Tarım Bakanı Pakdemirli euronews'e konuştu: Ekilmedik bir karış tarım toprağı bırakmayacağız

REKLAM

Tarım ve Orman Bakanlığı, tüm dünyanın mücadele ettiği koronavirüse (Covid-19) karşı aşı çalışmalarına destek oluyor. 1 milyon 650 bin lira bütçeli “İnaktif COVID-19 Aşısı Geliştirilmesi” projesi başladı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sağlık Bakanlığı ile yapacakları bir protokol kapsamında da Covid-19’a karşı antiserum üretimi konusunda ortak bir Ar-Ge projesi yapmayı planladıklarını duyurdu.

euronews Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Bakan Pakdemirli, tarımsal üretimin virüs salgını nedeniyle kesintiye uğramaması için büyük gayret gösterdiklerini belirtti.

Bakan, kullanılmayan hazine arazilerinin çiftçilerin kullanımına açıldığını, tohum bedelinin yüzde 75’inin ise hibe olarak verildiğini söyleyerek, “Ekonomimize ilave 220 milyon lira değer katmış olacağız” açıklamasında bulundu.

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan aşı çalışmalarına destek

TÜBİTAK’ın “Koronavirüse Yönelik Aşı ve İlaç Geliştirilmesi” hedefine yönelik açtığı çağrıya Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan da yanıt geldi.

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Bu amaçla Prof. Dr. Osman Erganiş hocamızın yürütücülüğünde, Pendik Veteriner Kontrol Enstitümüz ile Selçuk, İstanbul Cerrahpaşa ve Uludağ Veteriner Fakülteleri ile Sakarya Tıp Fakültesi, TÜBİTAK MAM ve özel aşı üretim firması olan Vetal A.Ş.’nin işbirliğiyle “İnaktif COVID-19 Aşısı Geliştirilmesi” projesi başlatıldı. Projenin bütçesi 1.650.000 liradır. Projedeki temel amaç, Covid-19 hastalığı etkeni SARS-CoV-2 virüsü için ACİL inaktif insan aşısı geliştirilmesi” dedi.

Bakan Pakdemirli, ayrıca Sağlık Bakanlığı ile yapacakları bir protokol kapsamında da Covid-19’a karşı antiserum üretimi konusunda ortak bir Ar-Ge projesi yapmayı planladıklarını açıkladı.

Nadasa bırakılan, ekilmeyen tarım arazileri de üretime kazandırılıyor

Tarımsal üretimin virüs salgını nedeniyle kesintiye uğramaması için büyük gayret gösterdiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Çiftçilerimizin ekim, dikim, gübreleme, sulama ve bakım faaliyetlerini yürütebilmeleri için tarlaya, seraya, ahıra ulaşmalarını sağlamak amacıyla ilgili bakanlıklarla koordinasyon halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu an için üreticilerimizin erişim ve dolaşımını engelleyecek bir durum söz konusu değil. Mevcut ekim ve dikim faaliyetleri devam ederken çeşitli nedenlerden dolayı nadasa bırakılan, ekilmeyen tarım arazileri de üretime kazandırılıyor. Boş bırakılan bu tarım arazilerinde; hububat, baklagiller ve yağlı tohumlu bitkilerin ekilmesi suretiyle tarımsal üretimin artırılması ve ülke ekonomisine katkı sağlanmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.

'Tohum bedelinin yüzde 75’ini hibe olarak verdik'

Bakan Pakdemirli, bu kapsamda, “Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi” programıyla il müdürlüklerinden mevcut üretim alanlarına ilave yazlık ekiliş yapılabilecek alan ve ürün deseniyle ilgili bilgileri istediklerini belirterek, bu çerçevede, mevsim itibariyle ekilecek olan tohumları çiftçilere dağıtmaya başladıklarını kaydetti.

Tohum bedelinin yüzde 75’ini hibe olarak verdiklerini dile getiren Bakan Pakdemirli, sözlerine şöyle devam etti: “Uygulamayla 6 bin 700 ton sertifikalı buğday, arpa, kuru fasulye, mercimek, mısır, ayçiçeği, çeltik tohumları 21 ilde, 364 bin dekar alanda ekilecek ve ülke ekonomimize ilave 220 milyon lira değer katmış olacağız. Ayrıca kullanılmayan hazine arazilerini de üretime kazandıracağız. Bu çalışmalarımızı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte yürütüyoruz. Bu çerçevede, hazineye ait kullanılmayan tarım arazilerini, örnek ekilişler için çiftçilerimizin kullanımına açıyoruz. Böylece tarım arazilerimizden en etkin bir şekilde çiftçilerimizin yararlanmasını sağlayacağız. Pilot uygulama olarak başlatılan bu çalışmada, ilk etapta 9 milyon 700 bin metrekare alanda ekim yapılacak. Hububat, baklagiller, yağlı tohumlar ve yem bitkileri gibi stratejik ürünlerimizin ekilmesi sağlanacak. Çiftçilerimiz, bu arazileri bedelsiz olarak örnek yaz ekilişler için kullanacak. Hem çiftçimiz hem de ülkemiz kazanacak.”

Bu uygulamada, kadınlara ve gençlere projede pozitif ayrımcılık tanınacağını söyleyen Bakan Pakdemirli, kullanılmayan Hazine arazisinin olduğu köylerde ikamet eden çiftçilere, yapılacak olan puanlama sistemiyle öncelik verileceğini açıkladı.

'Ekilmedik bir karış tarım toprağı kalmayıncaya kadar, çalışmalarımız devam edecek'

“Tüm bu çalışmalarda tarımsal hasılanın artırılması hedeflendiğinden mevcut ekilen alanların yanında atıl tarım arazilerinin üretime kazandırmış olacağız” diyen Bakan Pakdemirli, “Ekilmedik bir karış tarım toprağı kalmayıncaya kadar, çalışmalarımız devam edecek. Diğer taraftan, tarımsal üretimde kullanılan gübre çeşitlerinin üretimi, dağıtımı ve satışını yakından takip ediyoruz ve çiftçilerimizin bu konuda herhangi mağduriyetine izin verilmeyecek. Hayvancılık yapan üreticilerimizin girdi maliyetlerini azaltma amacıyla aralık ayı çiğ süt desteğini, 2019 birinci dönem buzağı desteğini ve 2019 yılı manda, malak ve sürü büyütme ve yenileme desteklerini nisan ayı içerisinde ödeyeceğiz. Süt üretiminde sürdürülebilirliğin korunmasına yönelik de aralık, ocak, şubat ve mart ayı çiğ süt prim desteğini kilogram başına 15 kuruşa kadar çıkardık. Çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullanacakları krediler ise yüzde 25 ila 100 oranlarında sübvanse edilecek” diye konuştu.

Krediler, takip ve hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenecek

Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile verilen kredilerin 30 Nisan 2020 tarihine kadar icra ve iflas takiplerinin durdurulduğunun müjdesini veren Bakan Pakdemirli, “Bu çerçevede yeni takip işlemleri yapılmayacak, ihtiyati haciz kararları icra edilmeyecek. Kredi ödemelerindeki gecikmelere esneklik tanınarak, gecikmeye giren krediler, takip ve hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenecek. Çiftçilerimizin kredi borçları sebebiyle risk merkezindeki siciline "Mücbir Sebep" notu düşülmesi sağlanacak. Vadesi nisan ve mayıs aylarında dolacak olan kredilerin anapara ve faiz tutarları 2 ay süreyle faizsiz olarak ertelenecek. Çiftçilerimiz, yetiştiricilerimiz yeter ki üretsin, üretmekten çekinmesinler. Üretilen hiçbir şey tarlada, ağılda kalmayacak. Üreticilerimizi asla mağdur etmeyiz. Ne gerekiyorsa yapılacak” şeklinde konuştu.

'Sertifikalı tohum üretimi, yüzde 630 artışla 1 milyon 134 bin tona ulaştı'

Son yıllarda uyguladıkları politikalar neticesinde sertifikalı tohum, sertifikalı fidan üretim ve ihracatında büyük artışlar sağladıklarını kaydeden Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti: “Sertifikalı tohum üretimimiz 2002 yılında 145 bin ton iken yüzde 630 artışla 2019’da 1 milyon 134 bin tona ulaştı. Aynı dönemde, tohum ihracatımız ise 17 milyon dolardan 149 milyon dolara yükseldi. Böylece ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 31’den yüzde 86 seviyesine çıkmış oldu. Buğday, arpa, tritikale, yulaf ve mercimek gibi türlerde tohumluk ekimleri zaten 2019 yılı sonbahar döneminde gerçekleşmişti. Yazlık ekilişlerde ise mısır, ayçiçeği, çeltik, kuru fasulye, mercimek, nohut gibi türler için ekim yerleri hazırlıkları devam ediyor. Bu konuda herhangi bir sorun yok. Ayrıca çiftçilerimizin ürün üretmek üzere yapacağı ekilişlerle ilgili sertifikalı tohum stok miktarı da yeterlidir ve tohumlukların üreticilerimize ulaştırılmasında herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Sertifikalı tohumluk üretim beyannameleri başvuruları da e-devlet üzerinden alınmaya başladı.”

Tarımsal üretimin virüs salgını nedeniyle kesintiye uğramaması için önlemler alındı

Tarımsal üretimin virüs salgını nedeniyle kesintiye uğramaması için önlemler aldıklarını belirten Bakan Pakdemirli, “Çiftçilerimizin ekim, dikim, gübreleme, sulama ve bakım faaliyetlerini yürütebilmeleri için tarlaya, seraya, meraya, ahıra ulaşmalarını sağlamak amacıyla başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklarla koordinasyon halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda üreticilerimizin, yetiştiricilerimizin erişim ve dolaşımını engelleyecek bir durum söz konusu değil. Ayrıca, tarım işçilerinin hijyen ve koruyucu malzemelere erişiminin kolaylaştırılması, mevsimlik tarım işçilerinin faaliyetlerine devam edecek şekilde nakilleri ve barınma koşullarının düzenlenmesi, hasat edilen ürünlerin pazara arzının kesintisiz bir şekilde ulaştırılmasına yönelik lojistik imkanların sağlanması için de gerekli tedbirlerimizi ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşerek alıyoruz.” diye konuştu.

Virüse karşı tedbirler kapsamında üreticilerin fark desteği, iyi tarım ve organik tarım destek başvurularını yapamamaları nedeniyle mağdur olmamaları için başvuru müracaat sürelerini uzattıklarını söyleyen Bakan Pakdemirli, 30 Haziran’a kadar devam edecek olan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları da artık il ve ilçe müdürlüklerine gidilmeden e-devlet üzerinden yapılabileceğini dile getirdi.

'Karantina altına alınan köylerde hayvansal üretimde bir olumsuzluk yaşanmasını öngörmüyoruz'

Karantina altına alınan köylerde tarımsal ve hayvancılık açısından süreç hakkında da bilgi veren Bakan Pakdemirli, şunları söyledi: “Bilindiği üzere hayvan bakımı ve beslemesi gibi faaliyetler genel itibarıyla insan ilişkileri bakımından fiziksel temas gerektirmeyen ve sosyal mesafenin de korunmasına engel teşkil etmeyen işlerdir. Bu nedenle karantina altına alınan köylerde hayvansal üretimde bir olumsuzluk yaşanmasını öngörmüyoruz.”

Gıda ürünleri ve gıda fiyatları devamlı olarak takip ediliyor

2020 yılının başından bu yana koronadan dolayı üretilen meyve, sebze, beyaz ve kırmızı et üretim oranlarına göre hallerdeki durum konusunda değerlendirmelerde bulunan Bakan Pakdemirli, “Koronavirüsten korunmak için iyi beslenmek gerekiyor. Gıda arzı konusunda üreticilerimizle sürekli temas halindeyiz. Tarımsal üretimde bir aksama olmaması için gerekli tedbirler alınıyor. Ülkemiz meyve-sebze üretim merkezi ve tedarikçisidir. Gıda ürünleri ve gıda fiyatları devamlı olarak takip ediliyor. Hububat, bakliyat, kırmızı et, süt, kanatlı eti ve sofralık yumurtada üretim ve stok miktarlarımız yeterli durumdadır. Arz noktasında hiçbir problemimiz yok. Makarna üreticilerimiz üretimde sıkıntı yaşamıyor. Üreticilerimizin pazara ulaşmasında da herhangi bir sorun yok.” dedi.

REKLAM

'Ülke genelinde misafirhanemizi sağlıkçılarımıza ücretsiz olarak tahsis ediyoruz'

Sağlık çalışanlarına destek kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Pakdemirli, “Bakanlık olarak virüsün etkilerini en aza indirmek için tüm imkânlarımızı seferber ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Bu zor günlerde 7 gün 24 saat canla başla çalışan sağlık çalışanlarımıza yanlarında olduğumuzu göstermek ve onlara destek vermek amacıyla ülke genelinde bulunan 5 bin 450 oda kapasiteli, toplam 307 misafirhanemizi sağlıkçılarımıza ücretsiz olarak tahsis ediyoruz. Şu anda misafirhanelerimizin yarısından fazlası dolmuş durumda. Sağlık çalışanlarına konaklayacakları misafirhanelerde her türlü imkân sağlanıyor. Bu süreçte iki önemli unsur ön plana çıktı; biri sağlık diğeri de gıda. Bu zorlu süreçte görev yapan çiftçilerimize ve sağlık çalışanlarımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.