Covid-19 nedeniyle Japonya'nın dev borç yükü GSYH'nin yüzde 240'ına ulaştı

REKLAM

Covid-19 salgını dünyanın en büyük kamu borçlarından birine sahip Japonya'ya ağır bir darbe indirdi. Salgının ekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla hükümetin uygulamaya soktuğu mali politikalar ve ekonomiyi canlandırma girişimleri borç dağına 2 trilyon dolar daha eklenmesine neden oldu. Uluslararası Para Fonu'na (IMF) göre ülkenin kamu borcu gayri safi milli hasılasının iki buçuk katına çıktı.

Bu noktaya nasıl gelindi?

Japonya Merkez Bankası'na göre 2019 sonunda ülke borcu 1 328 trilyar yene dayandı.

12,2 trilyon dolara denk gelen bu rakam, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kamu borcunun yarısını oluştursa da Japonya'nın dengi ülkelere oranla çok yüksek durumda. Zira borç, Gayri Safi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 240'ına denk geliyor.

Japonya'nın borç yükünün artmasında 1990'lı yıllarda sönerek yıkıcı bir etki yaratan emlak ve finans balonları baş rolü oynadı.

Ekonomiyi canlandırma politikalarının yanı sıra çalışan nüfusun hızla yaşlanması sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarının yükselmesine ve kamu borcunun 90'ların sonunda ilk defa GSYH'nin yüzde 100'üne ulaşmasına neden oldu.

Oran 2010'da yüzde 200'e bugün ise yüzde 240'a ulaştı. Japon Parlamentosu'nun oyladığı 117 trilyon yenlik son yardım planı da açığın yüzde 250'nin üzerine çıkmasına neden oldu.

Çözüm var mı?

Uzmanlar borcun daha da artmasını önlemenin tek yolunun kamu harcamalarını kısıp vergileri artırmaktan geçtiğinde hem fikir. Fakat buradaki en büyük risk artan vergilerin daralma yaşayan Japon ekonomisindeki büyümede fren etkisi yaratması.

Asya ekonomileri uzmanlarından ekonomist Frederic Burguiere'e göre Japon Merkez Bankası'nın elindeki devlet tahvillerinin iptal edilmesi borca çözüm olabilir. Fakat, "Devletlerden borçlarını ödemelerini istemezsek özel yatırımcıların borçlarına sadık kalmalarını nasıl sağlarız? diye soran ekonomist, durumun ahlaki yanına vurgu yaptı.