Pandemi günlerinde sokağa çıkma olanakları kısıtlanan kadınlara yönelik şiddet vakalarının giderek artması sebebiyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından Şiddetten Korunma Kılavuzu hazırlandı.
REKLAMPandemi günlerinde sokağa çıkma olanakları kısıtlanan kadınlara yönelik şiddet vakalarının giderek artması sebebiyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından Şiddetten Korunma Kılavuzu hazırlandı.
Dünya genelinde pandemi döneminde tecrit ve hareket kısıtlaması sebebiyle kadına karşı ev-içi şiddetin artış gösterdiği, bir süredir birçok ulusal ve uluslararası kuruluşun dikkat çektiği bir gelişme.
Birleşmiş Milletler’in bağlı kuruluşu UN Women’ın salgın döneminde kadına yönelik şiddete dair geçtiğimiz ay hazırladığı rapora göre Fransa’da 17 Mart’ta uygulanmaya başlanan karantinadan sonra aile içi şiddetin %30 oranında, Arjantin’de ise 20 Mart’ta geçilen karantina uygulamasından sonra aile-içi şiddetle mücadeleye dönük acil çağrı hatlarına ulaşan vakalarda %20 oranında artış kaydedilmişti.
Şiddetten korunma kılavuzu videosu
Şiddetin karşısında kadınların yapabilecekleri ve haklarının anlatıldığı Şiddetten Korunma Kılavuzu videosunda Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Genel Sekreter Fidan Ataselim, sanatçılar Deniz Çakır, Ceylan Ertem, Meltem Yılmazkaya, Şevval Sam, Gülben Ergen, İpek Erdem, Tilbe Saran, Ece Uslu yer aldı.
Kılavuz videosunda, şiddete uğrayan kadınların 155 polis, 156 jandarma ve 183 bakanlık hatlarına acil yardım talebinde başvurabilecekleri, barolardan destek alıp kadın örgütlerine başvurabilecekleri belirtiliyor.
Şiddete karşı kişinin en yakın arkadaşıyla arasında bir parola belirleyebileceği, tehlike durumunda ev içinde silah olarak kullanılabilecek tüm araç-gereçlerden uzak kalınması, hakaret içerikli mesajların ekran görüntüsü alınması yoluyla şiddetin bilgilenmesi, darp raporu almak için hastaneye giderken polisin eşlik edileceği, şiddet uygulayan kişiye uzaklaştırma kararı çıkarılabileceği şeklinde öneriler getiriliyor.
Ayrıca partneri için silaha el koyma tedbiri çıkartılabileceği ve geçici maddi yardım talebinde bulunulabileceği gibi tavsiyeler de sanatçılar tarafından dillendiriliyor.
'Asla yalnız yürümeyeceksiniz'
Gülsüm Kav, “Koronavirüs günlerinde de kadınlar asla yalnız yürümeyecek, şiddet ya da şiddet tehlikesi altındaki her kadının yanında olmaya devam edeceğiz” diyor ve ekliyor:
“Korona günlerinde kadına yönelik şiddetin bir aşısı var, o da eşitlik”.
Türkiye’yi sarsan Münevver Karabulut cinayetinin ardından “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganıyla bir araya gelen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, on yıldır kadın cinayetleriyle mücadele ve erkek şiddetine maruz kalan kadınların haklarının korunması konusunda sahada yoğun bir çalışma içerisinde ve “kadının adı var” diyerek çabalarını sürdürüyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun destek hatlarına ulaşan çağrılarda, şiddete uğrayan kadınlar, virüs bulaşma riskinden dolayı hastanelere gitmekten ve darp raporu almaktan çekiniyorlar. Şiddete tanık olanlar ise, saldırganın salgın sebebiyle hastalık kapacağı korkusuyla susmayı tercih ediyor. Platform’un verilerine göre sadece Mart ayı içerisinde 29 kadın cinayeti işlendi ve bunların 20’si, karantina önlemlerinin alındığı 11 Mart tarihinden itibaren ay sonuna kadar olan dönemde işlendi. Nisan ayında ise, Platform verilerine göre erkekler tarafından 20 kadın öldürüldü, 20 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadın cinayetleri bu dönemde en çok İstanbul’da, akabinde İzmir’de işlendi. En çok şüpheli kadın ölümü ise Antalya’da kaydedildi. Kadınların 16’sı evinde, 3’ü sokak ortasında, 1’i de bir arazide öldürüldü.
İstanbul Sözleşmesi'nin taahhütleri uygulanmalı
Platform’un bu konudaki basın açıklamasına göre; “Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.”
Platform ayrıca pandemi sürecinin kadın cinayetlerine etkisini şu şekilde değerlendiriyor: “Korona günlerinde kadınların haklarını; boşanmayı, ayrılmayı, şikayeti ertelemeleri ile karşı karşıyayız. Şiddete uğrayan ya da tanık olanlar, saldırganın korona günlerinde sağlıksız koşullarda kalacağından kaygılanıp şikayetçi olmaktan vazgeçiyor. Kadınlar bu süreçte, boşanma, ayrılma kararlarını erteleyebiliyor. Koronavirüs günlerinde şiddet failleri ile ilgili tedbirlerde aksaklıkla karşılaşma endişesi, kadınları haklarını kullanmaktan geri düşürüyor. Kadınların yaşadıkları bu zorluklar devleti daha çok tedbir almaya itmeli, kadınlar çaresiz bırakılmamalı.”
Avrupa Konseyi Mayıs ayı başında Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin Taraflar Komitesi aracılığıyla bir bildiri yayınlayarak ilgili hükümetlerin pandemi sırasında İstanbul Sözleşmesi standartlarına uygun hareket etmeleri gerektiğine dikkat çekmişti.