Covid-19'un son ölümcül sürprizi: Gizemli kan pıhtıları

yoğun bakım ünitesi
yoğun bakım ünitesi © AP
By Mustafa Bag
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Uzmanlar, Covid-19'un kanın pıhtılaşmasını artırarak, kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritm bozuklukları, pıhtılaşma ve emboli gibi birçok kalp damar sistemine ait komplikasyonlara neden olduğunu belirtiyor

REKLAM

Yoğun bakım ünitesinde yaklaşık üç hafta kalan ve Covid-19 tedavisi gören oyuncu Nick Cordero'nun sağ bacağı kesildi.

Doktorları, pıhtılaşma nedeniyle kan akışının engellendiği 41 yaşındaki Cordero'nun ayağının kesilmesine karar verdiklerini söyledi.

Trombotik olaylar, çeşitli nedenlerden ötürü yoğun bakım hastalarında çok sık meydana gelir.

Ancak Covid-19 hastalarında bu oranın tahminlerin çok daha ötesinde yüksek bir seviyede olduğu belirtiliyor.

New York merkezli bir hastanede göğüs hastalıkları ve yoğun bakım doktoru olarak görev yapan Shari Brosnahan, yaptığı açıklamada, "Yoğun bakım ünitesinde parmaklarında pıhtı olan 40'lı yaşlarda hastalarım var ve sanırım parmaklarını kaybedecekler. Ancak başka bir sebeple değil sadece virüsten ötürü parmaklarını kaybedecekler." diyor.

Hastalardan biri, her iki eline ve ayağına kan dolaşımı eksikliği yaşıyor. Doktoru ampütasyonun gerekli olabileceği kanısında. Ya da damarları, el ve ayak uçlarının kendi kendine düşebileceği kadar hasar görebilir.

Kan pıhtıları sadece uzuvlar için değil aynı zamanda akciğer, kalp veya beyin için de tehlikeli.

Zira pıhtı bu bölgelerde ölümcül pulmoner emboli (akciğer atardamarının ani tıkanması), kalp krizi ve felçlere neden olabiliyor.

Hollanda'dan Tromboz Araştırmaları dergisinde yayımlanan yakın tarihli bir araştırmada, bu ülkedeki 184 hastanın yüzde 31'inin trombotik komplikasyonlar yaşadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar bu rakamın hayli yüksek olduğunu belirtiyor. Sonuç itibarıyla her ne kadar amputasyon (herhangi bir organın kesilmesi) oranı yüksek olmasa bile.

Trombotik hadise ya da tromboz, damar içinde kanın pıhtılaşarak, kalp, akciğer ve damarlarda tıkanıklara yol açması sonucu oluşuyor.

Neden oluyor?

New York Presbyterian Hastanesi'nden Doktor Behnood Bikdeli, konuyu incelemek için uluslararası bir uzman konsorsiyumu kurdu.

Ekibin bulguları, Amerikan Kardiyoloji Dergisi'nde yayımlandı.

Buna göre uzmanlar, Covid-19 hastalarına yönelik risklerin devasa büyüklükte olduğunu belirledi.

Doktor Bikdeli, "Covid-19 hastalarının test edilmeden önce dahi önleyici, profilaktik olarak kan inceltici alması gerekebilir." ifadelerini kullandı.

Tam olarak ne sebep oluyor?

Nedenler tam olarak anlaşılamasa da Bikdeli'nin ekibinin araştırması, birkaç olası ihtimali sunuyor.

Covid-19 hastalığına yakalanan kişilerde genellikle kalp veya akciğer hastalığı gibi altta yatan başka sebepler bulunuyor ki bu hastalıkların kendisi zaten başlı başına daha yüksek pıhtılaşma oranlarıyla bağlantılı.

İkinci sebep, yoğun bakımda kalmak. Kişi çok uzun süre hareketsiz kaldığında vücutta muhtemelen pıhtı gelişiyor.

REKLAM

Bir diğeri ise Covid-19 hastalığının "sitokin fırtınası" adı verilen anormal bağışıklık reaksiyonu ile ilişkili olması durumu. Hatta bazı araştırmalar bunun daha yüksek pıhtılaşma oranlarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.

Ayrıca virüsün doğrudan pıhtılaşmaya neden olan bir şey olabileceği de belirtilerek buna diğer viral hastalıklardaki emsalleri örnek gösteriliyor.

Öte yandan geçtiğimiz hafta Lancet dergisinde yayınlanan bir makalede, virüsün, endotel adı verilen organların ve kan damarlarının iç hücre katmanını enfekte edebileceği bilgisi paylaşıldı.

Teorik olarak bu, pıhtılaşma sürecine müdahale anlamına da geliyor.

Mikro pıhtılar

Brosnahan'a göre, Heparin gibi incelticiler bazı hastalarda etkili olsa da tüm hastalarda aynı sonucu vermiyor çünkü pıhtılar bazen çok küçüktür.

REKLAM

"Çok fazla mikroclots (mikro pıhtı) var." diyen Brosnahan, "Tam olarak nerede olduklarından da emin değiliz." diye ekliyor.

Ancak yeni bir gizemin gelmesi daha eski bir muammanın çözülmesine katkı sağlayabilir.

Manhattan'daki bir askeri hastanede yoğun bakım doktoru olan Cecilia Mirant-Borde, "Mikro pıhtılarla dolu akciğerlerin, ventilatörlerin oksijen yetmezliği olan hastalarda neden iyi çalışmadığını açıklamaya yardımcı olduğunu belirtiyor.

Salgının ilk döneminde doktorlar, hastaları, "yaş akciğer sendromu" olarak da bilinen akut solunum sıkıntısı için geliştirilen yöntemle tedavi etti.

Ancak bazı durumlarda, bunun nedeni akciğerlerin su ile dolu olması değil daha ziyade mikro pıhtılaşmanın kan dolaşımını engellemesi ve kanın akciğerlerde olması gerekenden daha az oksijen bırakması nedeniyle yapıldı.

REKLAM

"Virüsler esrarengiz davranmaya eğilimlidir"

Virüsün Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkmasından bu yana 5 aydan fazla süre geçti ve araştırmacılar bu süre zarfında her gün Covid-19'un etkileriyle ilgili daha fazla şey öğreniyor.

"Şaşırmış şekilde tepki versek de şaşırmamalıyız çünkü virüsler esrarengiz davranmaya eğilimlidirler." diyen Brosnahan, "Virüsün baş döndürücü komplikasyonları yıldırıcı gibi görünse de hasarın nasıl meydana geldiğini açıklayan bir veya birkaç birleştirici mekanizma olması mümkün. Eninde sonunda çözüm bulunacak." diyor.

Uzmanlar, Covid-19'un kanın pıhtılaşmasını artırarak, kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritm bozuklukları, pıhtılaşma ve emboli gibi birçok kalp damar sistemine ait komplikasyonlara neden olduğunu belirtiyor.

Covid-19'a karşı harekete geçen vücudun savunma mekanizması virüsle savaşırken, bir yandan insanın kendi organlarına da hasar verebiliyor.

Örneğin koroner damar hastalığı olan kişilerde damar plaklarının yapısını bozarak kalp krizi riskini artırıp, kalp kasını tutarak kalbin çalışma işlevine zarar verebiliyor.

REKLAM

Ayrıca kanın pıhtılaşmasını artırarak kan akışını bozuyor, buna bağlı tansiyon yüksekliğine sebep olabiliyor, damarlarda pıhtılaşmaya zemin hazırlıyor.

Ek kaynaklar • AFP

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Sağlık Bakanı Koca Covid-19'la mücadeleyi değerlendi: 7 bin 428 sağlık çalışanı enfekte oldu

Araştırma: Kan testiyle kanserin daha erken teşhisi mümkün

Covid-19 aşısı bulunduğunda ülkeler arasında adil şekilde dağıtılabilir mi?