İmamoğlu'ndan Gezi Parkı cevabı: Bu mantıkla İzmir, Ankara ve İstanbul'da el koyamayacakları yer yok

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. © Burhan Ozbilici/Copyright 2019 The Associated Press. All rights reserved
By Kerem Congar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İmamoğlu'ndan Gezi Parkı cevabı: Bu mantıkla İzmir, Ankara ve İstanbul'da el koyamayacakları yer yok. Davamızı başlatıyorum

REKLAM

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gezi Parkı arazisinin belediye taşınmazları arasından çıkartılıp Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilmesine ilişkin karara itiraz edeceklerini belirterek, "Gezi Parkı kültür varlığı değil. Bu mantıkla İstanbul, Ankara ve İzmir'de el koyamayacakları yer yok." ifadelerini kullandı.

İmamoğlu Gezi Parkı'nın arazisinin 100 senedir İBB'ye ait olduğunu da sözlerine ekledi.

İzmir'de düzenlenen "Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi"ne katılan İBB Başkanı İmamoğlu, gazetecilerin Gezi Parkı ve İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili sorularını yanıtladı.

Gezi Parkı’nın Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce Sultan Bayezid Vakfı’na devrine ilişkin soruya, "İstanbul halkına ait güzel bir parkın, akşamdan sabaha bir kararla, Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmesi, İstanbulluya karşı hiçbir kural dinlemeksizin, kendi bildiğini yapmaya çalışan bir aklın sonucu. Hızlıca yasanın ışık tuttuğu şekilde, tekrar İstanbul halkı lehine bir karar çıkacağını umut ediyorum, davamızı başlatıyorum." yanıtını verdi.

'Alınan kararın Gezi Parkı ile uyan hiçbir tarafı yok'

Kararı çok trajikomik bulduğunu ifade eden İmamoğlu, 2008'de kabul edilen ilgili kanunun 30. maddesinin ise Gezi Parkı ile alınan kararla hiçbir şekilde uyuşmadının altını çizdi.

İmamoğlu, "O kanun da aslında o kadar net yazılmış ki; 'Vakıf eliyle yapılan' diye tarif ediliyor. Geçmişte vakıf eliyle yapılan, eğer bugün İl Özel İdaresi’nde, belediyede ya da kamunun herhangi bir kurumunda mülkiyet olarak duruyorsa, bunun Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri, diye tanımlanmış kanun. Ama bunun Gezi Parkı ile uyan hiçbir tarafı yok. Bir kere Sultan Bayezid Vakfı diye bir vakıftan bahsediliyor. Bu vakfın da ne yazık ki temelinde çok sıkıntılı, sorunlu haller var. Ama daha da önemlisi, burası Gezi Parkı, kültür varlığı değil. Yani Gezi Parkı, kültür varlığı değil. Kanun, kültür varlıkları ile ilgili. Gezi Parkı’nda 100 sene önce bir Topçu Kışlası yapılmış. Ama o Topçu Kışlası, Selim zamanında yapılmış. Bayezid Han Hazretleri Vakfı ile alakalı değil." değerlendirmesinde bulundu.

'Mülkiyet davası açıyoruz, alan 100 senedir İBB'ye ait'

Alınan kararı "İstanbulluya karşı hiçbir kural dinlemeksizin, kendi bildiğini yapmaya çalışan bir aklın sonucu" olarak ifade eden İmamoğlu, "Yani, okudukça insanın gülesi geliyor. Böyle uydurma, mesnetsiz kararla İstanbul halkına ait güzel bir park, akşamdan sabaha bir kararla, bir yazıyla, bekler gibi hazır halde, tapuyla Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil ediliyor. Elbette biz, mücadelemizi hukuken veriyoruz, vereceğiz. Buna bir mülkiyet davası açıyoruz. İstanbul halkına ait, 100 senedir İBB’ye ait bir alanın, ki Bayezid Han zamanında orada park yoktu, bina yoktu, yapı yoktu… Bugün Genel Sekreter Yardımcımız güzel bir örnek verdi. Örneğin; Bayezid Camii yapılırken, vakıf onun için kurulur. Ki İstanbul’da birçok cami, birçok han, hamam böyledir. O vakfın himayesinde o cami yapılır. O cami kesinlikle, o vakıfa aittir. Ama burada böyle bir durum yok. Bildiğiniz bomboş arsa. 400 sene önce. O zaman İstanbul’da ya da bulunduğumuz İzmir’de belki de Ankara’da, el koyamayacakları yer yok, böyle bakarsak olaya. Hızlıca yasanın ışık tuttuğu şekilde, tekrar İstanbul halkı lehine bir karar çıkacağını umut ediyorum, davamızı başlatıyorum." ifadelerine yer verdi.

'İstanbul Sözleşmesi'ni bertaraf edenlere en büyük dersi kadınlar verecektir'

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilen "İstanbul Sözleşmesi" ile ilgili soruları da cevapladı. İmamoğlu, "İstanbul Sözleşmesi ile ilgili saatlerce konuşabiliriz. Gündem yoğun. Gündemin içerisinde, hafta sonunda bizi en çok üzen konulardan bir tanesi uluslararası çapta kabul gören İstanbul Sözleşmesi’nin devre dışı bırakılmasıydı. Bunu bertaraf etmeyi bir avuç insanın aklı olarak görüyorum. Çağdaş bir ülkede yaşama direncini, sevincini artıran böyle bir sözleşmeyi bertaraf edenlere en büyük dersi kadınlar verecektir diye düşünüyorum." şeklinde yanıtladı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden, Taksim Gezi Parkı'nın devrine ilişkin açıklama

Öte yandan Vakıflar Genel Müdürlüğü, Taksim Gezi Parkı'nın mülkiyetinin İBB'den alınarak Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devredilmesiyle ilgili bir açıklama yayımladı.

Yapılan paylaşımda tescilinin gerekçelerine açıklık getirme gereği duyulduğu kaydedildi.

Yazılı açıklama şöyle:

"Sultan Beyazıt'ın 911 H. (1505 M.) tarihli vakfiyesinde İstanbul'da bulunan cami, medrese, mektep ve imaretten oluşan külliyesi için çok sayıda dükkan, ev, bostan, mera, arazi ve arsa vakfetmiştir. Vakfedilen taşınmazlardan önemli bir bölümü ise Beyoğlu, Şişli ve Galata bölgesinde yer almaktadır. Ahkamü'l-Evkaf'a (Osmanlı döneminde yürüklükte olan vakıf kanunları) göre vakıf kurucusu veya mütevellileri bu yerleri tek kira (icare), çift kira (icareteyn) veya mukataa (zemin kirası) yoluyla işletmişlerdir. Bu bağlamda; 3. Selim döneminde bahsi geçen taşınmazlar mukataaya bağlanarak belli bir zemin kira karşılığı ödenerek, taşınmazın üzerine kışla, talimhane, mescit ve çeşmeden oluşan müştemilat yapılmıştır. Topçular Kışlası olarak uzun süre hizmet verilen bu binalar, daha sonra işlevini kaybetmiştir. O dönemde yürürlükte olan Ahkamü'l-Evkaf'a göre vakfına geçmesi gerekirken taşınmazlar belediye mülkiyetine geçmiştir."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Sorumluluklar Çağı için ‘Demokrasi İttifakı’

AB: Türkiye'yi Avrupa istikametinden çıkaran adımlar atılıyor

TL'nin değer kaybı ile gündeme gelen 'sermaye kontrolü' nedir? Hangi ülkeler bu yönteme başvurdu?