Cumhurbaşkanı Erdoğan: 20 Temmuz'da Kıbrıs'ta olacağım, tüm dünyaya gerekli mesajları vereceğim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan © Anadolu Ajansı
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah 20 Temmuz'da ben Kıbrıs'ta olacağım ve Kuzey Kıbrıs'tan gerekli mesajları tüm dünyaya inşallah oradan vereceğim." dedi

REKLAM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah 20 Temmuz'da ben Kıbrıs'ta olacağım ve Kuzey Kıbrıs'tan gerekli mesajları tüm dünyaya inşallah oradan vereceğim." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütüphane Söyleşileri'nin ikincisinde Millet Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldi.

Üniversite eğitimini Türkiye'de tamamlayan Irak Türkmeni bir öğrencinin, Kerkük ve Musul'daki Türkmenlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı her zaman yanlarında hissettiğini belirterek, buradan kendisine büyük bir davet olduğunu ifade etmesi üzerine Erdoğan, Türkiye'den Türkmeneli ile çok çok aşırı ilgilenmelerinin birilerini yine rahatsız ettiğini söyledi. Erdoğan, "Ama rahatsız etse de etmese de Türkmeneli'ne biz şu anda verdiğimiz her türlü desteği vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkmeneli'ne madden manen her türlü desteği verdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Bunları sınıflandırmaya gerek yok, yani ne veriyoruz ne ediyoruz, bunları anlatmama gerek yok. Ama bunu Türkmeneli'ni yönetenler, Türkmeneli'ndeki kardeşlerim biz onlara ne gibi destekler veriyoruz, ne gibi yardımlar yapıyoruz bunları gayet iyi biliyorlar." diye konuştu.

Aynı durumun Filistin için de geçerli olduğunun altını çizen Erdoğan, "Yani Filistin'e biz ne veriyoruz, bunu Filistin'i yönetenler çok iyi bilir. Ve ben bunu buradan anlatıp da yani Türkiye'deki ana muhalefete, muhalefete ifade etmeme gerek yok. Benim için önemli olan, bu işi biz iktidara gelene kadar hiçbir Türkiye'deki yönetim kadroları bu tür destekleri Filistin'e vermedi, Irak Türkmeneli'ne vermediler ama biz verdik ve veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Özellikle Kuzey Irak'ta terör örgütüyle mücadele edildiğini vurgulayan Erdoğan, Başika'daki kampı oradaki zulmü durdurmak için kurduklarını ifade ederek, "Orada şu anda bizim üssümüz var, kampımız var ve bu kampla beraber de biz orada Türkmeneli'nde olsun, diğer yerlerde olsun yapılacak veya yapılmakta olan zulme karşı askerimizle yer aldık. Ve mücadelemizi de orada kararlı bir şekilde sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Bizim için Türkiye 780 bin kilometrekare değildir, bizim için her yer Türkiye'dir." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun için de buralarda attığımız adımlar, Filistin'de de Kıbrıs'ta da Doğu Akdeniz'de de aynı şekilde Irak'ta da hep bunun içindir. Eğer bize bu soruları o soran zevat, muhalefet şu anda iktidarda olsaydı bizim Doğu Akdeniz'de halimiz haraptı. Biz Kıbrıs'ın çevresindeki bütün o haklarımız noktasında hiçbir şeyi hak edinemezdik. Bunlar bir tane sismik araştırma gemisi alamadılar, bir tane sondaj gemisi alamadılar. Ama biz sondaj gemilerini aldık, sismik araştırma gemilerini aldık, şu anda bizim 5 tane bu şekilde gemimiz var ve kimseye muhtaç değiliz."

Kendilerinden önce Türkiye'nin böyle bir imkanı olmadığını ve maliyetlerinin de çok çok büyük olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ama biz bunların öyle bir zamanlamasını güzel yaptık ki bu zamanlamayla beraber de bu gemileri ülkemize kazandırdık. Şimdi de inşallah güzel müjdeler de alıyoruz, bu müjdelerle beraber de yakında inşallah petrol, doğal gaz, bunların haberini alırsanız şaşmayın. Bunları zaten aldığımız andan itibaren dünyanın Türkiye'ye bakışı çok daha farklı olacak. Bu bakımdan şu anda dünya bizi kıskanıyor, kıskanmakta da haklılar. Varsın kıskansınlar. Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs. Niye rahatsızlar? Çünkü bizim gemilerimiz orada. Geçen gün açıklama yaptı arkadaşlarımız da. İnşallah 20 Temmuz'da ben Kıbrıs'ta olacağım ve Kuzey Kıbrıs'tan gerekli mesajları tüm dünyaya inşallah oradan vereceğim ve onun için Kuzey Kıbrıs'ta olacağım. Çünkü Kuzey Kıbrıs'ta bizim bulunmamız, Kuzey Kıbrıs'tan bizim vereceğimiz mesajlar sadece adayı değil tüm dünyayı ilgilendiriyor ve eğer siz bu kararlılığınızı göstermezseniz, bu duruşunuzu ortaya koyamazsanız, kimse sizi adam yerine koymaz."

Adada bir çok adım attıklarını ve bu adımları geliştirerek devam ettirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Şimdi havaalanı olarak iki tane havaalanı var Kıbrıs'ta; birisi işte Türkiye’de tüm vatandaşlarımın bildiği Ercan, birisi de tabii daha önce orada bulunan, ama biz orayı da şimdi bir değişikliğe sevk etmek suretiyle yeni bir isimle ve daha çok SİHA'larımızın ve İHA'larımızın yer aldığı alan. Bunları niye acaba bu denli hareketlendiriyoruz, sebep? Bölgede olabilecek herhangi bir saldırıda güçlü olmamız lazım. Güçlü olmak için de havada, karada, denizde her şeyinle var olacaksın. Peki, var mıyız? Evet, varız. Kaldı ki hepsini koy bir kenara, biz zaten şuradan hemen Anamur’dan, Mersin’den uçaklarımızı kaldırdığımız zaman, Adana’dan kaldırdığımız zaman, uçaklarımız anında nerede? Oradalar. Yani bizim için zaman mefhumu burada zaten yok. Bütün mesele nedir? Siz yere sağlam basacaksınız, özgüveniniz olacak. Türkiye olarak biz varız. "

'Yakında FETÖ takımından da önemli bir ismi açıklayacağız'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele çalışmalarına yer verdiği konuşmasında, Gara operasyonunda emri veren 'Sofi Nurettin denilen katilin' öldürüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:

"Ama biz bugüne kadar çok Sofi Nurettinler öldürdük ve bunlar hala devam ediyor, edecek. Hedefimiz şu anda Kandil, Kandil'i de çökertmemiz lazım. Yani biz Cudi'de, Beslerderesi'nde, bütün buralarda terörle mücadelemizi bugün eğer askerimizle, emniyet teşkilatımızla beraber yürütüyorsak, jandarmamızla beraber yürütüyorsak, demek ki ülkemizin yönetiminde bir farklı dönem şu anda yaşanıyor. Yani öyle rastgele bir yönetim yok. Ne yaptığını bilen, attığı adımı gayet iyi bir şekilde bilen ve bununla birlikte de 'hedefim benim şu ve bu hedefi de şu kadar zaman içerisinde gerçekleştireceğim' bu planlamayla yürüyen bir Türkiye Cumhuriyeti var. Ve bunu da başarılı bir şekilde şu anda sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Yakında FETÖ takımından da önemli bir ismi açıklayacağız, şu anda elimizde. Şu Sofi Nurettin olayı biraz şöyle bir kenara geçsin, ondan sonra da FETÖ'den kimi yakaladık, hesaba çektik, ne durumda onun açıklamasını da inşallah yapacağız."

'Adalar'daki 900'ü aşkın at nerede?'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Adalar ilçesinde 900'ü aşkın atın adeta telef edilmeyle karşı karşıya getirildiğini belirterek, sözlerini şunları söyledi:

"Peki, neydi durum? Bu atlar önce dedik ki, 'Adalar'dan alınsın.' Ne olsun? Adalar'a elektrikli otomobiller getirilsin, yani bu atların yaptığı işi bu elektrikli otomobiller yapsın. Bunu Bakanımla, İçişleri Bakanımla vesaire görüştük. İçişleri Bakanım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyla da görüştü ve mutabık kaldık. Ben de Cumhurbaşkanı olarak 'isabetli olur' dedim, bu şekilde yapalım ama elektrikli olmak kaydıyla. Çünkü benzinli veyahut da bir diğer dizel falan, bunlar olmaz. Çünkü bunlar orada ne yapacaktır, turistleri, vatandaşı ciddi manada rahatsız edecektir. Ama artık burada böyle bir karar verildiğine göre atları buradan uygun bir mahalle transfer edelim, Adalar'da artık at olmasın. Öyle bir noktaya geldi ki, 900'ü aşkın atın nerede olduğu dahi belli değil. Günlerce televizyonlarda bu atlar nerede sorusu cevabı arandı, bu cevap bulunamadı. Şimdi bunun cevabını kim vermesi lazım? İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanının vermesi lazım veya Adalar İlçe Belediyesi vermesi lazım. Nerede bu atlar? Bunların hastalık üretmesi söz konusu olabilir, bununla ilgili de bir cevap yok. Önce Çin'den otomobillerin getirilmesi konuşuldu, daha sonra bunun yarı yolda kaldığı vesaire söylendi. Bir ara Bursa'dan böyle bir otomobil üretimi söz konusu falan dendi, maalesef bu da ortada kaldı. Ve bu otomobil sorunu çözülemedi. Şimdi bu sorumlu olan Adalar İlçe Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi bu konuyu bir defa çözmesi lazım, çözdükten sonra da Adalar sorunu çözülmeli. Ancak hayvan haklarıyla ilgili konuda artık sona geliyoruz ve bu konuyu Genel Başkan Yardımcım Özlem Hanım ve Tekirdağ Milletvekilim ki bu işin Komisyon Başkanıdır, Mustafa Yel, onlar yakından takip ediyorlar ve kısa zaman içerisinde inşallah neticeye varacağız ve adımı da atacağız."

'Milli aşımızı inşallah yetiştirebilirsek o zaman zaten bizim herhangi bir endişemiz de olmayacak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir öğrencinin güz döneminde üniversitelerde yüz yüze eğitime ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Tabii şimdi üniversite öğrencilerinin bu noktadaki avantajları daha farklı, daha fazla. Yani üniversite öğrencilerimiz inşallah üniversitelere gitme noktasında avantajlı. Fevkalade bir durum olmazsa onların konumunun bu noktada farklı olacağını YÖK söylüyor, kendileriyle de bu konuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ama bütün mesele aşı konusunu hele hele yerli milli aşımızı inşallah yetiştirebilirsek o zaman zaten bizim herhangi bir endişemiz de olmayacak. Çünkü üniversite öğrencilerimize diyoruz ki, aşılarını yapalım, aşılarını yaptıktan sonra da zaten yol açık."

Ek kaynaklar • AA

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kuzey Kutbu dünya ortalamasına göre üç kat daha fazla ısındı

Akşener'in 'Netanyahu, Erdoğan'ın İsrail versiyonu' sözlerine AK Partililerden tepki

Adalet Bakanı Tunç: Meclis seçimleri yenilerse Cumhurbaşkanı için tekrar adaylık yolu açılır