CHP lideri Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin dış politikasını Putin belirliyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu © AP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Türkiye'nin yanlış dış politikayla Orta Doğu'da düşman kazandığını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dış politikamızı kim belirliyor? Dışişleri Bakanlığı mı? Saray mı? Hayır. Putin belirliyor." dedi

REKLAM

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk dış politikasının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından belirlendiğini söyledi.

"Bir tarafa Amerika bir tarafa Rusya silah veriyor. 'Buyurun beyler birbirinizi öldürün' diyorlar. Biz de buna teşne oluyoruz." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Ben de diyorum ki 'Teşne olmayın arkadaşlar, niye Müslüman kanı akıyor? Hangi gerekçeyle akıyor? Engel olmamız lazım'. Peki bizim dış politikamızı kim belirliyor? Dışişleri Bakanlığı mı? Saray mı? Yok. Putin belirliyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle miydi? Türkiye'nin dünyada bir ağırlığı vardı." dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Aksaray’da bir otelde muhtarlarla buluşmasında yaptığı konuşmada, ülkenin özgürlük ve bağımsızlığının sürdürülebilmesi için iyi bir ekonomiye ve demokrasiye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

'Başörtüsünü Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getirmemiz hataydı'

Partisine ilişkin öz eleştiride bulunan Kılıçdaroğlu, başörtüsünün, Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getirilmesinin hata olduğunu dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, "Sana ne kardeşim? Vatandaş işsiz, iş istiyor. Çiftçinin durumu ortada. Başka dertlerimiz var. Üniversite öğrencilerinin işi gücü yok. Her biri bir köşede. Türkiye'nin içinde fakirlik, yoksulluk, anarşi var. Bunları unuttuk, 'Vay efendim kadın başörtüsü taksın mı takmasın mı?' Düşüncelerimi çok samimi ifade ediyorum. Yanlışa her zaman yanlış diyeceğiz. Şunu da söyleyeyim, son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti, Cumhuriyet Halk Partisidir. Türkiye'de nerede bir dert varsa gidiyoruz. Oy verir veya vermez. Hiç önemli değil. Bu ülkede beraber huzur içinde yaşayacaksak ve birinin derdi varsa, benim bunu sormam lazım." ifadesini kullandı.

'Kişi başına aylık geliri 673 liranın altında olan 8 milyon vatandaş var'

Sosyal yardımlardan önce iyi bir üretim planlamasına ihtiyaç duyulduğunu, ülkede resmi rakamlara göre kişi başına aylık geliri 673 liranın altında olan 8 milyon 647 bin 283 vatandaşın bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Gelir dağılımında bir bozukluğumuz var. Bunu gidermek için üretim yapmamız lazım. Hayatın her alanında üretmemiz, çalışmamız lazım. Tarım, dünyanın bütün ülkelerinde stratejik sektördür. İster Kanada, ister Güney Kore, ister Japonya, ister Senegal nereyi alırsanız. Araba almayabilirsiniz. Araba almazsanız bir şey olmaz. Arabasız on yıl geçirebilirsiniz ama karnınızı sabah, öğle, akşam doyurmak zorundasınız."

'6 milyon 300 bin Suriyeli, Türkiye'ye geldi'

Dış politikada değişime ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, dış politikanın barış eksenli yapılması gerektiğini belirtti:

"Dış politikayı barış eksenli yapmamız lazım. Suriye'ye müdahale edildiğinde karşı çıktım. En ağır eleştirileri aldım. Suriye politikasından bizim ne karımız oldu? Bir Allah'ın kulu çıkıp bana anlatsın. Altı milyon 300 bin Suriyeli geldi, 40 milyar dolar para harcadık. Şimdi İdlib'den yeni kardeşlerimiz gelecek. Bizim ne faydamız oldu? İtiraz ettim, doğru bulmadım. 'Suriyelileri kendi ülkelerine göndermemiz lazım' dedim. Ona da kızdılar. Kardeşim, benim vatandaşım işsiz, iş bulamıyor, perişan vaziyette. Hadi 1 milyon olsa kabul ederim, 100 bin olsa kabul ederim. 6 milyon 300 bin resmi rakam. Aslında daha fazladır. Ne olacak peki bu ülkenin hali? Göçmen sayısı çok fazla. Dünyanın her tarafından özellikle Orta Doğu coğrafyasından Türkiye'ye geliyorlar. Bu sorunu da aşmak zorundayız. Aynı düşüncelerimi koruyorum. Suriye'de Beşar Esad'la süratle görüşün, şartlarınızı da koyun. 'Benim sınırıma askerini yığacaksın, oradan bir tek terörist benim toprağıma gelmeyecek. Gelirse ben gereğini yaparım'. Eğer siz bunları sağlıyorsanız bir sonuç elde edersiniz. Aksi halde bu kadar Suriyeliyle ne yapacaksınız?"

'Libya'ya asker göndermek yanlış'

"Libya konusunda da düşüncelerimi söyledim. Asker göndermek yanlış." ifadesini kullanan CHP Genel Başkanı, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Dünyaya hükmetmek isteyen güçler, ateşi elleriyle tutmazlar, maşa kullanırlar. Esad'a kızdılar, bizi maşa olarak kullandılar. Şimdi Libya'da kavga ediyorlar. 'Orada da ateşi siz tutun' diyorlar. Niye biz tutalım? Birleşmiş Milletler var. Barış Gücü gitsin, iki tarafı barıştırsın. Hafter tarafı var, Ulusal Mutabakat Hükümeti var. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar hep yukarıda durmuştur. Orta Doğu'da birisinin bir derdi olduğu zaman gelip Türkiye'nin kapısını çalmıştır, 'Bizim böyle bir derdimiz var. Bu sorunu nasıl çözeceğiz' diye."

"Bu dış politika ile Orta Doğu'da düşman kazanıyoruz"

Türkiye'nin yanlış dış politikayla Orta Doğu'da düşman kazandığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"(Barış Gücü) olsun dedim kızdılar. Neymiş? 'Hafter tarafını Birleşmiş Milletler tanımıyormuş. Teröristmiş onlar'. Tanır veya tanımaz ama sen Birleşmiş Milletler'i davet et, burada Müslüman kanı akmasın. Orta Doğu'da Müslüman kanı akıyor. Bir tarafa Amerika bir tarafa Rusya silah veriyor. 'Buyurun beyler birbirinizi öldürün' diyorlar. Biz de buna teşne oluyoruz. Ben de diyorum ki 'Teşne olmayın arkadaşlar, niye Müslüman kanı akıyor? Hangi gerekçeyle akıyor? Engel olmamız lazım'. Peki bizim dış politikamızı kim belirliyor? Dışişleri Bakanlığı mı? Saray mı? Yok. Putin belirliyor. Suriye'de Putin belirliyor. Beşar Esad'la nerede görüşüldü? Rusya'da. Sen devletsin, senin iraden yok mu? Rusya istediği zaman mı gidip görüşeceksin? 'Hafter'le görüşün' dedik, 'Libya'yı barıştırın, birbirlerini öldürmesin bu insanlar'. 'Vay efendim, onlar terörist'. Gittiler Rusya'ya, Hafter'le görüştüler. Kim dedi? Putin dedi. Politikayı belirleyen kim? Putin. Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle miydi? Türkiye'nin dünyada bir ağırlığı vardı. Ben doğruları söylüyorum, 'insan kanı akmasın' diyorum. Bölgede huzur olsun diyorum. Komşuda yangın varsa evinize sıçrar. Suriye'de yangın bize sıçradı. Dışişleri Bakanı'na sordum 'Libya'da çatışmalar büyük boyutlara ulaşırsa Türkiye'ye göç olur mu? 'Evet, olur' dedi. Suriye yetmedi bir de Libya'dan gelecekler şimdi."

Kılıçdaroğlu, doğru dış politikayla bu sorunların çözülebileceğini, Mısır ve diğer ülkelerle de ilişkilerin düzeltilebileceğini kaydetti.

Qries

Ek kaynaklar • AA

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kılıçdaroğlu'ndan cumhurbaşkanı adaylığı açıklaması: Bir siyasi parti genel başkanı olmamalı

Türkiye'nin 5 temel sorunu ve çözüm önerileri: CHP lideri Kılıçdaroğlu il kongresinde konuştu

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor