Meme Kanseri Farkındalık Ayı: Muş'ta neler oluyor?

Meme Kanseri Farkındalık Ayı: Muş'ta neler oluyor?
© Salih Yüce
© Salih Yüce
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Ekim ayı 'Meme Kanseri Farkındalık Ayı' olarak farklı etkinliklerle kutlanırken, sosyo-ekonomik düzey ve eğitim seviyesi açısından düşük olan illerde bilinçlendirme çalışmaları giderek önem kazanıyor.

REKLAM

Ekim ayı 'Meme Kanseri Farkındalık Ayı' olarak farklı etkinliklerle kutlanırken, sosyo-ekonomik düzey ve eğitim seviyesi açısından düşük olan illerde bilinçlendirme çalışmaları giderek önem kazanıyor. Zira hastalığa yakalanan yöre insanları çoğu zaman hastalığın belirgin semptomlarını yaşayıncaya dek hastalığın kendisinden ve önleyici tedbirlerden, erken tanı, kanser taraması gibi olanaklardan habersiz olabiliyor.

Salih Yüce bir "Fark Yaratan"

Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Sevgi Derneği kurucusu Salih Yüce’nin gerek Muşlu olması ve bölge insanını iyi tanıması gerekse askerliğini yaptığı sırada yumuşak doku kanseri olduğunu öğrenip dört yıl boyunca uzun bir kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gördükten sonra kanseri yenen bir geçmişten gelmesi, yöre halkını bu konuda bilinçlendirmesi için bir fırsat doğurdu.

2004 yılından beri kanserle mücadele konusunda çalışan Yüce, 2007 yılından bu yana Muş’ta meme kanseriyle mücadele konusunda farkındalık oluşturmak ve bölge insanını kanser konusunda bilinçlendirmek amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Yüce’nin öncülüğünde Japonya büyükelçiliği ve Novartis Oncology’nin desteklediği Mobil Kanser Tarama Aracı projesiyle 2010 yılında Muş ve çevre il ve köylerde meme kanseri taraması yapılmaya başlandı. Zira bu dönem, Muş ve bölgede kanserli hasta sayısının artışının önemli bir halk sorunu olarak gündeme geldiği döneme denk geliyor.

“Fakat proje uygulama aşamasında anlaşıldı ki mobil aracın başarılı ve bilimsel çalışabilmesi için bir ilden yürütülmesi gerekiyordu. Bu nedenle çevre illerde, Bitlis, Bingöl ve Van’da farkındalık çalışması yapılsa da asıl olarak Muş ili üzerinde ve kırsal kesimlere yoğunlaşarak çalışıldı,” diye anlatıyor Yüce.

Yüce, “sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından en son sırada yer alan Muş, bu zorlukların yansımalarını her alanda olduğu gibi sağlık alanında da yaşıyor. Muş'un ilçe ve köylerinde yaşayan kesimin nitelikli sağlık hizmetlerinden yararlanması, Muş merkezinde yaşayanlara göre çok daha zorlu,” diyor ve ekliyor: “Bazı vatandaşların kendisi ve ailesinin sağlık kontrolü için harcayabilecekleri bir otobüs parası bile yok.”

Mobil araç ile kırsal kesimde tarama yaşı uygun olan kadınların taraması yapıldı ve proje çerçevesinde 20’ye yakın kadında erken tanı ile kanser vakaları saptandı. Ancak sahada ileri kanser evresinde olup hastalığının farkında olmayan kadınlar da tespit edildi.

Salih Yüce

Aracın içinde Kürtçe bilen hemşire

Tarama aracının içinde Kürtçe bilen hemşirenin de olması yöre halkıyla iletişim kanallarını kolaylaştırdı.

“Tarama bölgesine giderken özelikle bölge kadınlarına hitap edebilecek şekilde Kürtçe bilen personelin yanı sıra, bölgedeyken kadınların taramaya katılabilmesi için muhtarlar, Diyanet’e bağlı imamlar ve bölgedeki doktorların da seferberliği söz konusu oldu. Bu kişiler önceden çalışmayı yöre halkına anlatarak mobil araç kırsala gittiğinde rahatlıkla insanlara erişebilmesini sağladı,” diyor Yüce ve ekliyor:

“Özellikle bölgedeki genç kızlar ve kadınlar, sosyo-kültürel zorlukları en fazla yaşayan kesim. Aile engelleri, okuma-yazma bilmemeleri, erkek doktorlara muayene olmak istememeleri gibi nedenlerle düzenli kontrol yaptıramıyorlar. Muş’da yaşanan işsizlik ve kayıt dışı çalışma koşulları, vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşmasında zorluklar yaşanmasına sebep oluyor. Sosyal güvencesi olmayan bu kesim için, sağlık olanakları oldukça sınırlı.”

Yüce, bu projesini tanıtmak üzere Birleşmiş Milletler’in davetlisi olarak konuşma da gerçekleştirdi.

2018 yılı Aralık ayı sonunda tamamlanan projenin bundan sonraki etabında yerel düzeyde farkındalık çalıştayları, ev ziyaretleri gerçekleştirilmesi ve her yıl düzenli olarak uluslararası onkoloji günleri düzenlenmesi geliyor.

Ayrıca projenin yarattığı “kar topu” etkisiyle Sağlık Bakanlığının başarılı bulduğu mobil tarama araçlarının tüm Türkiye’de yaygınlaşması için Bakanlık ile özel sektör iş birliğinde bulundu.

Salih Yüce

Halihazırda İzmir’den, Manisa’ya, Rize’ye dek farklı illerde bu uygulama ile kentin dış çeperlerinde kalmış topluluklar “Muş örneğinden” ilham alarak meme kanseri konusunda farkındalık geliştiriyor, erken tanıyla hayatlar kurtuluyor.

Semra Yuvanç, 60’lı yaşlarda Muşlu bir kadın. Baş ağrısıyla doktora gidip ikinci safha meme kanseri olduğunu öğrendi. Bunun için İstanbul’dan Muş’a sürekli gidip tedavi oldu; kemoterapi aldı ve ışın tedavisi gördü. Ancak Muş’ta söz konusu proje başladıktan sonra her altı ayda bir Muş’taki hastanede veya KETEM’de (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi) mamografisini yaptırıyor.

Yuvanç, mobil kanser tarama aracından faydalanan ilk hastalardan biri.

Mobil araçların önünde kuyruklar

Mobil araçların kentin farklı mahallelerine ulaşmasıyla ve bu konuda yöre halkı arasında bir bilgi akışının olmasıyla birlikte aracın önünde kuyruklar oluşmaya başladı. Projenin yöre halkı üzerindeki etkisinin fark edilmesiyle birlikte çevre illerden de aracın satın alınması için yoğun talepler geldi.

Mobil tarama aracının bundan sonraki süreçte farkındalığı canlı tutmak amacıyla kamuya açık alanlarda sergilenmesi planlanıyor.

REKLAM

Ayrıca Muş ilinde yaratılan bu farkındalığın kız çocuklarına dek ulaştırılması ve meme kanseri konusunda çocukların erken yaşta bilinçlendirilmesi de önümüzdeki dönem hedefleri arasında.

Euronews Türkçe’ye konuşan Yuvanç, “Benim kanser hastalığına yakalanmamla birlikte çevremde de kendimde de bu hastalığa dair farkındalık doğdu,” diyor.

Yuvanç, genellikle bölge halkının bu konuda çekincesi olduğuna, ancak kendisinin şimdi meme kanseri farkındalığı konusundaki tüm toplantılara katıldığına, konuşma yaptığına, ev ziyaretlerine gittiğinde yaşadıklarını ve erken tanıyı anlattığına dikkat çekiyor.

“Kanser yenilemeyecek bir hastalık değil. Yeter ki erken teşhis konsun,” diye ekliyor Yuvanç.

Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseri olup, yaşın ilerlemesiyle birlikte meme kanseri riski de artıyor. Her ne kadar Türkiye’de meme kanseri görülme sıklığı Avrupa Birliği ve ABD standartlarına göre daha düşük olsa da, Türkiye’de de her yıl 20 bin kadını etkiliyor.

REKLAM
Salih Yüce

Erken teşhis hayat kurtarıyor

Erken dönemde tespit edilirse iyileşme oranının çok yüksek olduğu meme kanserinde bu yüzden yerel düzeyde farkındalık çalışmaları önem kazanıyor.

Muş başta olmak üzere Türkiye’nin az gelişmiş şehirlerinde toplum tabanlı çalışmaların gereğine dikkat çekiyor Yüce.

Proje çerçevesinde yaşları 40 ila 69 olan 2 bin 420 Muşlu kadın arasında 2016 yılında Prof. Vahit Özmen öncülüğünde yapılan çalışmada mamografi tarama oranı yüzde 35 çıkmış; mamografi çektirmeyen kadınların yüzde 75’i ise, bunun gerekli olduğunu bilmediklerini ifade etmiş. Oysa, Sağlık Bakanlığının gerçekleştirdiği Ulusal Kanser Taramaları kapsamında 40-69 yaş aralığındaki tüm kadınlara 2 yılda bir ücretsiz mamografi çekiliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Araştırma: 6 saatten az uyumak kanser riskini artırıyor

20'den fazla kanser türünün teşhisine imkan veren yeni bir kan testi geliştirildi

Yabancı basında çıkan 'Erdoğan kalp krizi geçirdi' haberlerine yalanlama