EventsOlaylar
Loader

Find Us

InstagramFlipboardLinkedinTelegram
Apple storeGoogle Play store
REKLAM

Dört soruda nafaka tartışması: Kim, ne talep ediyor?

Dört soruda nafaka tartışması: Kim, ne talep ediyor?
© 
By Rengin Arslan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Bir yandan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) nafaka konusunda yeni bir düzenleme öneren bir yasa teklifi vermeye hazırlanırken, öbür yandan Aile, Çalışma, Sosyal Hizmetler Bakanlığı da aynı konuda bir yasal değişiklik üzerinde çalışıyor. Dört soruda nafaka tartışması: Kim, ne talep ediyor?

REKLAM

Bir yandan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) nafaka konusunda yeni bir düzenleme öneren bir yasa teklifi vermeye hazırlanırken, öbür yandan Aile, Çalışma, Sosyal Hizmetler Bakanlığı da aynı konuda bir yasal değişiklik üzerinde çalışıyor.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni tanıtırken konuya değinerek, "Süresiz nafaka adil değil, hakkaniyet ve adalet içerisinde düzenlenmesi gerekir." dedi. 

MHP’nin yasa teklifini hazırlayan isimlerden partinin Kahramanmaraş milletvekili Sefer Aycan, bu düzenlemenin kısa süre evli kalmasına rağmen süresiz nafaka ödeyen eski eşlerin şikayetleri doğrultusunda şekillendiğini söylüyor.

Euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aycan, “Diğer ülkelerde böyle süresiz nafaka yok. Süreli nafaka var bazı ülkelerde. Bir de İslam hukuku açısından baktık olaya. İslam hukukunda süresiz nafaka yok” diyerek referans noktalarına dikkat çekiyor.

Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclis’ine ne zaman taşıyacakları sorusu üzerine, toplumsal bir uzlaşı aradıklarını belirten Aycan, bir uzlaşı olmaması halinde teklifi vermeme seçeneğinin de mümkün olduğunu söylüyor.

Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise MHP’nin teklifinden bağımsız olarak hazırladığı düzenleme konusunda henüz resmi bir açıklama yapmadı.

Mevcut nafaka düzenlemesi nasıl?

Nafaka şartlarını düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesine göre, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın aktardığı bilgilere göre, nafaka miktarı, nafakayı vermekle yükümlü olan kişinin mali gücü oranında belirlenmesi nedeniyle eşi yoksul olan taraf boşanma sonrası yoksulluk nafakası alamıyor.

Bunun yanında boşanırken iki tarafın da yoksul olması durumunda kadınlara nafaka bağlanmıyor. Düzenli gelire sahip, yeniden evlenmiş, mesleği olup çalışmamayı tercih eden ya da devlet tarafından yeterli miktarda sosyal yardım alan kişiler de hali hazırda kanunlara göre nafaka alamıyor.

MHP’nin teklifinin detaylarında neler var?

Euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan MHP milletvekili Sefer Aycan sunmaya hazırlandıkları teklifin iki bölümden oluştuğunu belirtiyor: “Birincisi evlilik süresine paralel olarak eski eşten nafaka alsın diyoruz. İkincisi de bir Aile Destek Fonu kurulmasını, bunun yapısı ve oluşumunu ele aldık. Eğer kadının beş yılın sonunda hâlâ geliri yoksa, işi yoksa bu kişilere de devlet tarafından maaş bağlanmasını öneriyoruz."

MHP Milletvekili Sefer Aycan

Teklifin ikinci bölümünün detaylarını aktaran Aycan, "Eski eşi maksimum beş yıl nafaka versin. Ondan sonraki kısımda, eğer kadın hakikaten mağdursa, işi yoksa, güvencesi yoksa devlet korumasına alalım. Kişiyle bağlantısı kalmasın, devlet ödesin. Aralarında artık bir hukuk olmayan, eski kocası olan bir kişiden para almak zorunda kalmasın. Devlet bunu himaye etsin, maaş versin diye, aile destek fonu kurulsun Aile Bakanlığı bünyesinde ve buradan maaş verilsin.”

Konuyla ilgili nafaka şartlarının değiştirilmesini isteyen platformlarla görüştüğünü, kadın örgütleriyle bireysel düzeyde diyaloğu olduğunu belirtiyor.

Düzenlemenin bu haliyle kalmasını isteyen kadınların, aralarında hiçbir hukuk kalmayan eski eşine “eski kocam bana baksın, benim Sosyal Güvenlik Kurumum olsun” demiş olduğunu söyleyen Aycan, bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu söylüyor.

Kadın örgütleri nafakanın süreli olmasına neden karşı çıkıyor?

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 yılında yayımladığı rapora göre, Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğinde 144 ülke arasında 131. sırada yer alıyor. Yani dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında Türkiye'den daha kötü sadece 13 ülke var. Kadın örgütleri bu veriden ve karşılaştıkları boşanma ve nafaka vakalarından yola çıkarak nafakanın kaldırılması veya sınırlandırılması talebinin kadınları yoksullaştırma talebi olduğunu belirtiyor.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı konuyla ilgili yaptığı ayrırntılı değenlendirmede bu tür bir düzenleme, “Hali hazırda ekonomik sebeplerle zaten boşanmakta güçlük çeken kadınların boşanma talebini tümden ortadan kaldırmayı hedefler” diyor.

Mor Çatı, aynı raporunda kadınların nafaka ve boşanma konusunda kendilerine yapılan başvurulardan da örnekler veriyor. Bunlardan bir tanesi şöyle:

“Bir kadın 2 yıl önce ayrılmış ve 3 yaşındaki çocuğuyla birlikte ailesinin yanında gitmiştir. Ailesi tarafından çok ciddi psikolojik şiddet gören kadın çalışmak istediğini fakat ailesiyle yaşadığı için devletten kreş desteği alamadığını ifade etmiştir. Anlaşmalı boşanma sonucunda ne kadına ne de çocuğa nafaka bağlanmamıştır. Eski kocasının ekonomik durumu iyi olmasına rağmen kendisini iflas etmiş ve sigortasız göstermiştir. Ailenin psikolojik şiddetinden ötürü devlet sığınağına giden kadın, çocuk ağladığında kızıldığı ve dışarıya çıkmalarına izin verilmediği için 1 ay kalıp çıkmak zorunda kalmıştır.”

Nafakanın süreli olmasını isteyenler ne talep ediyor?

Euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu’ndan Mesut Arabul kendisi de nafaka ödeyen biri.

REKLAM

Arabul, “Gerek kişisel gerekse kitlesel olarak edindiğimiz deneyimler sonrası TMK 175. maddesinde açıkça belirtilmiş olan ‘Süresiz olarak nafaka isteyebilir’ ibaresinin ne yazık ki kişilerce suistimal edildiğini görmekteyiz. Yoksulluk nafakasının kaldırılmasının tüm şartları yalnızca nafaka alacaklısı yönünden belirlendiği için bu suiistimal kolaylaşmakta ve bunun sonucunda da ‘ömür boyu nafaka’ sorunu doğmaktadır” diyor.

Arabul, bir değişiklik ile nafaka süresinin alt-üst sınırların yasalarca belirlenmesini ve davaya bakan hakimin de belirtilen sınırlar çerçevesinde süreye karar vermesini istediklerini belirtiyor.

Kadınların nafakalarının kesilmesinin ardından yaşanacak olumsuzlukların, “Evlilik Fonu” kurularak giderilmesi gerektiğini söyleyen Arabul, “Meslek ve iş desteği verilmiş lakin verilen tüm desteklere rağmen mevcut şartları gereği çalışamayacak durumda olan ve haklı gerekçelerle durumunu kanıtlayan kadına ise devlet tarafından oluşturulacak "Evlilik Fonu" aracılığıyla sosyal yardım bağlanmasının, boşanmadan sonraki süreçte olası mağduriyetlerin önüne geçeceğine inanmaktayız” diyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yeni yasama yılı: Kadın örgütleri ne bekliyor?

Hükümet nafaka davalarında değişikliğe gidiyor

Bahçeli'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt: 'Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli 50+1'dir'