İnsan Hakları İzleme Örgütü: AB, Türkiye'de tekrar insan haklarına odaklanmalı

Türkiye'de kadınların düzenlediği protesto gösterisinden
Türkiye'de kadınların düzenlediği protesto gösterisinden © Arşiv/AP
© Arşiv/AP
By Sertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Son Avrupa Birliği Konsey Ziirvesi'nden çıkan Türkiye yaklaşımını hatalı bulan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) "Artık temel haklara odaklanmanın zamanı geldi" mesajı veriyor.

REKLAM

Son Avrupa Birliği Konsey Ziirvesi'nden çıkan Türkiye yaklaşımını hatalı bulan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) "Artık temel haklara odaklanmanın zamanı geldi" açıklamasında bulundu.

HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Emma Sinclair Webb'in paylaştığı bu görüşe ilişkin olarak örgütün sitesinde aynı başlıkla bir yazı da yayınlandı.

Yazı da, sessiz kalan bir AB karşısında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın giderek daha cesaret aldığı ve konu Türkiye olunca jeopolitika, göç gibi unsurların insan hakları meselelerini AB'nin öncelikler listesinde aşağıya doğru ittiği belirtiliyor.

"AB kredibilitesini kaybetmek istemiyorsa yaklaşımını değiştirmeli"

HRW'de Avrupa ve Orta Asya Uzmanı Philippe Dam tarafından kaleme alınan yazıda şu ifadelere yer veriliyor:

"Mahkemeler Erdoğan yönetimi tarafından gazetecileri, muhalif siyasetçileri ve sahte terörizm suçlamalarıyla muhalif herkesi susturmak ve tutuklamak için, ifade özgürlüğünü bastırmak ve sivil toplumu hedef almak için kullanılsa da, AB hala insan haklarını ikincil planda görüyor. Erdoğan hükümeti, kadına yönelik şiddetle mücadele eden bir anlaşmadan çekilerek ve parlamentodaki en büyük ikinci muhalefet partisini kapatmak için harekete geçerek eleştirilere aldırmadığını gösterdi. AB liderleri bunların karşısında kılını dahi kıpırdatmamış oldu. Türkiye'de daha iyi ve daha demokratik bir gelecek arayanlar arasında kredibilitelerini kaybetmek istemiyorlarsa, yaklaşımlarını acilen gözden geçirmelidirler."

İnsan hakları vurgularının sonuç bildirgesinden önemli ölçüde çıkarılmış olmasını eleştiren HRW, durumun Ursula von der Leyen ve CHarles Mİchel gibi her gün Türkiye hakkında endişe açıklayan üst düzey AB yetkilileri açısından da bir utanç kaynağı olduğunu ileri sürüyor.

"Kavala ve Demirtaş'ı serbest bırakmamanın ciddi sonuçları olmalı"

Bununla birlikte siyasi açıdan böyle bir yol tercih edilecekse dahi uluslararası hukuk ve antlaşmaların uygulanması noktasında Türkiye'ye herhangi bir ayrıcalık sağlanamayacağı ve gerekli baskının yapılıp hukuki süreçlerin işletilmesi gerektiği hatırlatılıyor. Bu kapsamda özellikle Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş ile ilgili AİHM kararlarının uygulanmamış olmasının ciddi sonuçları olmasının beklendiği ifade ediliyor.

Son olarak insan hakları ihlallerini görmezden gelen bir 'pozitif gündem'in hiçbir açıdan pozitif olamayacağı kaydediliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

2.8 milyon doz BioNTech aşısı Türkiye'ye getirildi

Anayasa Mahkemesi, Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesine karşı yaptığı başvuruyu reddetti

Almanya'nın İsrail'e silah ihracatını askıya alması için yeni dava