiğine karar verdi.”

“AİHM, ilk kez 18. maddenin ihlal edildiğine karar verdi”

AİHM’in 18. Madde’den ihlal kararını Türkiye için ilk kez verdiğinin altını çizen Benan Molu, “Mahkeme, Türkiye’deki genel siyasi durumu dikkate alarak başvurucunun siyasi sebeplerle tutuklandığı, tutuklanmasının ardında yatan nedenin ve hakkındaki hak sınırlandırmalarının birincil amacının çoğulculuğu boğmak ve siyasi tartışma özgürlüğünü kısıtlamak olduğu ve buna göre tehdit altında olanın yalnızca Demirtaş’ın bireysel hak ve özgürlükleri değil, tüm demokratik sistem olduğu sonucuna ulaşarak Sözleşme’nin 18. maddesinin (haklara getirilecek kısıtlamaların sınırlandırılması) ihlal edildiğine karar verdi. Bu karar, Demirtaş açısından önemli sonuçlar doğurduğu gibi, Mahkeme içtihadı bakımından da oldukça önemli yenilikler getirdi: Mahkeme, ilk kez, parlamento faaliyetleri nedeniyle tutuklanan bir kişinin seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine karar vermiş oldu. Yine, Mahkeme, Türkiye’ye karşı verdiği bir kararda ilk kez Sözleşme’nin 18. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi” dedi.

“Türkiye, AİHM kararını uygulamazsa Avrupa Konseyi’nden çıkartılabilir”

Hem Demirtaş’ın yaptığı başvurunun hem de hükümetin yaptığı itirazların kabul edilmesiyle 18 Eylül’de davanın AİHM Büyük Daire’de görüleceğini söyleyen Molu, “18 Eylül’de duruşma gerçekleşecek ancak o gün yeniden tahliye kararı çıkmayacak. Mahkeme kararına ilişkin yazılı bir sürecek olacak. Sürecin sonucunda mahkemenin vereceği karar Türkiye için bağlayıcı. AİHM’in Şahin Alpay, Ahmet Altan ve Demirtaş gibi başvurucuların davalarına ilişkin verdiği kararın uygulamaması durumunda Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkartılması söz konusu olabilir” diye konuştu.

Molu, son olarak AİHM’in Demirtaş’ın başvurusunda 18. Madde’den verdiği ihlal kararının diğer tutuklu vekil ve belediye başkanları için de emsal niteliği olduğunu söyledi.

Demirtaş 28 davada birden yargılanıyor

Son olarak savunma grubundan avukat Mahsuni Karaman ise Demirtaş’ın 7’si ağır ceza, 21’i ise asli cezada olmak üzere 28 davada birden yargılandığını ve çoğu suçlamanın ‘Propaganda’, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘Başbakana hakaret’ ‘Suçu ve suçluyu övme’ olduğunu söyledi.

Demirtaş’ın hapis cezasının 5 Mayıs’tan itibaren 8 aya düştüğünü ve bu nedenle bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen Karaman, “Tahliye edilmediği her gün için Demirtaş devletten alacaklı. Yani Demirtaş’ın tahliyesi bir lütuf değil bir haktır” dedi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile olan 70 yıllık serüveninde neler yaşandı?

Tahliyesi beklenen Demirtaş'a Ankara Savcılığı'ndan aynı suçlamadan ayrı bir soruşturma

AİHM Demirtaş davasını, AP kayyum atanan belediyeleri ele alacak