DSÖ'nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) ile ortak hazırladığı rapor, 2040'a kadar yoksul ülkelerdeki kanser vakası artışını yüzde 81 olarak öngörüyor.
REKLAMDünya Sağlık Örgütü verilerine göre kanser vakaları dünya çapında artış gösteriyor. Eğer önlem alınmazsa önümüzdeki 20 yıl içinde kanserli hasta sayısı yüzde 60 oranında artabilir. Kanser vakalarının artışında özellikle gelişmekte olan ülkeler başı çekiyor. DSÖ'nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) ile ortak hazırladığı rapor, 2040'a kadar yoksul ülkelerdeki kanser vakası artışını yüzde 81 olarak öngörüyor.
Uzmanlar, gelişen tedavi yöntemlerine rağmen, sağlık alanındaki yatırım eksikliğinin ölüm oranlarına yansıyacağı görüşünde.
Raporda, kanser hastalarının sayısında keskin bir artış görüldüğüne dikkat çekiliyor. 2018'de dünya çapında 18.1 milyon yeni kanser vakası kayıtlara geçti. IARC, 2014'te yayınladığı raporda 2012 verilerini esas almış ve yeni kanserli hasta sayısını 14 milyon olarak duyurmuştu. Ancak bu rakama bazı deri kanseri vakaları dahil edilmemişti. 2018 rakamları ise deri kanserini de kapsıyor.
İki rapor arasındaki rakamlar analiz edildiğinde 2012-2018 yılları arasında yüzde 20'lik bir artış söz konusu. Bu oran aynı dönemdeki dünya nüfus artış hızının yaklaşık 3 katı. IARC'ın raporunda 2018'de kanser kaynaklı ölümler 9.6 milyon olarak kayıtlara geçti.
Her beş kişiden biri 75 yaşından önce kanser riskiyle karşı karşıya
Kanserin ölümle sonuçlanma oranı, yoksul ülkelerde gelişmiş ülkelere oranla çok daha yüksek. DSÖ'ye göre "mevcut trend devam ederse, 20 yıl içinde kanser vakalarında dünya çapında yüzde 60'lık bir artış görülecek. Düşük ve orta gelir düzeyine sahip ülkeler büyük risk altında. Bu ülkeler aynı zamanda yaşam süresi beklentisinin de düşük olduğu yerler."
DSÖ'ye göre bugünden itibaren her beş kişiden biri 75 yaşından önce kansere yakalanma riskine sahip. IARC, incelediği 183 ülkeden 134'ünde hastalığın, 30-69 yaş arasını ilgilendiren 'erken ölüm' gerekçeleri arasında başı çekiyor.
Uzmanlar ayrıca, ortalama yaşam süresindeki artışla birlikte, erken yaşlarda teşhis ve tedavi edilen kanser hastalarının ilerleyen dönemde yeniden kansere yakalandığına vurgu yapıyor.
