Dünya İyilik Günü: Dünyayı da Türkiye’yi de iyilik kurtaracak

Adım Adım Koşusu, 3 Kasım 2019, Itır Erhart ve Mert Fırat
Adım Adım Koşusu, 3 Kasım 2019, Itır Erhart ve Mert Fırat © Mehmet Vanlı
© Mehmet Vanlı
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

13 Kasım Dünya İyilik Günü vesilesiyle Türkiye'de iyilik ve sosyal yardımlaşma projeleri mercek altında.

REKLAM

İyiliğin hüküm sürdüğü bir dünya inşa etmek için “kozmoz çiçeği” sembolüyle her yıl 13 Kasım’da kutlanan Dünya İyilik Günü, Türkiye’de de iyilik ve sosyal yardımlaşma temelinden yükselen toplumsal projelerle yılın tümüne yayılıyor.

Anadolu’nun ücra köylerinde de İstanbul’un en turistik ilçesinde de görülen “Askıda Ekmek” tabelasıyla mahallelerde yardımlaşma kültürü pekişirken, internet üzerinden kurulan platformlarla bir kişinin ihtiyacını, onu hiç görmeden bir tuşla karşılayan kişilerin yarattığı dayanışma, iyilik kelimesinin içini somut şekilde dolduruyor.

"Adım Adım" iyiliğe doğru koşuyor

İyiliği sporla birleştiren “sembol” projelerin başında Adım Adım geliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğretim üyeliğinin yanı sıra Türkiye'de iyilik ve yardımlaşma kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlayarak Adım Adım oluşumunu (AAO) 2008 yılında beş arkadaşıyla birlikte kuran Itır Erhart, yurtdışında “yardımseverlik koşusu” olarak bilinen uygulamayı Türkiye’de yaygınlaştırmayı hedefliyor. 2018 yılı sonu itibariyle 60 bin gönüllü koşucusu ve 500 bin bağışçı aracılığıyla bünyesinde yer alan STK'lara 50 milyon TL kaynak aktardı.

Euronews Türkçe’ye konuşan Erhart, “Bence iyilik dünyanın, üzerinde yaşayan herkes için, daha adil, daha eşitlikçi bir yer olmasını amaçlayan davranışlar bütünü. İyilik, kendi dışında, başka bir amaca --para, statü, herhangi bir ödül-- hizmet etmez” diyor.

İyilik onların çevresine de bulaşıyor zamanla.
Itır Erhart
AAO kurucu ortağı

AAO, Erhart’ın ifadesiyle, “bireylerin, şikayet etmek ya da tepkisiz kalmak yerine, dünyanın daha yaşanılır bir yer olması için harekete geçmesi" amacıyla kuruldu. Bireyler onları rahatsız bir eden durumu değiştirmek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşunu ve ilgili projesini farkındalık ve kaynak yaratarak destekleyecek, bunu da dayanıklılık artırıcı sporlar aracılığı ile yapacaklardı.

İlk yardımseverlik koşusu 2008 yılında Antalya'da yapıldı. AAO bünyesinde söz konusu yarışta 43 kişi bulunuyordu ve tek bir STK için 72,000 TL bağış toplanmıştı. 3 Kasım'da koşulan İstanbul Maratonu'na ise, farklı kategorilerde katılan 13,000 Adım Adım koşucusu 15, 600,000 TL bağış topladı. Kampanya hala devam ediyor. 11 yıl içinde ise 79,000 koşucu 69,000,000 TL bağış topladı ve bu sayede, yüze yakın STK aracılığıyla, 210,000 canlının iyi olma haline katkıda bulundu.

Doktora tezini “benlik teorileri” üzerine yazan ve bu sırada “beni ben yapan nedir?”, “anlamlı hayat nedir?” gibi sorular aklını kurcalayan Erhart’a göre; “İyilik yapmak, anlamlı bulduğun bir amaç için zaman ve enerji harcamak öncelikle bize iyi gelir; bizi mutlu eder.”

Adım Adım koşucuları, bu oluşuma katıldıklarından sonra kendilerini çok daha iyi hissettiklerine, iyiliğin hayatlarına anlam kattığına, spor yaparak da kendilerini daha mutlu hissettiklerine dair geri bildirimlerde bulunuyorlar.

“İyilik onların çevresine de bulaşıyor zamanla. Bağışçıları koşucu oluyor, koştuklarını gören bazı arkadaşları sivil toplum kuruluşlarına farklı katkılar vermek için bize ulaşıyor. İyilik böyle, dalga dalga yayılıyor” diyor Erhart.

Projenin başka ülkelerde de kullanılması için, Fas'tan İran'a, İtalya'dan Yunanistan'ın Sakız Adası'na kadar, yurt dışında çok sayıda paydaşla görüşülüyor. Geçen hafta Erhart’ın ABD'de katıldığı bir konferansta bu yardımlaşma modelinin Venedik Maratonu'nda kullanılması gündeme geldi.

“Hayalimiz dünya üzerinde iyilik peşinde koşanların artması ve onların katkılarıyla sürdürülebilir kalkınma amaçlarına her gün birkaç adım daha yaklaşılması” diye ifade ediyor Erhart.

"Online imece" uygulaması

Benzer şekilde İhtiyaç Haritası da farklı konulardaki ihtiyaçların ihtiyaç sahipleri ile ihtiyacı karşılamak isteyen kişiler ve kurumları buluşturan dijital bir platform”.

“Online imece” olarak adlandırılan bu uygulamada, www.ihtiyacharitasi.org üzerinde yer alan bir ihtiyaç ilanını gören ve destek olmak isteyen farklı şehirlerdeki destekçiler, her bir malzemeyi tek tek temin edip el birliğiyle karşılıyorlar.

Kar amacı gütmeyen bir sosyal kooperatif olan İhtiyaç Haritası’na Türkiye’nin her yerinden ulaşılabiliyor ve ihtiyaçlar da Türkiye’nin en ücra köylerine dek ulaştırılıyor. Amaç, kent ve mahalle temelinde website üzerinden girilen ihtiyaçların harita tabanlı toplanması ve bu ihtiyaçların gerekli kurumlar veya özel kişiler tarafından karşılanmasına aracı olunması.

İhtiyaç Haritası

Dr. Ali Ercan Özgür, oyuncu Mert Fırat, Hazal Dut, İlksen Başarır, Güler Altınsoy, Gujan Şen ve Elif Kalan tarafından dört yıl önce kurulan bu iyilik ve sosyal yardımlaşma hareketi, Diyarbakır’daki bir köy okulundan başvuran fen bilimleri öğretmeninin öğrencilerine bilimi sevdirmek için teleskop ihtiyacını da karşılıyor, başka bir kasabanın hayvan barınağı eksiğini de. Yenidoğan bebeğine elbise alamayan bir anne-babanın yardım çığlığına da yanıt veriyor, kanser olan hemcinsleri için saçını bağışlayan kişilerin bağışlarını ihtiyaç sahiplerine de yönlendiriyor.

"İyilik başkasının derdiyle dertlenip, bu derdi sorumluluğumuz yapıp çözme süreciyle başlıyor."
Esra Arslan
İhtiyaç Haritası yönetim kurulu üyesi

Bu zamana değin 20 milyonun üzerinde bir paylaşım ekonomisi döngüsü yaratılırken 700 binden fazla desteğin ihtiyaç sahiplerine ulaşması sağlandı. 5 binden fazla gönüllü ağı, 72 binden fazla üyesi bulunuyor.

İhtiyaç Haritası yönetim kurulu üyesi Esra Arslan, euronews Türkçe’ye verdiği demeçte, “bizim için iyilik başkasının derdiyle dertlenip, bu derdi sorumluluğumuz yapıp çözme süreciyle başlıyor” diyor.

Arslan’a göre, bu platformda yer alanlar, “son zamanlarda yapmaya çekindiğimiz, “İyilik Yap Denize At” dediğimiz bakış açısına inatla iyilik yapmaya, paylaşmaya ve güven köprüleri inşa etmeye devam eden değiştiren ve dönüştüren insanların ta kendisi”.

REKLAM

İhtiyaç Haritası, kuruluşundan bu yana yarattığı sosyal etkiyi ölçümlemek için 2019 Mart ayında bir araştırma şirketi ile birlikte “İhtiyaç Haritası Sosyal Etki Araştırması” yaptı. Araştırmaya göre; kullanıcıların İhtiyaç Haritası denildiğinde aklına ilk gelen kavramlar yardımlaşma, güven, paylaşım ve dayanışma yönünde.

"Modern zaman Robin Hood'luğu"

Son dönemde “iyilik” denince akla gelen bir diğer isim ise kuşkusuz Haluk Levent ve kuruculuğunu üstlenip yönettiği Ahbap Derneği. Kurulduğu 31 Temmuz 2017 tarihinden beri 81 şehrin 68’inde toplam 40 bin Ahbap gönüllüsüne erişip, 70 üniversitede faaliyet gösteriyorlar. 68 şehir ve 70 üniversitede 40 bin gönüllüye sahip olan hareket, Türkiye çapında ekonomik, sosyal ve sağlık sorunları olan yurttaşlara ulaşarak, bir nevi modern zaman “Robin Hood”luğu yapıyor.

İki yıl boyunca 245 öğrenciye burs, 4397 ailenin Ahbap’ı olup, erzak, kıyafet, ev eşyası gibi ihtiyaçlarının giderilmesi, alınmadığı taktirde sağlıkları büyük tehlikeye girecek 168 hastanın medikal cihaz ve araçlarının sağlanması, özel günlerde 1906 etkinlik düzenleyerek hastaları, yaşlı ve çocukları ziyarete gidilmesi ve onlara hediyeler eşliğinde moral verilmesi, bu “iyilik hareketinin” yaptıklarının sadece bir kısmı.

Ahbap ayrıca, Kızılay’ın da desteğiyle 362 kez kan ve ilik nakli kampanyası yaptı, yüzlerce kişinin kan bağışında bulunmasına vesile oldu, geçen sene yaşanan büyük yangın felaketinin ardından yurdun dört bir yöresinden gelen Ahbaplar Ayvalık’ta, Tire ormanında binlerce fidan dikip, yetişmelerini takibe aldı.

649 etkinlikte kitap bağışı, kırtasiye yardımı, okul tadilatı, boya gibi yararlı işlere imza atarken, hayvanları da unutmayıp sokaklarda insan vicdanına muhtaç durumda, bin bir sıkıntıyla yaşamak zorunda olan hayvanları iyileştirip kalıcı çözümler üretebilmek amacıyla, onları “Sokak Ahbapları” ilan etti. İhtiyaçlarını gidermek için binlercesini kapsayan 970 kez toplu çalışma yürütüp birçok yaralı hayvanın tedavisini üstlendi.

REKLAM
Anadolu Ajansı
Haluk Levent, Ahbap Derneği kurucusuAnadolu Ajansı

"İyiliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz"

Euronews Türkçe’ye konuşan Ahbap Genel Başkan Yardımcısı Emrah Aydoğdu, “Sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın belki de iyiliğe en çok ihtiyaç duyduğu dönemdeyiz” diyor.

Ancak, Aydoğdu’ya göre, çağımızın temel sorunları doğrudan gezegendeki tüm canlıların geleceğini etkileyecek ve bunların hiçbiri yerel değil, küresel ve acil sorunlar olup, iklim ve çevre krizi, sınırsız tüketim alışkanlıkları, göç gibi sorunlarımız gittikçe büyüse de insanlık bu sorunları çözebilecek küresel iş birliklerinden oldukça uzak.

“Ahbap olarak şu anda yeterliliğimiz ölçeğinde Türkiye’de özellikle her tür dezavantajlı kesime, eğitim, sağlık, olanak gibi destekler sağlamaya çalışıyoruz, ancak gezegenin geleceğini belirleyecek çözümler için samimiyetle ve iyi niyetle uğraşan tüm insanlarla küresel iş birliği yapabilecek bir organizasyon olabilmek için de ciddi çalışmalar yürütüyoruz” diye açıklıyor hedeflerini.

Bugün her siyasi görüş, inanç ve sosyal statüden insanlar Ahbap çatısı altında iyilik için iş birliği yapıyor, projeler geliştiriyor. Ahbap yakın bir zamanda bu iyilik hareketini küresel ölçeğe taşımak için bir aplikasyon üzerinde çalışıyor. Dünyanın dört bir yanından “Ahbap” olmak isteyenler bu uygulamayı indirecek ve küresel işbirliği olanaklarının önü açılacak.

"1 Milyon Kitap" ile Anadolu'da iyilik ağı

REKLAM

New York Üniversitesi'nden Prof. Dr. Selçuk Şirin'in kısa süre önce başlattığı "1 Milyon Kitap" isimli sosyal girişim projesi ise, 1 milyon çocuğun ilk kütüphanesini kurma hayaliyle ortaya çıktı. "Yıllardır kendi kendime dert edindiğim bu hayal artık gerçek" diye ifade ediyor Şirin bu iyilik projesini.

Proje, her sene 1,3 milyon çocuğun dünyaya geldiği, ancak istatistiklere göre bu çocukların sadece 300 bininin kendisine kitap okuyacak ebeveyni ve evde bir kitaplığının bulunduğu Türkiye'de uygulanmaya başlandı. Proje ile, zihin gelişiminin büyük kısmının ilk üç yılda tamamlandığından yola çıkarak, geri kalan 1 milyon 0-36 ay arasındaki çocuklar için hazırlanan bir kitap setinin Anadolu'nun en ücra köylerine dek ulaşmasını hedefliyor.

Kitap seti, görsel algı, dilsel beceri, bilişsel gelişim, odaklanma gibi temel yeteneklerin geliştirilmesini öngörürken, evinde kitaplık olmayan çocuklar ile olan çocuklar arasında ileride eğitim ve istihdam alanlarında yaşanacak farklılıkların üstesinden erken yaşta gelinmesini amaçlıyor.

İmkanı olan kişiler ilgili siteye girerek bu kitap setini alırken, bir setin de alım gücü olmayan ancak tanımadıkları kişilere "havuza at" tuşuna basılmasıyla birlikte gönderilmesini sağlıyorlar. Setten edinmek isteyen ancak imkanı olmayan kişiler ise, website üzerinden "talep et" diyerek ücretsiz kitabı edinebiliyorlar. Projenin havuzunda şu an için 10.000 kitap bulunuyor, yani 10.000 kişi imkanı olmayan 10.000 aile ve çocuğunun ilk kütüphanesini kurmak için elini taşın altına koymuş.

Bağımsız bir denetim firması tarafından sürekli denetlenen kitap gönderim sürecinde kitap talep eden ailelerle birlikte proje birkaç ay önce başlamasına rağmen daha şimdiden 17.523 çocuğun kütüphanesindeki ilk kitap temin edildi.

REKLAM

Ünlü Türk yazar Sait Faik Abasıyanık’ın o meşhur sözünde olduğu gibi “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Fenerbahçe ve Haluk Levent Neslican Tay'ı unutmadı

Emine Bulut cinayetine siyaset, sanat ve spor dünyasından tepki

Öykü Arin'in annesi: Donör için son şansımız, bağışta bulunun kurtulacak daha çok hayat var