25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle farklı siyasi parti temsilcileriyle yaptığımız röportaj serisi, bu kez İYİ Parti ile devam ediyor.
REKLAMKadınların yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri konusunda Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti bir süredir farkındalık çalışmaları yürütüyor.
Parti, kadın üye sayısını artırmak ve kadınlar hakkında politika üretmek üzere “Yaşam Kadınla Başlar” sloganıyla yakın zamanda bölge toplantılarına başladı ve şubat ayına dek 7 bölgede 15 toplantı yapılması planlanıyor.
Toplantılarda, kadınların sorunları konusunda politika üretmek, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve nafaka gibi kritik meselelerde teşkilatların bilinçlendirilmesi amaçlanıyor.
Mayıs ayında İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi’nin nafaka hakkının sınırlandırmasına dair verdiği yasa teklifinin üzerine nafaka hakkı savunucularıyla görüşen İYİ Parti bu teklifi geri çekmişti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre Türkiye'de sadece ekim ayında 36 kadın öldürüldü. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 2019’da öldürülen kadın sayısının 299 olduğunu, cinayetlerin yüzde 72,8’inin evde işlendiğini ve faillerin yüzde 95’inin eş, partner ya da akraba olduğunu belirtti.
10 yıldır çalışmalarını sürdüren TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun (KEFEK) farklı partilerden temsilcileri; kadına yönelik şiddet konusunu, yasal ve uygulama beklentilerini, parti önceliklerini ve yargı paketlerinde kadının durumunu euronews Türkçe'ye anlattı. Dosyamızda bu kez de KEFEK'in İYİ Parti'li üyesi Tuba Vural Çokal'ın görüşlerine yer veriyoruz.
Farkındalık artırılmalı
Çokal, kadına karşı şiddetin önlenmesinde farkındalığın önemine dikkat çekiyor.
euronews Türkçe’ye konuşan Çokal, “Kadına şiddetin normalleşmemesi için konuyu sürekli gündemde tutuyoruz. Biz gerek meclis kürsüsünde gerekse komisyonlarda bu konuyu anlatıyor, yürürlükte olan cezaların uygulanmasını, hatta yeni caydırıcı cezaların getirilmesini istiyoruz” diyor.
Çokal’a göre, kadına karşı şiddet konusunda çıkan yasal düzenlemelere rağmen bu cezaların uygulanmasında sorunların yaşanıyor:
“Özellikle aile arasında yaşanan şiddet olaylarının cezasız kalması bu suçu normalleştiriyor. Toplum arasında olağan karşılanmasına neden oluyor. Ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınlar da yaşadıkları şiddete karşı boyun eğmek zorunda kalıyor. Zamanla bu şiddet durmak yerine dozunu arttırarak devam ediyor” diyor Çokal.
Şiddet adi bir suç olarak görülmüyor
Çokal’a göre; kadına karşı şiddet eğitim düzeyi veya kültürel ögelerle alakalı değil:
“Bence asıl sorun kadına şiddetin bir suç hem de adi bir suç olarak görülmemesinden kaynaklanıyor. Kadına karşı şiddet, maalesef kendi arasında boyutlandırılıyor, derecelendiriliyor ve bir yere kadar normal görülüyor. İşte bu bakış açısı kadın cinayetlerine kadar varan cinnet halinin başlangıcına neden oluyor.”
Aile içindeki şiddete karşı bir tolerans havası olduğuna değinen Çokal, saldırıya uğrayan kadınların saldırganı ile barıştırılmaya çalışılmasını, ortadaki suçun göz ardı edilerek konunun bir anlaşmazlık olarak değerlendirilmesini eleştiriyor.
Bu konuda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de yakın dönemde yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı olduğu dönemde, karakollarda eşlerin barıştırılmaya çalışılmaması doğrultusunda ilk talimatı veren kişi olduğunu belirtmişti.
Kanunlar kadın lehine caydırıcı hale getirilmeli
İYİ Parti, kadına yönelik şiddet konusunda kanunların kadın lehine caydırıcı hale gelmesi gerektiğini savunuyor. Bu konuda, kadına bilezik, erkeğe de bir kelepçe takılarak, bir kilometrelik bir alanda şiddet uygulayan adam ile eşi / partnerinin karşılaşması durumunda en yakın kolluk gücünün erkeği yakalayabileceği bir navigasyon sistemi de önerileri arasında.
Çokal’a göre; “Uğradığı saldırı sonucu devlete sığınan kadın devlet görevlileri tarafından saldırganına teslim edilerek geri gönderiliyor. Kadına atılan bir tokadın bile suç olduğunu bilerek hareket etmeli ve bu suça diğer suçlardaki gibi tolerans gösterilmemeli.”
İYİ Parti, kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı cezai yaptırımların artırılması konusunda yasal çalışmalarını sürdürüyor ve kadının sosyo-ekonomik açıdan güçlendirilmesini, şiddete maruz kalanların da “hayata tutunması” için projeler geliştirilmesini önemsiyor.
Çokal, geçtiğimiz hafta şiddete maruz kalan kadınların durumu ilgili Bakan’a bir soru önergesi verdi. “Bu alanda her şeyden önce kamuoyunun oluşması için çalışıyoruz. Bu nedenle de her fırsatta konuyu gündeme getiriyor, soru önergeleri ve araştırma önergeleri ile takipçisi oluyoruz. Kadın ve ile ilgili tüm çalışmaların aktif olarak içinde yer alıyoruz” diyor.
REKLAMÇokal’a göre; cezalar kadar kadınların yalnız olmadıklarını bilmeleri de kadına şiddeti önleme de önemli rol oynayacak. Bu yüzden İYİ Parti, kadın girişimcilere yönelik çalışmaların içine şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili çalışmaların da eklenmesini önemsiyor.
Ancak, cezai yaptırımların uygulanmasına da dikkat çeken Çokal, kadına yönelik şiddetin ciddi yaptırımları olan bir suç olduğu başta kamu görevlileri olmak üzere toplumun geneli tarafından kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor ve ekliyor:
“İlgili cezaları ve kanunları uygulamayan görevliler hakkında da yaptırımlar uygulanmalı.”